"moore'un" - Translation from Turkish to Arabic

    • مور
        
    Byron Moore'un tedavi araştırmasına yardım etmesini sağladım. İyi misin? Open Subtitles أقنعته بتمويل بحث جديد لعلاج حالة بايرون مور أأنت بخير؟
    Ütopya aslında Thomas Moore'un incelikli bir şekilde kullandığı bir kelimeydi. TED الفاضلة هي كلمة تعمد توماس مور إستخدامها.
    Schamburg'dan sonra. Ejderin Çiçeği'ni yazmıştım. Cathy Moore'un arkadaşıyım. Open Subtitles بعد سكامبرج, كتبت زهرة التنين انا صديقة لكاثي مور
    - Gruba Moore'un öldüğünü söyleceksin. - Ben mi? Open Subtitles أريدك أن تخبر المجموعة بموت الدكتور مور أنا
    Joe ve kız Bay Moore'un çiftliğine gittiler. Open Subtitles إكتشفت جو والبنت كانت ستخدم السّيد مور في ضيعته في أماريلو
    Saygon'da, Hal Moore'un üstleri onu... 1,800 düşman askerini öldürdüğü için tebrik ettiler. Open Subtitles في سيجون، رؤساء هال مور يهنؤنه... لمقتل أكثر من 1800 جندي من الأعداء.
    Saygon'da, Hal Moore'un üstleri onu... 1,800 düşman askerini öldürdüğü için tebrik ettiler. Open Subtitles في سيجون، رؤساء هال مور يهنؤنه... لمقتل أكثر من 1800 جندي من الأعداء.
    Moore'un teorisine göre, bireye bakış açısına tezat bir tutum sunulduğunda ihtilafa düşüp yaklaşma-kaçınma mekanizması geliştirir. Open Subtitles تفترض نظريه مور بأن المواضيع عندما قدّمَ بالدليلِ العدائيِ إلى وجهةِ نظرهم العالميةِ، واجهْ تعارضاً غير ِ مترابط
    Evet. İlaçları kesmesini Peder Moore'un önerdiğini söyledi. Open Subtitles نعم، قالت أن الأب مور نصحها بعدم اخذ الدواء
    Emily epilepsi hastası değildiyse o zaman Peder Moore'un tavsiyesi yerinde değil miydi? Open Subtitles هل ستكون نصيحة الأب مور بعدم تعاطي جرعات الجامبوترول نصيحة جيدة لو كانت إيميلي، في الواقع غير مصابة بالصرع؟
    Peder Moore'un bana ihtiyacı olmamasını umardım, ama onun hapse tıkılmasına göz yumamam. Open Subtitles كنت آمل ألا يحتاجني الأب مور لكني لا أريد رؤيته في السجن
    Dr. Cartwright vicdanının sesini dinleyerek Peder Moore'un teybindeki ayinin görgü tanığı olarak biz başvurdu. Open Subtitles الدكتور كارترايت أتى إلينا بضمير حي كشاهد عيان على عملية الطرد التي في شريط الأب مور
    Bunun dışında, Peder Moore'un tanıklığı savunması için hayati önem taşıyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن شهادة الأب مور تعتبر حاسمة
    Onun ve Emily'nin içinde bulunduğu koşulları anlamamızda Peder Moore'un inançlarının hayati önemi var. Open Subtitles معتقدات الأب مور في هذه القضية مهمة في تكوين مفهوم له ولفهم إيميلي لحالتها
    Bu anlayış ise Peder Moore'un ihmalkar olup olmadığına karar vermemiz için azami derecede önemli. Open Subtitles وذلك التفاهم المتبادل أساسي وحاسم فيما إذا كان الأب مور مهمل أم لا
    Peder Moore'un inançları tarih öncesi, mantık dışı hurafelere dayanıyor. Open Subtitles معتقدات الأب مور تعتمد على معتقدات وخزعبلات غير منطقية
    Doğru söylüyor. Eskiden Paul Moore'un kız arkadaşıydı. O çocuk dayanırdı. Open Subtitles "صحيح ,هي معتادة على "بول مور ذلك الشاب يمكنه ان يدوم
    Michael Moore'un klozet homoseksüeli olduğuna dair şüphelerimiz var. Open Subtitles لدينا سبب للشك أن مايكل مور قد يكون مثلي الجنس
    Bu saatte Michael Moore'un evinde ne işi var? Open Subtitles ماذا يفعل .. بالخروج من منزل مايكل مور في هذه الساعة؟
    Ve bak, Rush Limbaugh gece saat 2'de Michael Moore'un evinden çıkıyor. Open Subtitles وانظر هنا .. راش ليمبوه يخرج من منزل مايكل مور في الساعة الثانية صباحاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more