"minerallerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعادن
        
    • معادن
        
    • التراكيب المعدنية
        
    Ve onlar da boruların içinde minerallerin birikmesini ifade eden "tortu tabakalaşması"nı söylediler. TED وقالوا التدريج، وهي تراكم المعادن في داخل الأنابيب.
    Bu uretildi -- kemik organik olmayan minerallerin ve polimerlerlerin bir karisimi. TED مصنوعة من خليط من المعادن الغير عضوية والبوليمرات
    Örneğin minerallerin, zeminden kabaca kazıp çıkarılan şeylerin kendi, gözlenen kimyasal özelliklerine bağlı olarak altı grupta sınıflandırılması gereğini savundu, ki modern periyodik tablonun arkasında yatan da aynı temel ilkedir. Open Subtitles احتجّ على سبيل المثال، بأن المعادن التي نستخرجها من الأرض يجب تصنيفها لستّ مجموعات
    Feldkirch minerallerin var ve bir elektrik alan kullanıyorsun ama geri kalanlar? Open Subtitles حسنا, انتي حصلتي على معادن فيلدكيرخ ، وانتي تستعملي مجال كهربائي ولكن ماذا عن البقية ؟
    Tabii ki bazı minerallerin ortaya çıkması sadece basit bir uyum yüzünden değil. Open Subtitles جليًّا أن انتاج معادن بعينها غير ممكن عبر دمج عنصريّ بسيط.
    Bu reaktif, minerallerin bileşimini ve rengini doğru olarak gösterebilir. Open Subtitles هذا الكاشف يمكنه أن يبين بدقة التراكيب المعدنية واللون.
    Kelebekler de papağanları çeken minerallerin peşinde. Open Subtitles الفراشات وراء نفس المعادن التي تجذب الببغاوات.
    minerallerin, orijinal odunu hücre hücre işlemesiyle oluştu bir diğer değişle, bu bir fosildir. Open Subtitles شُكِّلَت بواسطة المعادن التي حلت مكان الخشب الأصلي خليةً بخلية بكلمات أخرى مُتحجِّرة.
    Tüy döktükleri bahar ayları geldiğinde kötü beslenmeleri hayati minerallerin eksikliği yüzünden acı çekmelerine sebep olur. Open Subtitles عندما تطرح الشعر بالربيع فإن وجبتها الضعيفة تجعلها تُعاني من نقصٍ خطيرٍ من المعادن الحيوية
    Dünyanın tecavüze uğrayışı, minerallerin yağmalanması, vajinaların tahrip edilmesi - bunların hiçbiri artık birbirinden ayrı değildi ya da benden. TED واغتصاب الأرض ، نهب المعادن ، تدمير المهابل -- لا أحد من من بعضها البعض أو منّي.
    Etrafındaki minerallerin özelliklerini taşıyorlar. Open Subtitles إنها تحمل صفات المعادن المحيطة بنا
    Etrafındaki minerallerin özelliklerini taşıyorlar. Open Subtitles إنها تكتسب ميزات المعادن حولها
    Ama yeraltındaki lifleriyle ağaçlara bağlı olan mantarlar, ölen canlıları hızla tüketerek çok değerli minerallerin yeniden ağaçlara dönmesini sağlar. Open Subtitles لكن الفطرَ تصلُ إلى جذورِ الشجرةِ بشُعَيراتِهم التحت أرضيةِ وتستهلك بسرعة الميت منها فهي تساعد على اعادة تدوير المعادن مباشرة واعادتها الى الاشجار
    minerallerin doğru türü yağ asitlerinin birleşmesinde bir katalizör olabilirdi örneğin karbon monoksit, metan, su gibi basit şeylerden. Open Subtitles الأنواع الحيحة من المعادن اللتي أمكنها تحفيز تركيبة الأحماض الأمينية من الأشياء البسيطة كأحادي أكسيد الكربون,الميثان,الماء
    minerallerin içine biraz siyah parçaçıklar gibi bir şey koydular. Open Subtitles وأصبحوا يضعون بقعاً سوداء في المعادن
    Bu reaktif, minerallerin bileşimini ve rengini doğru olarak gösterebilir. Open Subtitles هذا الكاشف يمكنه أن يبين بدقة التراكيب المعدنية واللون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more