"mutluyuz" - Translation from Turkish to Arabic

• سعداء
• سعيدون
• سعيدان
• مسرورون
• سعيدين
• يسعدنا
• مسرورين
• سعيدٌ
• متحمسون
• سعيدات
• سعادتنا
• سُعداء
• يسرنا
• ممتنين
• وسعيدان

Şimdi, biliyorsun, bizimle yemek yiyebildiğin için öyle mutluyuz ki.
حسناً، الآن، تعلمين، نحن سعداء للغاية لأنه يمكنكِ الأكل معنا.

Seni gördüğümüz için mutluyuz anne. Burada olduğumuz için değil.
نحن سعداء لرؤيتك يا أمي ولكننا لسنا سعداء لكوننا هنا

Biz burada çok mutluyuz, Amy. Virgil'in hiçbir şeye ihtiyacı yok.
نحن سعداء جدا هنا يا إيمي فيرجيل لديه كل ما يحتاجه

Sadece kabul et, bu parçan gülümsediğin zaman kaçıyor ve biz, fark edenler onu kaçarken yakalamaktan mutluyuz.
ارجو قبول ان هذه القطعة منك هربت باببتسامتك, وهؤلاء من لاحظوا سعيدون بالتعبير

Madem ki mutluyuz, şimdi ne yapıyoruz?
حسناً, مالذي سنفعله الآن بما أننا سعيدان ؟

Evet, buna katkımız olduğu için mutluyuz, ...ama şimdi bu anlaşmayı bozmak zorundayız.
أجل و نحنُ سعداء بمساهمتكَ في ذلك لكن سنضطر للتراجع في الوقتِ الراهم

Ve ufukta, heyecan verici ve yüksek karlı girişimler olduğunu duyurmaktan dolayı mutluyuz.
لوقف العملية خط أنابيب المحلي. ونحن سعداء أن نعلن بعض مثيرة ومربحة للغاية

Kızınıza çok âşık. Kardeşim Martha ve ben çok mutluyuz.
. إنه مغرم بها للغاية . أختى مارثا وأنا سعداء جداً

De Winton'ın tarihi konağında, sizleri misafir ettiğimiz için çok mutluyuz.
نحن سعداء في أن تكون ضيف هنا .في قصر اجدادنا دي وينت

İyi akşamlar, bayanlar ve baylar. Bu gece burada olmaktan çok mutluyuz.
مساء الخير آنساتي سادتي نحن سعداء ان نكون هنا الليله

Komutan Lassard bizimle çalışacağınız için mutluyuz.
نحن سعداء جداً أَنْك مَعنا، قائد لاسارد.

Bu önyargıyla her gün karşılaşıyoruz, ama kendi gezegenimizde mutluyuz.
نحن نواجه ذلك الإجحاف كل يوم، ولكننا سعداء على كوكبنا الصغير

Burada, bizimle olduğun için ikimiz de çok mutluyuz.
كلانا سعداء حقاً بأنكَ ترغب في البقاء هُنا معنا.

Gerçek şu ki, asıl Simpsons ailesi seni çok özledi evde olduğun için çok mutluyuz.
ما نقصده أن عائلتك الحقيقة اشتاقت لك كثيراً ونحن سعداء جداً بعودتك

Sam Rothstein programına hoşgeldiniz. Sizleri aramızda görmekten mutluyuz.
مرحباً بكم في استعراض سام روذستين الجديد,نحن سعداء جداً بوجودكم معنا في هذة الأمسية

Fazla mutlu olmamaktan mutluyuz. Kader gömleğinde başta gelen düğmeler değil bizim iliklediklerimiz.
سعداء باننا لسنا مفرطى السعادة وعلى قلنسوة الحظ ,ليس مكاننا فى القمة

Tanrılar tekrar ziyaret etmeye bizi layık gördükleri için çok mutluyuz.
نحن سعيدون ان الالهة قد اكرمونا باعادة الزيارة

Sanırım söylemeye çalıştığımız şey biz ikimiz mutluyuz ve mükemmel işlevsel kişileriz.
أظن أن ما نحاول أن نقوله أننا سعيدان و طبيعيان

İngiltere topraklarına döndüğümüz için çok mutluyuz.
. نحن مسرورون لكي نعود إلى التربة الإنجليزية

İstediğiniz kadar eğlenin ama biz, verdiğimiz evlenmeme kararından mutluyuz.
ولكن بن وأنا سعيدين بالقرار اننا لن نتزوج

Yiyeceğimizi paylaşmaktan mutluyuz.
حسناً، يسعدنا كثيراً أن نتناول الطعام معكم يا رفاق

Edward'ı Norland'a davet etmiş olduğunuz için çok mutluyuz.
نحن مسرورين جداً أنك دعيتِ أدوارد إلى نورلاند

Ben teşekkür ederim. Bu evlilikten biz de çok mutluyuz.
شكراً، أنا سعيدٌ أيضاً بهذا الزواج.

Ayrıca yatırımcılarımın adına söylemem gerek sizi aramızda görmekten çok mutluyuz.
وبالنيابه عن مستثمرينا نحن متحمسون كي تكون معنا

Hadi ama. mutluyuz, sağlıklıyız ve birlikteyiz.
بحقّك، نحن سعيدات ومريئات ومعًا.

Bay Slater, All Saints'de bizlerle çalışmandan ne kadar mutluyuz, anlatamam.
لا تتصور مدى سعادتنا بوجودك هنا

Merhaba Mark. Dünyanın diğer bir ucunda sizlerle beraber olmamızdan dolayı çok mutluyuz.
نحن سُعداء جداً لتمكنك من الظهور معنا من الجانب الآخر من العالم

Profesör Grubbly-Plank'i tekrar aramızda görmekten mutluyuz.
يسرنا الترحيب مجددا بالأستاذ جروبلي بلانك

Uzun bir aradan sonra kendisini tekrardan masamızda gördüğümüz için mutluyuz.
ممتنين له على عودته لنا على طاولتنا بعد فترة من الزمن

Sağlıklıyız; mutluyuz yine de biri sorduğunda, "İdare eder." diyoruz.
نتمتع بصحة جيدة وسعيدان وعندما يطرح علينا أحد سؤالاً نجيب بـ"لابأس"ً