"muhafazakar" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحافظين
        
    • محافظ
        
    • المحافظ
        
    • المحافظة
        
    • محافظة
        
    • محافظين
        
    • محافظا
        
    • المُحافِظة
        
    • المحافظون
        
    • ومحافظة
        
    • محافظون
        
    • المتحفظين
        
    Birkaç hafta önce Muhafazakar Çay Partisinden bir kadınla yemeğe çıktım. TED منذ اسبوعين اخذت إمرأة من المحافظين الى الغداء
    Ama o da kabul etmek istediğimizden oldukça çok Muhafazakar, oldukça çok yabancı karşıtı, oldukça çok İslamcıydı. TED ولكنه يعد من المحافظين الذين لا يحبذون الاجانب ويميل الى الاصولية الاسلامية اكثر مما كنت أتوقع
    İşe bisikletle gidiyor, ama aynı anda, bazı yönlerden Muhafazakar. TED يركب دراجته للعمل لكن في نفس الوقت, هو بشكل ما محافظ
    ama faktörlerin çeşitliliği yüzünden işler değişmeye başladı. 90'lar gibi, saflaştırılmış liberal ve Muhafazakar partilere sahip olduk. TED لكن وبسبب عوامل متنوعة بدأت الأمور تتحرك، مع حلول سنوات التسعينيات، أصبح لدينا حزب تحرري وحزب محافظ.
    Bu Muhafazakar amcanızla Şükran Günü gibi bir şey. Daha da beteri, milyonlarca seyircili bir canlı yayında. TED إنه نوعاً ما مثل عيد الشكر مع عمك المحافظ المستخدم للمنشطات مع ملايين المشاهدين لعرض تلفزيوني مباشر
    Ben gençken, Amerika'nın Muhafazakar yeri Kansas'ta topluma uymayan biri olarak kendimle övünürdüm. TED عندما كنت صغيرة، تفاخرت بكوني مستقلة في الولاية الأمريكية المحافظة التي أقطن فيها، كانساس.
    Geçtiğimiz Ekim ayında Hinistan'da tanıştık. Muhafazakar bir çevrede yetişmiş. TED قابلتها في أكتوبر الماضي في الهند و قد نشأت في بيئة محافظة.
    Örneğin, Muhafazakar ve liberallerin önemli buldukları şeylere çok farklı ağırlık verdiğini gösterdi. TED وقد أثبت مثلا أن المحافظين والليبراليين لديهم أهميات مختلفة في ما يعتقدون أنها مهمة.
    Asla hayal edemeyeceğiniz Muhafazakar alimler gönüllü oldu. TED حتى النقاد المحافظين الذين لم تكن تتصور أن يتكلموا في الأمر.
    Muhafazakar Parti hatırlayamadığım kadar uzun süredir ülkemizde hüküm sürüyor. Open Subtitles ان حزب المحافظين موجود في السلطة لفترة طويلة
    Öğrendim ki; baby boomers çok Muhafazakar. Amerikalılar aptal olduklarını düşünüyor. TED تعلمت أن جيل الطفرة جيل محافظ وأن الأمريكيون يعتبرونهم أغبياء.
    Sizin için mükemmel. Çok Muhafazakar. Bayılacaksınız. Open Subtitles إنه الافضل لكم ، إنه محافظ جداً ، صدقوني ستحبونه
    Sana söyleyeceklerimi duyunca sakın şunu unutma. Burası Muhafazakar bir kulüp. Sakın ayaklarımı öpmeye kalkma. Open Subtitles عندما تسمع ما لدي فقط تذكر هذا نادي محافظ لا تنزع حذائي وتقبل قدمي
    Eğer muhafazakarsanız, sürekli yoksulluktan, fakirleri savunmanın ahlakî zorunluluğundan bahseden Muhafazakar olun. TED إن كنت شخصا مُحافظا، كن ذلك الشخص المحافظ الذي يسعى دائما حول الفقر والواجب الأخلاقي ليكون مُحاربا للفقر.
    Eskiden liberal cumhuriyetçiler ve Muhafazakar demokratlar vardı. TED كان يوجد الحزب الجمهوري التحرري والحزب الديمقراطي المحافظ.
    Bu nedenle, Muhafazakar değerlere kökten ve temelden bir ihanet olduğunu düşünüyorum. TED ولذلك أعتقد أنه خيانة على المستويين التأسيسي والمؤسسي لما يسند إليه التوجه المحافظ.
    Ancak özünde, Muhafazakar felsefeyi ilerleten ve tüm bu tartışmayı konuyla alakalı yapan iki şey var. TED ولكن هناك شيئين في الصميم ، وأعتقد بأنهما يحركان الفلسفلة المحافظة التي هي في الحقيقة ذات صلة في هذا النقاش كله.
    Vardığım sonuca göre, hisse senetlerinde büyük zarara uğramış, ve katı Muhafazakar babasından bunu saklamış. Open Subtitles فقد كل الأسهم التي تاجر بها وأخفى الحقيقية عن أبيه رجل بصرامة العادات المحافظة
    Muhafazakar görünmelerine rağmen Amerikalılar pornoyu çok seviyor. Open Subtitles بعيداً عن الصورة المحافظة الأمريكيون يحبون الجنس
    O dindar, Muhafazakar bir Katolikti, geleneksel aile değerlerine, basmakalıp kadın ve erkek rollerine inanan biriydi. Ve ben bendim. TED كانت كاثوليكية محافظة متفانية، مؤمنة بقيم العائلة التقليدية، الأدوار المفترضة من الرجال والنساء، وأنا كنت، حسنا، أنا.
    Muhafazakar iseler Obama, gıda pulları ve kürtajdan nefret edeceklerdir. TED فلو كانوا محافظين ، سوف تجدهم يكرهون أوباما وطوابع الغذاء والإجهاض.
    DB: Muhafazakar tanınan biri olarak söylüyorum: Birincisi, Muhafazakar olmak siyasetin sınırlandırılmasına inanmaktır. TED ديڤيد برووكس: في رأي، كشخص يعرف نفسه أنه محافظا: أولا، أن تكون محافظا هو أن تؤمن بمقيضات السياسات.
    Evet bu Muhafazakar bakış açısı, onlara göre zaman yolcuları geçmişi değiştiremez. Open Subtitles لأننا نعرِف أن السفينة .اصطدمت بجبل جليدى وغرقت لذا هذه هى النظرة المُحافِظة بأن المُسافرين عبر الزمن لا يُغيّرون الماضى
    Gerçekten bu tür saçmalıkları, şişman, kelleşen, yüksek orta sınıfın, Muhafazakar Yerel kont züppelerinden bekleyebilirsiniz. Open Subtitles حقاًن هذه الحماقات يمكن توقعها من بعض الصلعاء، السمينون المحافظون في المقاطعات الريقية، الحمقى من الطبقة فوق المتوسطة.
    Ben büyük ve Muhafazakar bir sigorta şirketinin başkanıyım. Open Subtitles -أنا رئيس مجلس إدارة شركة تأمين كبيرة ومحافظة
    Dindar, muhafazakâr, cinsiyetçi, ırkçı cumhuriyetçi, materyalist, narsist. Open Subtitles متدينون محافظون جنسيون عنصريون جمهوريون ماديون نرجسيون عرقيون
    Muhafazakar kesimi kışkırtıp size maddi destek çıkmaları amaçlı yapılmış. Open Subtitles مقصود بها إغضاب المتحفظين ليرسلوا المال لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more