Tabii ki bu güç pozisyonlarının peşindeki herkes narsist değildir. | TED | بالطبع، ليس كل من يسعى خلف هذه المناصب هو شخصٌ نرجسي. |
İleri seviyede delüzyonal şizofreniye bağlı istemsiz narsist sinirlilik durumu. | Open Subtitles | شيزوفرينيا هاذية متقدمة مع هياج نرجسي لا إرادي |
O bunları yapmayı kendi seçen narsist bir sosyopat. | Open Subtitles | اظن انه انسان نرجسي معتل اجتماعيا يختار فعل ما فعله |
- Tüm özeleştirisi mükemmel bir anne olmayla örtülü kindar bir narsist. | Open Subtitles | انها نرجسية انتقامية تتمحور صورتها عن ذاتها في أن تكون أما مثالية |
Bakın doktor, söylemiştim. narsist biriyle evliyim. | Open Subtitles | انظر , دكتور فينش , لقد اخبرتك انا متزوجة من شخصية نرجسية |
O narsist sürtüğün kendini meclis uğruna öldüreceğini gerçekten düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | أتتوقعون أن تقتل تلك الساقطة النرجسية نفسها من أجل هذه الطائفة؟ |
Uç durumlarda da bu davranış biçimi, narsist kişilik bozukluğu adında bir psikolojik rahatsızlık olarak sınıflandırılır | TED | وفي أقصى حالاتها يصنف هذا السلوك كاضطراب نفسي يدعى الإضطراب النرجسي النفسي. |
Kahraman katil kompleksi olan klasik bir narsist ve bir kısır döngü içinde. | Open Subtitles | لا تدعوه يعرف اننا اكتشفنا حقيقته انه نرجسي تقليدي مع عقدة بطل قاتل و هو ينحدر |
Aradığımız kişi erkekliğini kanıtlamaya çalışan narsist bir psikopat. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه هو نرجسي و عديم مشاعر يائس ليثبت رجولته |
narsist olduğundan soruşturmayı yakından izliyor olacaktır. | Open Subtitles | لأنه نرجسي فهذا الجاني سيتابع التحقيق عن قرب |
Değersiz şeyler satan azgın bir narsist ve kadın düşmanıyla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | مع متعصب نرجسي كاره للنساء و حو ل نفسه الى بائع لزيوت الأفاعي |
Hem neden çatlak, narsist bir katil en büyük hayranını öldürsün ki? | Open Subtitles | مع ذلك, لمّا سيقوم مجنون نرجسي بقتل أكبر معجبينه؟ |
Sadece sosyopatik paranoyak narsist. | Open Subtitles | بل مجرد عدو للمجتمع نرجسي مرض بجنون العظمة. |
Benim kız arkadaşım da ruhsuz bir narsist gibi görünen iyi bir kızdı. | Open Subtitles | . . حبيبتي كانت فتاة لطيفة متنكرة في فتاة نرجسية |
Ama sonradan gerçekten de ruhsuz bir narsist olduğu ortaya çıktı. Evet. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك اتضح أنها كانت فتاة نرجسية فحسب |
Seni duydum Mel. Yedi yaşında bir kıza azgın narsist diyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تنعت فتاة عمرها 11 عاماً بأنها نرجسية |
Saldırganın narsist ve paranoid kişilik bozuklukları var. | Open Subtitles | مجهولنا يعانى من النرجسية و اضطرابات شخصية بجنون العظمة معاً |
Gördüğüm en kötü narsist kişilik bozukluğuna sahip adam ama bizim adamımız değil. | Open Subtitles | هو أسوء شخص قد قابلته .لديه مرض أضطراب الشخصية النرجسية . ولكن ليس المرجح إنه هو |
Zor olan, narsist kişilik bozukluğuna sahip kişilerin kendilerini iyileştimeye çabalamalarında devamlı olmaları. | TED | إن الصعوبة هي في أنها تكون تحديا للأفراد المصابين بالاضطراب النرجسي لشخصياتهم ليستمروا بالعمل على تطوير أنفسهم. |
Eğer hayır dersem narsist olacağım, eğer evet dersem ezik olacağım. | Open Subtitles | إن قلتُ لا، فأنا نرجسيّة إن قلتُ نعم، فأنا فاشلة |
Oysa ben merkezci, narsist, kör ve biraz da çekiciymişsin. | Open Subtitles | ومكفوفٌ وأدركتُ أن أنك مهتمّ بذاتكَ نرجسيّ أعمى وجذّاب |
Sizinde gördüğünüz gibi etkileyici ve zeki , ama üstünlüğünü kanıtlamak için habis bir narsist. | Open Subtitles | فاتن وفائق الذكاء كما رأيتم لكن النرجسيين الخبثاء بحاجة إلى إثبات تفوقهم |
Bir de narsist kişilik bozukluğu var, az sonra tekrar bahsedeceğimiz, daha uç bir biçimi. | TED | هناك أيضاً اضطراب نرجسى فى الشخصية، و هي حالة أكثر خطورة سنعود لها لاحقاً |
Mesih kompleksli bir narsist benimle müzakerede bulunmaz. | Open Subtitles | أن نرجسياً يظن نفسه مخلص البشرية لن يتفاوض معي |
Bense narsist annem tarafından psikiyatrist olmak için yetiştirildim. | Open Subtitles | ,انا فقط ذلك الشخص الذى... .. كان لديه ام نرجسيه |
Nasıl bir sosyopat narsist olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنتُ أجهل ميوله الإجراميّة ونرجسيّته |