"namluyu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماسوره
        
    • فوهة البندقية
        
    • ماسورة
        
    • تصوب
        
    • الفوهة
        
    Namluyu çekersen, Larry seni patlatırım. Open Subtitles حرك تلك الماسوره لاري وأنا سَأَنْسفُك نسفاً كاملاً.
    Namluyu tut, Larry. Open Subtitles امسك الماسوره لاري
    Duman izi Namluyu bir derece doğuya çevirmemiz gerektiğini işaret ediyor. Open Subtitles مسار الدخان يشير أنه علينا أن نحرف فوهة البندقية درجة واحدة نحو الشرق
    Hadi, Namluyu doğrultmalıyım. Bu o kadar da kolay değil. Open Subtitles امسكي طرف ماسورة البندقية هذه ليست عملية سهلة.
    Senin yerinde olsam Namluyu bana çeviririm çünkü aralarında en zararsızı benim. Open Subtitles لذا اريدك ان تصوب على, و ليس على اى منهم, هذا افضل
    Namluyu kaydırdın çünkü tetiği çektikten sonra gözlerini kaçırdın. Open Subtitles ‏لقد تركت الفوهة تنزلق‏ ‏لأنك لم تكن تحدق خلال إطلاق النار.
    Namluyu tut. Open Subtitles امسك الماسوره
    Namluyu kontrol et. Open Subtitles قم بإجراء فحص مادي على فوهة البندقية
    Namluyu biraz yukarıya tut. Open Subtitles اجعل فوهة البندقية عالية!
    Tetiği çekme. Namluyu tıkadı. Patlayacak. Open Subtitles لا تسحب الزناد ، لقد سدت ماسورة الإطلاق سترتد عليك
    Eğer katil Namluyu suya daldırdıysa... Open Subtitles إن كان من أطلق النار قد وضع ماسورة المسدس في الماء
    Namluyu eğelemek fena bir fikir değilmiş. Open Subtitles كان برد ماسورة المسدس فكرة حسنة
    Senin yerinde olsam Namluyu bana çeviririm çünkü aralarında en zararsızı benim. Böyle daha iyi. Open Subtitles لذا اريدك ان تصوب على, و ليس على اى منهم, هذا افضل
    Kızın tek yapacağı Namluyu aşağı doğru çevirip tetiğe basmak adamım. Open Subtitles كل ما عليها فعله .هو أن تصوب نحو ذلك الدرج وتسحب الزناد اللعين
    Kızın tek yapacağı Namluyu aşağı doğru çevirip tetiğe basmak adamım. Open Subtitles كل ما عليها فعله, هو أن تصوب نحو ذلك الدرج. وتسحب الزناد اللعين
    Namluyu buradan görebilirsin. Open Subtitles ضعيّ نظركِ الآن على أمتداد الفوهة
    Ted Henderson'ı öldürmekte kullanılan tüfeği kısaltırken Namluyu mengeneye sıkıştırmışsın. Open Subtitles سيد " زيلر " عندما ضغطت السلاح " الذي إستعمل لقتل ط تيد وضعت الفوهة في سندان
    Ben ateş etmek, Namluyu temizlemek. Open Subtitles أنا أطلق رصاصة, أنظف الفوهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more