| Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var? | Open Subtitles | ميلو , بالله عليك كم عددهم لقد قلت أنه واحد فقط |
| Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var? | Open Subtitles | ميلو , بالله عليك كم عددهم لقد قلت أنه واحد فقط |
| Son zamanlarda Ann Coulter'ın Berkeley'de konuşabilmesi ve Milo'nun serbest konuşma özgürlüğü olabilmesi için tavır sergiliyoruz. | TED | فقد أخذنا مؤخرًا موقفًا لتوضيح سبب حاجة آن كولتر لإلقاء كلمة في بيركلي. ولماذا ميلو لدية حق حرية التعبير. |
| (Kahkahalar) Tebdil-i kıyafet hayatımda bir sürü farklı karakter gördüm, Milo Yiannopoulos, Richard Spencer ve David Duke gibi şöhretler. | TED | ضحك ولكن عندما ذهبت متخفيا وجدت بعض من الأشخاص نجوم مثل ميلو يانوبولوس ، ريتشارد سبنسر وديفيد ديوك. |
| Konuya at gözlüğü ile bakıyorsun Milo, sanırım sana böyle hitap edebilirim. | Open Subtitles | "أحسنت القول , يا عزيزى" ميلو إن أسمحت لى أن أخاطبك بذلك |
| Farklılığın bilincindeyim sevgili Milo aynı zamanda kayda değer yeteneklerimin de bilincindeyim. | Open Subtitles | أدرك الفرق جيداً " يا عزيزى "ميلو ولكننى مدرك أيضاً لقدراتى المميزة |
| Ben olanları Milo'ya anlatırım. Sen de yarına kadar parayı ayarlamaya çalış Frank. | Open Subtitles | سأخبر ميلو بما حدث أحرص على أن تحضر المال غدا |
| Milo; "Git Frank'tan paramı al." dediğinde ne diyeceğim? | Open Subtitles | وملذا أفعل عندما يقول لى ميلو أعثر على فرانك , أجلب لى نقودى |
| Her şey düzelecek Milo. | Open Subtitles | لا تخف يا ميلو ثاتش .كل شىء سيكون على ما يرام |
| Spor yapmak istiyorsan, balık avına ne dersin Milo? | Open Subtitles | يا ميلو , هل عندك طراز رياضى ؟ .كالتونه مثلاً كيف تعمل هذه؟ |
| Milo'dan gelir, Bu da elma demektir haha, pek çoğunuzun bildiği gibi bizim adımız, Portokalos | Open Subtitles | و ميلر تاتى من الكلمة اليونانية ميلو و التى تعنى تفاح |
| Milo Rambaldi'yle alakalı her şey bana tuhaf geliyor. | Open Subtitles | أيّ شئ بخصوص ميلو رامبالدي يبدو شاذّا لي. |
| Teşekkür ederim, Milo'yu bana getirerek bütün bunları sağlamış oldun, | Open Subtitles | شكرا لقد احضرت ميلو الي وجعلت كل ذلك ممكنا بالنسبة لي |
| - Bu Milo, Yedek güç kaynağıyla idare etmeye çalışıyoruz, Hızla dibe batıyoruz, itici kuvvet yok, | Open Subtitles | هنا ميلو نحن على بطاريات الشحن نغرق بسرعة دون دفع |
| Şemalar Milo Rambaldi adında biri tarafından çizildi. | Open Subtitles | تلك التخطيطات سحبت من قبل الرجل سمّى ميلو رامبالدي. |
| Milo'nun yemeklerini yemeyin siz de. | Open Subtitles | ليس مثلك وهؤلاء أخبرتهم الا تأكلوا طعام ميلو |
| Parayı almamış olman bizim problemimiz değil Milo. | Open Subtitles | انها ليست مشكلتنا أنك لا تملك المال , ميلو |
| Milo, bu ne sürpriz böyle? Görüşmeyeli nasılsın? | Open Subtitles | أهلا , ميلو , يا لها من مفاجأه كيف حالك؟ |
| Bize doğru baktığında Milo'ya sarıI ve kafasını göğüslerinin arasına bastır. | Open Subtitles | اوعندما ينظر الي انتزعي ميلو وضعي راسه بين صدرك |
| Burada güzel olan şey de Milo'nun düşüncelerini sürekli olarak değiştiriyor olabilmemiz. | TED | واجمل شيء اننا قمنا اقصد .. ان دماغ مايلو يتغير بصورة مستمرة |
| Sen müzik bile dinlemezsin Milo. Sandık dolusu CD ile ne işin var? | Open Subtitles | انت حتى لاتستمع للموسيقى يامايلو ,فلما تحتفظ بالأقراص ؟ |
| Uzay aracı bizim sularımıza ilk düştüğünde, onu çıkaran Dr Milo idi. | Open Subtitles | عندما هبطت المركبة الفضائية الأولى بقرب الساحل كان الدكتور(مالو) هو الذي إنتشلها |