Fakat bu depresyon modelini yıllarca sürdürdüm ve veriler tuhaf görünüyordu. | TED | ولكني أجريت نموذج الإحباط هذا لسنوات، وظهرت البيانات غريبةً بعض الشيء. |
Stirling motorunun devasa, matematiksel bir çalışma modelini çıkardık. Genetik algoritmayı uyguladık | TED | بنينا نموذج رياضي ضخم عن كيفية عمل محرك ستيرلنج فعّلنا الخوارزم الجيني |
Ve yaptığımız şeylerden biri korkunun klasik bir modelini benimsemekti. | TED | واحد الامور التي نقوم بها هو اننا اخذنا نقوم بالتجارب على نموذج خوف اعتيادي |
İki yıl önce, şöyle bir karar verdik; hadi açlıkla savaş modelini değiştirelim ve yemek yardımı vermek yerine, onu gıda bankalarına koyalım. | TED | ولكن قبل سنتين، قررنا، لنغير النموذج المستخدم لمحاربة المجاعة، وبدلاً من إعطاء مساعدات طعام، لنضعه في بنوك الغذاء. |
Bilgisayarlarımız hangi işaretlerin beraber, hangi işaretlerin arka arkaya kullanıldığının, istatistiksel modelini kavradılar. | TED | وبرمج الكمبيوتر نموذج إحصائي من الرموز التي تميل إلى أن تحدث معا والرموز التي تميل إلى اتباع بعضها |
Bugün size kendi oluşturduğum interaktif yazılım modelini göstermek istiyorum. | TED | لذا أريد ان أريكم اليوم .نموذج لبرنامجي التفاعلي الذي قمت بإنشائه |
Kuad-çubuk sisteminin ortak modelini elde ettiğimizde bunu kontrol edecek algoritmaları oluşturmak için kontrol teorisini kullanabiliyoruz. | TED | وما إن نتوفر على نموذج للنظام من الرباعية والعمود، يمكننا استخدام نظرية التحكم لإنشاء خوارزميات للتحكم فيه. |
Birkaç yıl önce, Harvard İş Okulu o yılın en iyi iş modelini seçti. | TED | قبل بضع سنوات، اختارت كلية الأعمال في هارفرد أفضل نموذج أعمال لتلك السنة. |
Bu yansımayı gerçekleştirmek için önce biyolojik uzvumun matematik bir modelini geliştirdik. | TED | ولتحقيق هذا الانعكاس في الأول طورنا نموذج حسابي لطرفي الحيوي |
Amacımız bir kişinin tam doğru modelini oluşturmak, onu yanlış göstermek değil. | TED | كان هدفنا هو بناء نموذج دقيق من شخص ما، وليس تشويهه. |
1980’lerin sonunda 1990’ların başında, onların değişiklikleri Kanner’ın sığ modelini Asperger’in geniş ve kapsamlı modeliyle değiştirerek yürürlüğe girdi. | TED | في أواخر الثمانينات وأوائل التسعينات، دخلت التغييرات الخاصة بهم حيز التنفيذ، مقايضين نموذج كانر الضيق بنموذج أسبرحر الواضح والشامل. |
Üretim modelini düzeltmek için bütün girişimlerimiz başarısız olduktan sonra, büyümenin başka yerlerden gelebileceğini düşündük. | TED | بعد كل محاولاتنا لإصلاح فشل نموذج التصنيع كنا نعتقد بأن النمو ممكن أن يتحقق من مكان آخر |
Ben de düşündüm ki, bu temizleme modelini neden tüm dünya üzerinde uygulamayalım ki? | TED | لذا فكرت في، لمَ لا نطبق نموذج النظافة المعتمدة على المساهمة الجماعية في الكوكب بأكمله؟ |
Deneyler kısa bir süre içerisinde Einstein'ın modelini onayladı ve atomik şüpheciler pes ettiler. | TED | التجارب قريباً أكدت نموذج أينشتاين، و أقر المشككون الذريون بالهزيمة. |
Bu da yüzümün bir modelini çıkartmamızı sağladı, ki bu harika bir şey. | TED | ساعدنا هذا على بناء نموذج لوجهي وهو بصراحة رائع جدًا. |
Dengelediği çubuğun aksine bardağın matematik modelini sisteme dahil etmedim. | TED | وخلافا للعمود الموازن، لم أقم بتضمين النموذج الرياضي للكأس في النظام. |
Çalışan sadece iki pervanesi olduğunda bu makinanın matematik modelini tahlil edersek, bunu uçurmanın pek de bilinmeyen bir yolu olduğunu keşfederiz. | TED | إن قمنا بتحليل النموذج الرياضياتي لهذه الآلة بمحركين اثنين فقط، نكتشف أن هناك طريقة غير تقليدية للطيران بها. |
Doğu Almanya itaatkar biçimde, Sovyet modelini, insanların düşüncelerini kontrol ederek kopyaladı. | Open Subtitles | طوعًا، استنسخت ألمانيا ،الشرقية النموذج السوفياتي بما فيه من استحواذ على عقول شعبها |
Onun yerine eski 21 modelini kullanıyordu. | Open Subtitles | لكنه كان يستخدم الطراز القديم 21 بدلاً عنها |
Kullanılmakta olan bilgisayarın modelini söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان أخبركم بالنوع و الموديل للجهاز الذي يستتخدمه. أذا كان جهازه |
Ateşleyicinin modelini belirleyebilirsem telefon sinyallerini kullanarak tetikleyicinin kodunu bozabilirim. | Open Subtitles | محتمل، إذا استطعت تحديد موديل الريموت، ربما أستطيع تشفير رمز التذخير باستخدام جهاز الإرسال الموجود في الاتصال |
El yapımı değiller. Şimdi her parçanın modelini ve üreticisini tespit edelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نَكتشفُ نظارةَ المنتجَ الصنع ونموذج كُلّ مادة |
Bunlardan arabanın markasını ve modelini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | من آثار العجلات يمكننا الوصول الى نوع وموديل السـيارة |
Odağımızı etkili bir şekilde kontrol etmek için beyin kendi dikkat modelini kurmalıdır. | TED | حتى نتحكم في التركيز بفعاليّة، يجب على الدماغ أن يبني نموذجًا من انتباهه الخاص. |