"minnet" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإمتنان
        
    • الامتنان
        
    • ممتن
        
    • بالامتنان
        
    • التقدير
        
    • بالإمتنان
        
    • ممتناً
        
    • شاكراً
        
    • شاكرين
        
    • امتنان
        
    • إمتنان
        
    • امتناني
        
    • بامتنان
        
    • شاكرة
        
    • امتنانا
        
    Gözlerindeki o minnet duygusunu görünce insan kendini İsa gibi hissediyordur herhalde. Open Subtitles ترى نظرة الإمتنان في أعينهم، وتتخيل نفسك السيد الخلوق
    (Gülüşmeler) Bir minnet dalgası var, çünkü insanlar bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varıyorlar ve de bunun nasıl dünyamızı değiştirebileceğinin. TED هناك موجة من الامتنان لأن الناس أصبحوا واعين بمدى أهميته وكذا قدرته على تغيير العالم.
    Bir kez hayatımı kurtarmıştı. Ondan beri ona minnet borcum var. Open Subtitles أنقذ حياتي ذات مرة أنا كنت ممتن إليه منذ ذلك الوقت
    Yemin ederim şu kızda azıcık minnet duygusu yok. Open Subtitles أقسم أنّ تلك الفتاة لن تشعر بالامتنان أبداً
    Son bir kaç yıl boyunca, kendi hayatımda minnet duygumu geliştirmeme yardım etmesi için bazı yöntemler keşfettim. TED وعلى مدار العامين الماضيين، استخلصت بعض التكتيكات لحياتي الخاصة حتى تساعدني حقًا على ترسيخ فكرة التقدير.
    Bu şehir ve bütün dünya sana minnet borçlu. Open Subtitles هذه المدينة, العالم كله يدين لك بالإمتنان
    Bana bir satır yazar ve Collingbourne'daki postaneye yollarsanız minnet duyarım. Open Subtitles و سأكون ممتناً لو وصلتني منك رساله إلى مكتب البريد في كولنبورن بالقرب من هانجرفورد
    İnsanlarla içli dışlı olmaktan gerçekten nefret ederim ama senin yüzünü hatırlayacağım, ölene dek sana hep minnet duyacağım. Open Subtitles اكره بشدة هذا النوع من العلاقات مع الناس سأتذكر وجهك دائما ايتها التلميذة وسأبقى شاكراً لك الى حين مماتي
    Çok cömert olmaya çalışıyorlar, böylece biz de onlara minnet duyacağız. Open Subtitles إنهم ينوون أن يكونوا كرماء ويجب أن نكون شاكرين لهذا حقا؟
    Karılarından birine zaten zarar verdin. Ne kadar minnet duyacaktır sence? Open Subtitles سبق له أنْ شوّه إحدى زوجاته فأيّ امتنان سيشعر به برأيك؟
    minnet borcu ödemek için tropik tatlardan iyisi bulunmaz. Open Subtitles لا شيء يمكنه أن يعبر عن الإمتنان أكثر من نكهة إستوائية
    Ona minnet duyman çok doğal, ama bence minneti başka bir şeyle karıştırıyorsun, aşk gibi. Open Subtitles لمن الطبيعى أن تشعرى بالإمتنان له ولكن أعتقد أنكٍ تقومى بالخلط بين الإمتنان وشئ آخر كالحُب
    Sana saygı ve minnet duyuyoruz, Üstad. Open Subtitles لديك منّا كلّ الإمتنان و الإحترام، حضرتُك
    Bekliyorlar da ben de minnet duyuyorum ama inanılmaz utanıyorum da ve umuyorum ki ellerimi yıkamadığımı fark etmesinler. TED إنهم يفعلون ذلك وأنا أظهر الامتنان لكن بذُل بالطبع، وآمل أنهم لم يلاحظوا أنني غادرت المرحاض بدون أن أغسل يدي.
    Bu yaşananlar, beni minnet duymakla ilgili düşünmeye itti. Open Subtitles لقد جعلتني هذه التجربة أفكر في طبيعة الامتنان
    Senin varlığına her gün minnet ederek bir ömür geçirmek istiyorum. Open Subtitles وأريد أن أقضي بقية حياتنا معاً أنا ممتن لكون الهدية لكِ
    Sorunları konusunda bana güvenen dinleyicilerime ve en çok güvendiğim kişiye minnet duyuyorum. Open Subtitles ممتن لمستمعيي الذي إئتمنَني بمشاكلِهم. وممتن للشخصِ بإِنَّني أكثر أَئتمنُ.
    Biliyorum, ve size minnet borcumuz var, çünkü bu hedefimize doğru barış içinde ilerlememizi sağladı. Open Subtitles أنا أعلم ، ونحن مدينون لك بالامتنان لأن ذلك سمح لنا بمتابعة هدفنا بسلام
    Biliyorum ama hoş bir minnet gösterisi. Open Subtitles أنا أعرف .. ولكن سيكون من الجميل أن تظهر بعض التقدير
    Şuan ki halim ve sahip olduğum yetenekler için minnet duymalıyım, haklısın. Open Subtitles يجب أن أكون ممتناً لما أنا عليه , صح و القدرات التي أمتلكها. أعلم ذلك
    Açlıktan bitkin olmalarına rağmen, bu şükran gününde minnet duymalarını gerektiren bir şey vardı. Open Subtitles يائساً وجائعاً وهاهو يوم عيد الشكر على الرغم من هذا كان هناك شيء يجب أن يكون شاكراً له
    Hiçbirşeyimiz yokken nasıl minnet duymayalımki. Open Subtitles وكيف لا نكون شاكرين بينما كنا لا نملك شيئًا
    Küçük bir minnet jesti olarak sizi kendi yerimde ağırlamak isterim. Open Subtitles كعربون امتنان أود أن تتكرم بالمبيت في فندقي
    minnet ziyareti. Şimdi benimle birlikte hepinizin yapmasını istiyorum, eğer yapabilirseniz. TED زيارة إمتنان. أريد منكم جميعا أن تقوموا بهذا معي الآن لو تسمحوا لي.
    Bunu öğrendiğimden beri hem ailem hem de kendi adıma size ne kadar minnet duyduğumu size bildirmek için sabırsızlanıyordum. Open Subtitles منذ ان علمت بالامر، كنت في غاية الشوق لاخبرك عن مدى امتناني لك. لاجل عائلتي ولاجلي.
    Kalabalığın arasında, büyük bir minnet duygusunun yanında bir görev olduğunu da hissetti. TED وسط الحشود، شعر بامتنان عظيم، لكن أحس بالواجب أيضًا.
    Sadece minnet duyabileceğim bir aşk da öyle. Open Subtitles لقد أحببت الوحيد الذى أكون شاكرة له دائما
    K.çımı kurtardığın için sağ ol. İşte minnet duygusu böyle gösterilir. Open Subtitles شكرا لإنقاذك حياتي ترين، هكذا تظهرين امتنانا ملائما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more