"miras kaldı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ورثت
        
    • ورث
        
    • ورثتُ
        
    • ورثته
        
    • وَرثتُ
        
    • ورثتِ
        
    • ورثتها
        
    • ورثها
        
    • ميراثى
        
    • لقد ورثه
        
    • على ميراث
        
    • طوال تلك الأعوام
        
    • أرث
        
    Bu kristalle birlikte o da bana miras kaldı. Open Subtitles و عندما تم اعطاء الحجر الي لقد ورثت ذلك الاسم
    Annemden, dil ve doğa sevgisi miras kaldı bana. Open Subtitles من أمي ، أنا ورثت حب اللغة وتقدير الطبيعة.
    Babam ben 13'ündeyken öldü, ve bu para bana miras kaldı. Open Subtitles أبى مات و أنا فى الثالثة عشر و أنا ورثت ذلك المال
    ! Ona $3 milyon para miras kaldı, ve o para kavramını bilmiyor? Open Subtitles ورث لتوه 3 ملايين دولار ولا يفهم مفهوم المال؟
    Burası bizimkilerden miras kaldı yani kredisi yok ama bakım masrafı var. Open Subtitles ورثتُ المكان مِن اجدادي لذا ليس هناك عليه رهن، لكن هناك صيانة
    Ama sana tüm bunlar miras kaldı şimdi. Open Subtitles هذا الإتفاق لم يرق لك وأنا أعلم هذا لكنّك ورثته مثلما ورثت كل هذا
    Kendisine ikinci ve son kocasından birkaç milyon dolar miras kaldı. Open Subtitles لقد ورثت حقاً مليونين من الدولارات من زوجها الثاني الاخير
    Blake Media'nın 300 milyon hissesi sana miras kaldı. Open Subtitles نظريا أنت ورثت 300 مليون سهم من سندات المؤسسة
    Babasının ölümünden sonra, krallığının anahtarı ona miras kaldı. Open Subtitles بعد موت أبيها ورثت مفاتيح الدخول الى ممكلته
    fakat ben bir dulum, on bir çocuğum var, üzerime gücümün ötesinde bir ev miras kaldı ve mülküm yüzünden bazı hukuki problemlerim var. Open Subtitles لكني أرمل و لدي إحدى عشر ولد ورثت منزلاً لا أتحمل تكاليفه و ملكية بها مشاكل قانونية
    - Büyükbabandan sana başka bir miras kaldı mı diye merak ediyoruz. Bakışları dışında. Open Subtitles حسناً، نحن فضوليين حقاً لرؤية ما إذا ورثت شيئاً آخر من جدّك، بغضّ النظر عن مظهره.
    Babasının şeytani ikiz kardeşi yıldırım tarafından vurulunca bir çiftlik miras kaldı. Open Subtitles أنها ورثت قصراً ، عندما صُعق توأم والدها الشرير بصاعقة
    - Bu yer yaklaşık beş yıl önce babamdan bana miras kaldı, ama ben korkunç bir çiftçiyim. Open Subtitles ، لقد ورثت المكان . منذ مايقارب الخمس سنوات، من والدي . لكنّني مزارعٌ فظيع
    1520'de, inşa edildikten 70 yıl sonra, tüm bunlar Osmanlı sultanlarının en ünlüsüne miras kaldı, Open Subtitles ،في 1520، بعد بنائه بسبعين عامًا ورث كل ذلك أشهر السلاطين العثمانيين على الإطلاق
    - Ama babasının silah koleksiyonu ona miras kaldı. Open Subtitles ليكن في علمك أنّه قد ورث من أبيه طقم الأسلحة الخاص به فعلاً
    Bunlarla benim bir alakam yok. Sadece lanet ev bana miras kaldı. Open Subtitles ليس لي علاقة بكل هذا أنا ورثتُ ذلك المنزل اللعين وحسب
    miras kaldı. Seni kıskandırmaya çalışıyordum. Open Subtitles لقد ورثته كنت أحاول إثارة غيرتكِ
    Ailem, daha doğrusu babam çok varlıklıydı, ve tüm parası bana miras kaldı. Open Subtitles عائلتي، أبي في الحقيقة... كَانَ غنيَ جداً، وأنا وَرثتُ كُلّ ماله.
    150 bin dolar sana miras kaldı. Open Subtitles بل ورثتِ 150 ألف دولار
    Bir kaç ay önce miras kaldı. Ama nesillerdir aileme ait. Open Subtitles لقد ورثتها منذ بضعة أشهر ولكنها كانت لدى عائلتي لعدة أجيال
    Onun böyle bir yeteneği var. Bu yetenek ona babasından miras kaldı. Open Subtitles فهو يملك هذه الموهبة، لقد ورثها عن أبي
    Bu ev bana miras kaldı. Open Subtitles هذا البيت ميراثى
    - Şey, arkadaşımıza miras kaldı. Open Subtitles حسناً، لقد ورثه صديقنا.
    Bu adama 100 bin dolar miras kaldı. Open Subtitles لقد حصل هذا الرجل لتوه على ميراث قدره مئة ألف دولار
    Bana ailemden miras kaldı. Open Subtitles أنها كانت محفوظة في متحفنا طوال تلك الأعوام.
    -Bu para niye bana miras kaldı? Open Subtitles الأن لماذا أرث كل هذه الأموال؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more