"midyeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحار
        
    • بلح البحر
        
    • محار
        
    • المحّارات العملاقة
        
    • الرخويات
        
    • أصداف البحر
        
    • السمكة الصدفية
        
    - Unut gitsin bu fikri. midyeler için savaşırken bu kıyafetle çok aptal gözükürdüm. Open Subtitles انسي الأمر ، سأبدو غبياً جداً بهذا الزي لو تجولت وصارعت المحار
    midyeler kışları bizim için çok önemli bir besin kaynağı. Open Subtitles المحار هو مصدر مهم لطعام الشتاء بالنسبة لنا.
    Kış boyunca genelde fok eti ve balık olduğundan midyeler, diyeti bozmanın en lezzetli yolu. Open Subtitles المحار هو طريقة شهية لكسر الحِمية حيث تكون خلال الشتاء عِبارة عن لحم الفقمات والسمك.
    Daha ilginç olan bir diğer olasıklıksa, çift kabuklu yumuşakçalar, özellikle midyeler. TED إمكانية أخرى من خلال، وهي مثيرة للاهتمام بشكل كبير، نبحث في ذوات الصدفتين، ولا سيما بلح البحر.
    midyeler ve diğer çift kabuklu yumuşakçalar, muazzam ölçüde su filtre ederler. TED بلح البحر وذوات الصدفتين يقوم بتنقية كميات هائلة من المياه.
    Ev yapımı ahududulu bira karaborsa midyeler mi? Open Subtitles بيرة التوت البرى منزلية الصنع و محار من السوق السوداء ؟
    Ölü veya diri dev midyeler bize karşı güvende değiller. TED المحّارات العملاقة سواء كانت ميّتة أو حيّة ليست بأمان منا.
    Deniz çekildiğinde denizin altını kazmak neredeyse imkansızdır bu yüzden bu midyeler ve kabuklu deniz canlıları güneşin ısısına maruz kalır, kelimenin tam anlamıyla kendi kabukları içinde pişerler. Open Subtitles من المستحيل الحفر للاختباء داخل هذه الصخور عند انحسار الماء، فتصبح هذه الرخويات و أوراق الطحلب معرضة بشدة لحرارة الشمس
    Hala her yerde midyeler var mı? Open Subtitles هل مازالت تضع رفوف أصداف البحر في كل مكان ؟
    Sadece batı kıyısında tazeleri bulunuyor ve midyeler de bize gelemeyeceğine göre... Open Subtitles لا تعد طازجة إلا في الساحل الغربي وبما أن المحار لن ينتقل إلينا
    Pek iyi hissetmiyorum midyeler yüzünden olmalı. Open Subtitles لا أشعر أنني بخير ربما بسبب المحار
    midyeler tehlikeli bakterilerle doludur. Open Subtitles المحار مملوء ببكتريا خطيرة فعلاً.
    midyeler? Oh, evet Zach'ın projesi. Open Subtitles المحار إنه مشروع زاك
    Bu midyeler harika! Open Subtitles هذا المحار رائع.
    En güzel midyeler bizde. Open Subtitles لدينا أفضل المحار
    midyeler bayattı galiba. Open Subtitles وأظنه كان بعض المحار السيء
    midyeler ve kabuklar bir yıla yakın zamandır suda olduğunu gösteriyor. Open Subtitles صدفه وقشر بلح البحر يشير الى انها كانت بالماء لمده عام تقريبا
    midyeler, EPA ve DHA açısından çok zengin, konserve tona benziyorlar. TED بلح البحر به نسبة مرتفعة من EPA و DHA، مشابهة لسمك التونة المعلبة.
    midyeler geldiğinde sporları aşıya nasıl nakledeceğimize dair bir plan yapalım diyorum. Open Subtitles أود أن يكون لدينا خطة لكيفية بالقيام بهندسة بروتينات الجراثيم في اللقاح "عندما يصل "بلح البحر
    Bunlar kirlenmiş midyeler. Eh, kirlenmişlerdi. Open Subtitles إنها محار ملوث لقد كانوا ملوثين
    Doktoram esnasında dev midyeler hakkında daha çok sır keşfettim. TED أثناء تحضيري للدكتوراه اكتشفت المزيد من الأسرار عن المحّارات العملاقة.
    Mavi midyeler kemiğe zarar vermiş, ama kafatası siyahi ve kafkasyalı özelliklerinin karışımını gösteriyor bu nedenle de melez listesinde olmalı. Open Subtitles الرخويات أتلفت العظم ولكن الجمجمة تبين مزيج من خصائص الزنوج والقوقازين أقترح بأنه أدرج كأسمر ضارب إلى الصفرة
    Şanslıysa hemen boğulacaktır yoksa geminin altındaki midyeler onu rendeleyecek. Open Subtitles قد يكون محظوظا ليغرق، قبل أن تمزق من قبل أصداف البحر
    Özür dilerim. midyeler hiç de iyi bir takım adı değil. Open Subtitles أنا اَسفة, السمكة الصدفية ليست إسم رياضي جيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more