"nasihat" - Translation from Turkish to Arabic

    • نصيحة
        
    • النصائح
        
    • النصيحة
        
    • نصيحه
        
    • محاضرة
        
    • النصح
        
    • النصيحه
        
    • المشورة
        
    • تنصحني
        
    • نصيحتى
        
    • موعظة
        
    Eğer dinlemek istersen sana biraz zorlu nasihat vermek istiyorum. Open Subtitles وأود أن أمنحك نصيحة صعبة إذا كنت ترغب في سماعها
    O halde sana bir nasihat verirsem bana kızmazsın, değil mi? Open Subtitles لذا أَتمنّى أنك لن تمانع أن أعطيكَ نصيحة ودودة
    Burada mı çalışıyorsun, bürodan büroya dolaşıp nasihat mı veriyorsun? Open Subtitles هل تعملين هنا أم أنك فقط تتنقلين بين المكاتب لتقدمي النصائح
    Bu muhteşem nasihat için mi dersten sonra kalmamı istedin? Open Subtitles أخبرتنى أن أبقى بعد المدرسة من أجل هذه النصيحة الغالية؟
    Bir nasihat vereyim mi? Kılıcını düşürme. Open Subtitles أيمكننى أن أعطيك نصيحه صغيره لا تسقط سيفك
    Çin'e gitmek nasihat sebebi, biliyorum. Ama başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles أعرف أن الذهاب إلى الصين يستدعي محاضرة مهمة لكن لم يكن لدي الخيار
    - Çabuk ol. nasihat verme zamanı değil. Open Subtitles أعتنوا بأنفسكم أسرع لا داعى لاعطائهم النصح
    Senden biraz nasihat isterim, sen de bana cevap verirsin? Open Subtitles أنا سوف أطلب منك نصيحة وأنت تعطيني إجابة؟
    Bir tane nasihat veremez ama sürüyle hikayesi vardır. Open Subtitles لا يمكن أن يعطيك نصيحة لكن لديه مليون قصة
    Sana biraz nasihat vereceğim. Doktor Rojas nerede olduğunu söyle. Burada değil. Open Subtitles أنا سأعطيك نصيحة ، أخبرني أين أجد الدكتورة روجاس
    Demek sana nasihat verip dinlemeni umacağım. En sevdiğim kısım bu. Open Subtitles هنا حيث أعطيك نصيحة و أتظاهر بأنك ستستمع إليها أحب هذا المشهد
    Bunun hiçbir anlamı yok mu? Şamama kavunuyla etrafta dolaşan... birinden nasihat almalı mıyım? Open Subtitles أمن المفترض أن أقبل نصيحة من رجل يتجوّل مع بطّيخة المنّ؟
    Babam erken emekli oldu ve şimdi zamanını sorunlu yoksul gençlere nasihat vermekle geçiriyor. Open Subtitles أبي نال المعاش الحكومي التقاعدي و يقضي وقته الآن في نصيحة شباب المدينة المتورطين في جرائم و مشاكل
    Bütün nasihat bu kadar, Tracy. Open Subtitles هذه هى كل النصائح التى أستطيع أن أُعطيكِ إياها, يا تراسى
    Bir dosttan biraz nasihat alabilir misin? Open Subtitles هَلْ بإمكانك أنْ تَأْخذىْ بَعْض النصائح مِنْ صديقِ؟
    Bu herif hakkında bir nasihat ister misin? Open Subtitles هل تريدين بعض النصائح المجانية بشأن هذا؟
    nasihat istemedin, ben de seni rahat bıraktım. Open Subtitles ،لم تريدي النصيحة فتركتكِ و شأنكِ الأن تريدين النصيحة مرة أخرى
    İdamlardan bahsetmişken, beni kendinize düşman edeceksiniz. İşte size iyi bir nasihat, düşmanınız olmamı istemezsiniz. Open Subtitles لو تحدثت عن الإعدام ثانية فستصبح عدواً لي وإليك هذه النصيحة :
    nasihat vermede iyisin, Nick, ama beni tutamazsın. Open Subtitles انت جيد في تقديم النصيحة يا نك لا تستطيع تقييدي
    - Aptalca falan değil. - Evet öyle, aptalca bir nasihat. Open Subtitles انه ليس كذلك نعم انه كذلك,هذي نصيحه غبيه
    Bak, nasihat vermek istemem ama bu bir çeşit soru ve cevap. Open Subtitles حسنا, اتعلم لا اريد ان القى محاضرة عليك هنا كل ما فى الامر هو سؤال واجابة
    nasihat konusunda pek iyi değilimdir. Open Subtitles انا لست جيدا في اسداء النصح. تعرف؟
    İşte bir nasihat, kimse baş belasından hoşlanmaz. Open Subtitles هذا جزء النصيحه لا احد يحب اثارة المشاكل
    Ayinden sonra benden nasihat istedi. Open Subtitles بعد طقس طرد الأرواح، طلبت مني المشورة
    Senden Stuart ile ilgili nasihat istiyorum. Open Subtitles أنا أريد أن أسالك .. ماذا تنصحني بشأن ستيوارت
    Bu hayal gücü olayı buraya kadar. nasihat olayı bitti. Open Subtitles لنوقف هذا الحديث البيزنطيّ كفانا موعظة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more