"minik" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصغيرة
        
    • الصغير
        
    • تايني
        
    • الصغيره
        
    • تيني
        
    • الصغار
        
    • رانت
        
    • الصَغير
        
    • صغيرة
        
    • صغار
        
    • صغيره
        
    • الصغيرتين
        
    • الضئيل
        
    • الضئيلة
        
    • الصّغير
        
    Çözüm kulak zarı veya timpanik membran ve orta kulağın minik kemikleridir. TED الحل هو طبلة الأذن أو الغشاء الطبلي، والعظام الصغيرة في الأذن الوسطى.
    Nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin minik dünyaları yok ediliyor. Open Subtitles العوالم الصغيرة التي هي بمثابة الملاجئ لأجناس عديدة مهدّدة بالانقراض.
    Yeryüzündeki en geniş yaşayan yapıların minik hayvanlar tarafından inşa edilmesi ne harika. Open Subtitles كم هو رائع هذا التركيب الحيّ الأكبر في الأرض بني بالحيوانات الصغيرة جدا
    Cezanız 10 dolar. Terbiyeli ol, minik dostum, duydun mu? Open Subtitles هذه غرامة عشر دولارات كن مؤدبا أيها الصغير أتفهم ؟
    Koş minik tavşan koş ama bir gün dünyalarımız bir olacak. Open Subtitles إهرب أيها الأرنب الصغير إهرب, لكن يوماً ما سيكون عالمانا متحدان
    Şimdi ihtiyacın yok biliyorum ama yakında minik göğüslerin büyümeye başlayacak. Open Subtitles انا اعلم لاتحتاجين لوحدة الأن لكن اثداؤك الصغيرة الجميله ستظهر قريباً
    Bilmen gereken diğer bir şey, minik prenses, seksi dans etmeyi bilmek. Open Subtitles شيء ما تحتاجين لمعرفته, يا أميرتي الصغيرة هو كيف ترقصين بطريقة مثيرة
    Her tarafında minik ışıklar olan yer yok mu, orası. Open Subtitles إنه المحل الذي به تلك الأضواء البراقة الصغيرة في أرجائه.
    Eğilerek onun minik ellerini tutmaktan sürekli sırtımın ağrıdığını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر ظهري دائما يؤلم من المشي منحنية ممسكه بيديها الصغيرة
    - Babanla bilgisayar üzerinden görüsüp minik kiçini ne zaman toplamaya gelecegini soracagiz. Open Subtitles نحن ذاهبون هنا لننجز مكالمة حاسبية مع والدك لنرى متى سيلتقط مؤخرتك الصغيرة
    Sulugözlü o minik kızın ağlamama konusunda kararlı olduğunu görebiliyorum. Open Subtitles الطفلة الصغيرة البكاءة قد قررت أنها لن تبكي مجدداً أبداً
    Sanki oraya böcekleri hapsetmiş de, ...hepsi minik, ince bacaklarıyla kaçmaya çalışıyorlar gibi. Open Subtitles كما لو أن لديه حشرات عالقة هناك جميعها تحاول الهرب بأرجلها الصغيرة جداً
    Bir sürü hemşirenin arasındandı ama minik kafasını çevirdi ve bana baktı. Open Subtitles لقد كانت بين مجموعة من الممرضات لكنها أدرات رأسها الصغير ونظرت إلي
    Bu minik alüminyum boru en iyi arkadaşın olmak üzere. Open Subtitles هذا الأنبوب الألمنيوم الصغير على وشك أن يكون أفضل أصدقائك
    Ya ben İskoç'ça öğrendim ya da minik kuşumuz dilimizi cıvıl cıvıl şakıyor. Open Subtitles إما أن أكون قد تعلمت الأسكوتلندية أو أن ذلك العصفور الصغير يسقسق بلغتي
    "En sevdiği pijamalarını giyer ve yumuşacık, minik yatağına yatar." Open Subtitles أرتدت البيجامة المفضلة لديها و خلدت إلي سريرها الصغير المريح
    Isaac Newton ve Edmond Halley bunu bilemezdi ama aralarındaki işbirliği, bizi, bu minik dünyadaki uzun tutsaklıktan nihai olarak azat edecekti. Open Subtitles إسحاق نيوتن وإدموند هالي لم يعلموا في ذلك الحين ولكن تعاونهم حررنا في نهاية المطاف من حجزنا الطويل في هذا العالم الصغير
    Lakin Dolly bu gün bizim minik'in bileğine kocaman bir rakhi bağladı. Open Subtitles لكن اليوم الدمية ربطت راخي كبير على يد تايني
    Ayrıca Mihrace'nin hareminden çıkan şu minik oyuncak da biraz açıkgöz birine benziyor. Open Subtitles والحلوه الصغيره التى وقعت من عمامة المهراجا بمثابة تنشيط بسيط
    Basit. minik parçaları birbirine bağlayacak bir kod yazacak: Open Subtitles ببساطة تيني سيكتب شفرة تصل جميع العناصر ببعضها.
    Sakin gecelerde minik Kim kız bebekleri ve Kim oğlanları kendi donşesiyeleri içinde gökten iner aşağı. Open Subtitles وفي ليلة هادئة الأطفال البنات والغريبين الصغار جداً نزلو من السماء عند بيت بامبير سيليز الخاص
    minik, dostum, bir uzaylı donanması Dünya'yı istila etmek üzere. Open Subtitles صديقى (رانت) الأسطول الخائن على وشك أن يقوم بغزو الأرض.
    Bir kelimemle minik arkadaşım seninle güzel bir ziyafet çekebilir. Open Subtitles كلمة واحدة منّي و صديقي الصَغير سيعد وجبة طعام منك
    Açık renkli yüzde sanki minik damarlar var,.. ...incecik tüyler de. Open Subtitles هنا, على الجانب الناعم, يوجد عروق صغيرة , وزغب ناعم جدا
    kuslar ve minik kuzular, hepsi bir arada uyuyor. Open Subtitles بين المرجة الامامية والساحة الخلفية من الطيور الى صغار الخراف
    Küçük bir garnizonu, minik bir merkezi alan olacak şekilde sıkıştırdılar. Open Subtitles لقد أعتصروا الحاميه قليلة العدد داخل منطقه صغيره بوسط البلده
    Sakın minik kız ellerinin arasından kaydırıp da beni ezme. Open Subtitles فقط لا تدعها تنزلق من بين يديكَ الأنثويّتين الصغيرتين وتسحقني
    Bu devasa rekabet, minik Mısır akbabası için fazla tehlikeli. TED بالنسبة للنسر المِصري الضئيل فهي مُنَافسة مُروعة محفوفة بالمخاطر.
    Hayat belirtileri sizi minik hayat belirtileri sizi pek kıymetli hayat belirtileri... Open Subtitles أشكال الحياة. أشكال الحياة المتناهية الصغر خاصتي. أيتها الأشكال الضئيلة النفيسة للحياة.
    Yürü be minik dostum! Paçayı kurtardın. Open Subtitles حان وقت الذّهاب يا صديقي الصّغير باشِروا بالعبور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more