Doğu va Batı, mirasımızı korumak için tek yürek olmuştu. | Open Subtitles | الشرق والغرب قد ساهموا بالمحافظة على جزء مهم من تراثنا |
Wakanda'nın vibranyumu korkunç bir silah yapılmak için çalındığında biz Wakanda'da mirasımızı sorgulamaya mecbur kaldık. | Open Subtitles | حينما أستُخدم الفايبرنيوم الواكاندي المسروق لصنع سلاح مرعب نحن , في واكندا كان مجبرين أن نشكك في تراثنا |
Artık halkım sürgünde yaşıyor çünkü mirasımızı terk etmedik. | Open Subtitles | الان اهلى يعيشون فى منفي لاننا لن نتخلي عن تراثنا |
Netra ve ben 200 yıllık planımızda teknolojiyi dijital mirasımızı gerçek manada şekillendirecek bir araç olarak kullanıyoruz. | TED | نستخدم أنا ونيترا التكنولوجيا كوسيلة في خطة ال200 عام الخاصة بنا لحفظ إرثنا الرقمي |
Bu mezar taşları atalarımızı, tarihimizi ve mirasımızı temsil eder. | Open Subtitles | شواهد أضرحة قبورنا تلك ، تُمثّل ذكرى أسلافنا و تاريخنا ، و إرثنا |
Böylece ailene hizmet eder ve mirasımızı korursun. | Open Subtitles | يناسب مهاراتك حتى تخدم عائلتك و تحمي ميراثنا |
Çalınan Wakanda vibranyumu, korkunç bir silah yapımında kullanılınca bizler Wakanda'da, mirasımızı sorgulamaya başladık. | Open Subtitles | حينما أستُخدم الفايبرنيوم الواكاندي المسروق لصنع سلاح مرعب نحن , في واكندا كان مجبرين أن نشكك في تراثنا |
Bizi umursamıyorlar, ailemizi umursamıyorlar, mirasımızı umursamıyorlar. | Open Subtitles | لا يهمهم أمرنا، ولا تهمهم عائلاتنا، ولا يهمهم تراثنا. |
Doğal mirasımızı tanımlayan ve içme suyumuz için su havzalarını besleyen alanların korkutucu, tehlikeli ve ürkütücü olarak görülmesi meselesiyle bu katlanıyor. | TED | وهذا حدث جراء القضية المتعلقة بالمناطق الطبيعية التي تحدد تراثنا الطبيعي وتغذي مياهنا الجوفيه، للحصول على مياه الشرب تمّ وصفها على أنها مناطق مخيفة و خطرة. |
mirasımızı koruyan çok ilginç nesneler biriktirdim. | Open Subtitles | لقد تراكمت العديد من الأشياء المهمة كثيراً ... الحفاظ على تراثنا. |
Dışarıdakilere yaptıklarımız mirasımızı bozdu. | Open Subtitles | ما فعلناه بالخارجين قد أفسد تراثنا |
mirasımızı geri alacağız. | Open Subtitles | يجب أن نستعيد تراثنا |
Güzel. Birkaç gil için mirasımızı satmaya hazır olman beni memnun etti. | Open Subtitles | كم يسرني أن أراك تبيع إرثنا مقابل حفنة من المال |
Sadece kültürel mirasımızı korumaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نحاول الحفاظ على إرثنا الثقافى |
Bizim mirasımızı harcıyor. Sahte bronzluk için! Ne diyeceğim. | Open Subtitles | هذا إرثنا التي تقوم بإنفاقه |
Ama mirasımızı da birine bırakmalıyız. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نمرر إرثنا ... لأحد ما |
Her zamanki gibi mirasımızı yeniden kazanmak ve sonsuza kadar rezalet içinde yaşamak. | Open Subtitles | -كما كانت دومًا ... أن نستعيد إرثنا ونعيش للأبد في خزي. |
Yunan mirasımızı bu şekilde koruyoruz. | Open Subtitles | تلك هي طريقتنا في الحفاظ على ميراثنا اليوناني. |
mirasımızı bölmek ve en çok para teklif edene satmak? | Open Subtitles | تشتيت ميراثنا وبيعه لأعلى مزايد؟ |
mirasımızı çalmayı planlaması dışında mı? | Open Subtitles | بجانب أنه يريد سرقة ميراثنا ؟ |