Şeyden sonra, merkezde, aniden mucizevi bir görüntü yakaladıktan sonra. | Open Subtitles | ثمّ لاحقاً، في مقرِ الشرطة، أنا فجأة وبشكل إعجوبي تأتي لي رؤية. |
Grace yine mucizevi bir şekilde takipçilerinin elinden kurtulmuştu. Dogville sakinleri sağolsun. | Open Subtitles | مرة أخرى غرايس هربت بأعجوبة من الظباط بمساعدة سكان دوجفي. |
Zero mucizevi bir şekilde canlanmadan yaşamla ölüm arasında gidip gelecek. | Open Subtitles | سيبقى زيرو بين الموت و الحياة حتى يشفى و يعود إلى الحياة بمعجزة |
Eğer tek sorunumuz buysa.. ..bu mucizevi bir zafer olacak. | Open Subtitles | إن كان كل ما هناك هو بعض مواطن الخلل فسيكون انتصاراً بمقدار إعجازي. |
Sadie Loescher, 2. sınıf öğrencisi, mucizevi bir şekilde ameliyatı zamanında ayarlayıp kuyruk sokumundan 6 adet kurşun parçası çıkaran ünlü bir kalp ve damar cerrahı sayesinde özel odasında rahatça dinleniyor. | Open Subtitles | سيدي لوشر) ، بالصف الثاني) تستريح في غرفة خاصة بمستشفى جبل سيناء بفضل عمل جراح الأوعية الدموية الشهير |
mucizevi bir şekilde kurşundan kaçtı diğer mucize kurtuluşları gibi birçok defa kurtuldu parlak zekasıyla ölümü alt ediyor. | Open Subtitles | والآن، هو يتفادى الرصاص بإعجوبة وكأن لديه جهاز حساس وحوالي 12 قضية نجا منها بأعجوبة |
Eğer mucizevi bir şekilde dış duvar tehlikeye girerse, saldırganlar son bir savunma kalkanı olan iç duvarla yüz yüze kalıyordu. | TED | وإذا حصلت معجزة وتأثر السور سيواجه المهاجمون الخط الدفاعي الأخير وهي الأسوار الداخلية الضخمة. |
Bir kez daha, kader araya girdi ve tüm hayatlar mucizevi bir şekilde kurtuldu. | Open Subtitles | مرة أخرى، القدر يتدخل وينقذ حيوات بشكل إعجوبي |
Yakalanıp yok edilmemiz an meselesiydi, mucizevi bir şey olmadıkça. | Open Subtitles | كانت مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض علينا أو نُدمر حتى حدث شيء إعجوبي |
mucizevi bir şekilde farklı yönlere giden bir mermiyi başka nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | ما الذي يوضح ما عدا ذلك تقوس الرصاصة بشكل إعجوبي في الهواء ؟ |
Nasıl atış almak ve mucizevi bir şekilde hayatta mı? | Open Subtitles | كيف تعرضت لإطلاق النار و بعدها نجوت بأعجوبة ؟ |
Aramızdakiler, sen ölümden mucizevi bir şekilde döndüğünden beri aynı değil. | Open Subtitles | لم تعود الأمور بيننا كما كانت منذ أن نجوت من الموت بأعجوبة |
- "Grace yeniden peşine düşen insanların elinden Dogville halkının yardımları sayesinde mucizevi bir şekilde kurtulur. | Open Subtitles | مرة أخرى استطاعت جريس الهرب بأعجوبة من مطارديها |
mucizevi bir şekilde iyileştiğini söyleyebilmek isterdim ama olmadı. | Open Subtitles | أتمني إن كان باستطاعتي أن أقول أنها شفيت بمعجزة لكنها لم تفعل |
Öğretmen ilk sınavını mucizevi bir şekilde geçti ama şimdiki rakibi The Dane. | Open Subtitles | لقد اجتاز المدرس الاختبار الأول بمعجزة, لكن عليه أن يواجه الدانماركي. |
Eğer tek sorunumuz buysa.. .. bu mucizevi bir zafer olacak. | Open Subtitles | إن كان كل ما هناك هو بعض مواطن الخلل فسيكون انتصاراً بمقدار إعجازي. |
Sadie Loescher, 2. sınıf öğrencisi, mucizevi bir şekilde ameliyatı zamanında ayarlayıp kuyruk sokumundan 6 adet kurşun parçası çıkaran ünlü bir kalp ve damar cerrahı sayesinde özel odasında rahatça dinleniyor. | Open Subtitles | سيدي لوشر) ، بالصف الثاني) تستريح في غرفة خاصة بمستشفى جبل سيناء بفضل عمل جراح الأوعية الدموية الشهير |
Sonra, mucizevi bir şekilde, gençlerin duaları gerçek oldu. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك تمت بإعجوبة إستجابة دعوات الفتيان |
Direniş mucizevi bir şekilde iz bırakacak bir şey yapmayı başarabilirse insanların üzerimize öfkelerini nasıl kusacağına dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أعني إن إستطاعت المقاومة بإعجوبة فِعلَ أي شيء ذو معنى هل لديكَ ادنى فكرة عن نوعِ التضحية التي ستقعُ على كاهِلنا؟ |
Bir şey mucizevi bir şekilde başarılı olduğu zaman, ona sahip çıkmak gerekir; | Open Subtitles | وحالما تقرب علامة إلى الظهور سيكون هذا فعلاً حسناً من قبل معجزة يجب ان تحمى ويعتنى بها كما لو كانت داخل ضريح |
Ve mucizevi bir tasarımla, ...her canlı varlık, bu dört temel yapı taşlarının değişik kombinasyonlarıyla yaratılmıştır. | Open Subtitles | و خلال معجزة التصميم هذه نحن لم نفهم بعد كل كائن حى مخلوق هذه الكتل الأربعة الأساسية |