"nasıl göründüğünün" - Translation from Turkish to Arabic

    • كيف يبدو
        
    • كيف يبدوا
        
    • كيف بدا الأمر
        
    nasıl göründüğünün farkındayım. Ama nasıl hissettiğimin de farkındayım. Open Subtitles أعرف كيف يبدو ذلك لكن ميتش أنا أعرف ما شعور ذلك
    İnan bana, nasıl göründüğünün farkındayız ama bu sadece iş, basit ve net. Open Subtitles صدّقني، نعرف كيف يبدو الأمر, لكنّها مجّرد أعمال، سهل وبسيط.
    Ben-ben bunun nasıl göründüğünün farkındayım ama o e-maili ben göndermedim. Open Subtitles أعرف كيف يبدو الأمر , لكنني لم أرسل تلك الرسالة
    nasıl göründüğünün farkındayım ama benim bununla hiçbir ilgim yok. Open Subtitles في الهرب ليرتب لك ضربة لصالحك أعرف كيف يبدوا هذا
    Tüylerimin nasıl göründüğünün farkındayım ama bildiğin kuşlardan değilim. Open Subtitles ،أعلم كيف بدا الأمر لكنّي لستُ هذا النوع من الطيور
    nasıl göründüğünün farkındayım ama yetişkinlerin ilişkilerinin ne kadar karmaşık olduğunu anlamıyorsunuz. Open Subtitles أعلم كيف يبدو هذا، لكن أنتم فقك لا تفهمون كم معقدة هي علاقات البالغين.
    nasıl göründüğünün farkındayım ama palyaçonun gömüldüğü gece mezarlığa gitmiştim, ...ve palyaço türbesinde eski bir ritüel gördüm. Open Subtitles أعرف كيف يبدو ذلك، لكني ذهبت إلى المقابر ليلة دفن هذا المهرج ورأيت هذه الطقوس القديمة في قبو المهرج
    Memur bey, bunun nasıl göründüğünün ve koktuğunun farkındayım ama sizi temin ederim bir damla bile içki içsem direksiyon başına geçmeyi aklıma bile getirmezdim. Open Subtitles ايها الظابط، أنا أفهم كيف يبدو المنظر والرائحة و لكنى اود ان أكد لك ، اننى لن اجلس خلف عجلة القيادة
    nasıl göründüğünün farkında mısın? Open Subtitles ماذا يعني هذا ؟ أنتِ تدركين كيف يبدو موقفكِ ، أليس كذلك ؟
    nasıl göründüğünün farkındayım. Open Subtitles أعلم تماماً كيف يبدو لكِ الأمر.
    Senin açından nasıl göründüğünün farkındayım. Ben de o yoldan geçtim. Ama... Open Subtitles أعرف كيف يبدو هذا من وجهة نظرك، فقد كنت مثلكِ ذات مرّة، لكن...
    Senin açından nasıl göründüğünün farkındayım. Ben de o yoldan geçtim. Ama... Open Subtitles أعرف كيف يبدو هذا من وجهة نظرك، فقد كنت مثلكِ ذات مرّة، لكن...
    nasıl göründüğünün farkındayım ama bir yanlış anlaşılma var. Open Subtitles أعلمُ كيف يبدو الوضع، لكنّه سوء تفاهم.
    nasıl göründüğünün farkındayım ama kötü bir insan değilim ben. Open Subtitles أعرف كيف يبدو الأمر، لكني لست شخص سئ.
    nasıl göründüğünün farkındayım patron, biliyorum. Open Subtitles أعلم كيف يبدو الأمر ، رئيسى أعلم ذلك
    Her iyi avukat, ne olduğunun değil "nasıl göründüğünün" önemli olduğunu söyler. Open Subtitles أى محامي جيد سيُخبرك أن ذلك الأمر لا يهم الأمر الهام هو كيف " يبدو " ذلك الأمر
    nasıl göründüğünün farkındayım ama çözeceğim bunu. Open Subtitles أعلم كيف يبدو الوضع، لكنّي سأجاريه.
    Klübe gerçeği açıklarım. nasıl göründüğünün farkındayım. Open Subtitles سأخبرهم بالحقيقة أعرف كيف يبدوا هذا
    nasıl göründüğünün farkındayım. Open Subtitles .أعلم كيف يبدوا الأمر
    nasıl göründüğünün farkındayım ama tamamen masum bir olaydı. Open Subtitles أنظرى , أعلم كيف بدا الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more