| Bunu mobilyası olmayan bir odada yapmak aptalca olurdu. | Open Subtitles | لأنّ من جليّ الغباء القيام بهذا في مكتب بلا أثاث |
| Yani demek istediğim... Banyo mobilyası üreten bir şirkette. | Open Subtitles | أقصد بأن شركتنا تنتج أثاث دورات المياه.. |
| Çinliler bunlardan bahçe mobilyası yapıyor yani rahat ol sen. | Open Subtitles | و سيحولونها الصينيون إلى أثاث حدائق.. لذا.. تنفّس الصعداء |
| Bravo. Bilirsin, bekar erkeklere mobilyası olan ayı derler. | Open Subtitles | تعرف، يقولون أعزبا الرجال فقط الدببة التي تمتلك الأثاث. |
| Garajında bir çok işe yaramaz mobilyası vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديها بعضاً من الأثاث القديم في مرآبها |
| Lisede tanıştık ve beş yıl sonra bebek mobilyası alışverişi yapıyorduk. | Open Subtitles | لقد التقيا في الثانوية وبعد خمس مواعيد كنا نتسوق لأثاث الاطفال |
| Bu neredeyse hiç mobilyası olmayan çok geniş bir ev. | Open Subtitles | هذا منزل كبير للغاية بدون اي اثاث تقريبا |
| Kim oyuncak ev mobilyası için 50 dolar öder? | Open Subtitles | أعني، من الأبله الذي يدفع 50 دولار مقابا أثاث دمية؟ |
| Kim bir marketten bahçe mobilyası alır ki? | Open Subtitles | من عساه يشتري أثاث باحة من متجر بقالة؟ اعني حتمًا أحد يفعل ذلك، وإلّا ما كانت هذه هنا. |
| Malestrazza'nın hiç mobilyası yoktu sadece kitapları vardı. | Open Subtitles | ماليسترازا لم يملك أي أثاث فقط كتب |
| Bugün çocuk mobilyası reklamı çekeceklermiş ve Lily'i istiyorlar! | Open Subtitles | ستكون هناك جلسة تصوير لمتجر أثاث للأطفال "ويريدون "ليلي |
| Lawns Plus'ta bahçe mobilyası satışı varmış. | Open Subtitles | "هناك بيع أثاث على المرج عند "لاونز بلاس |
| Senin için, o sadece Bayan Morris, bir ofis mobilyası. | Open Subtitles | بالنسبة لك ، لا شيء ، ليست أكثر من السيدة (موريس) ، قطعة أثاث فحسب |
| Ve sizin için hiçbir şeyim, bir ofis mobilyası. | Open Subtitles | وبالنسبةلك ،لاشيء... قطعة أثاث فحسب |
| Bu patio mobilyası satışta. | Open Subtitles | أثاث هذا الفِناء متوفر للبيع |
| Bir bilgisayar ve iskemle hariç bir tek mobilyası yok. | Open Subtitles | ...و لا قطعة أثاث ما عدا كمبيوتر و كرسي |
| Evet, mesela tavan mobilyası gibi. | Open Subtitles | -أجل مثل أثاث السقف |
| Ve sonrasında da monte etmemiz için İsveç mobilyası alırdım. | Open Subtitles | ثم أود أن يكون... الأثاث السويدي اشترى بالنسبة لنا لجعل. |
| Sonra şu yemek odası mobilyası satıcısı adamla kırıştırmaya başladı. | Open Subtitles | ثم أقامت علاقة مع بائع الأثاث |
| - Ofis mobilyası satıyorum. | Open Subtitles | -أنا أبيع الأثاث المكتبي |
| Belki de bu nedenle hiç mobilyası yoktur. | Open Subtitles | لربّما لذلك يرجع عدم امتلاكه لأثاث في المنزل. |
| O teras mobilyası. | Open Subtitles | هذا اثاث الباحة |