"neşeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرحة
        
    • المرح
        
    • السعيدة
        
    • جولي
        
    • منحرفة
        
    • مبتهجة
        
    • المرحة
        
    • مرحاً
        
    • مبتهج
        
    • السعيد
        
    • البهجة
        
    • ممتعة
        
    • بهجة
        
    • مرحا
        
    • المبتهج
        
    O kadın kaçık! Hayatım sakin ve mutlu ve neşeli olacak! Open Subtitles تلك المرأة مجنونة , حياتي ستكون هادئة , سعيدة و مرحة
    Bu ikisi sabahın köründe nasıl bu kadar neşeli oluyorlar anlamıyorum. Open Subtitles لا أرف كيف هذان الاثنان يبدوان بغاية المرح في هذا الصباح
    Yine de tamamen bir yabancı olan benimle, sevdiklerinin ölümü hakkında konuştular. Çünkü bunlar neşeli olanlar kadar bizi mimleyen ve oluşturan deneyimler. TED لكنهم يتحدثون معي، وانا غريبة، عن الشخص الذي أحبوه وتوفي، لأن هذه التجارب تُميزنا بقدر ما تفعل التجارب السعيدة.
    Küçük, şişman, neşeli kırmızı yanaklı biriydi. Open Subtitles وكان جولي الصغيرة، أشداء،، مع أحمر الخدين.
    neşeli tutun, neşeli tutun, neşeli tutun Open Subtitles إجعلها منحرفة، إجعلها منحرفة، إجعلها منحرفة
    Karım cok neşeli, doğasında heyecanlı birisi. TED لقد كانت إمرأة رائعة مبتهجة انها متحمسة بالفطرة
    Bu yüzden ben neşeli itibarımı koruyacaksam, - bu stajerlerin gitmesi gerekiyor! Open Subtitles إذن إذا أبقيت على سمعتي الجنونية المرحة هؤلاء المتدربون يجب أن يذهبو
    Şimdi çok daha neşeli, hatta müstehcen bir şeyler ister misiniz? Open Subtitles هل تريدون الآن شيئاً أكثر مرحاً, أو حتى فجوراً؟
    Ve paramın devamlılığı siz farelerin işini iyi yapmasına bağlı olduğundan şimdi işinizin başına dönmeniz için iyi bir zaman ben de beni bu kadar neşeli tutan antidepresanlara para yetiştirebileyim. Open Subtitles وكما تعلمون، أموالي مرهونة على حسن أدائكم بالعمل أقول لكم الآن بأنه الوقت المناسب لكي تسرعوا بالعودة إلى العمل لكي أستطيع تحمّل معالج الإكتئاب لكي يبقيني مبتهج
    Biraz daha... neşeli olabilir arada sırada her ne kadar bir rahibe olsa da. Open Subtitles يمكنها أن تكون مرحة قليلة مرة كل فترة رغن أنها راهبة
    Kimsenin artık neşeli olmadığını düşündüğü yaşlı, evli dışlanmışlardan olmak istemiyorum. Open Subtitles فلا أرغب بأن أكون إحدى العجائز المنبوذات والتي يعتقد الجميع بأنها لم تَعُد مرحة
    Eğer siz de neşeli bir şekilde yediğiniz bir hayvanın aklını görseydiniz siz de aynı sonuca varırdınız. Open Subtitles وإن كنت قادر على رؤية ما داخل رأس حيوان ما ستكتفي بطريقة مرحة أنك ستصل للنتيجة ذاتها
    Pekâlâ, bu neşeli havanı bir kaç bin derece aşağıya indirmen gerekiyor. Open Subtitles حسناً ن يجب أن تذهبي بوجهكِ المرح و تعطيه بضع ألاف الثقوب
    neşeli gün ise parmak uçlarının üzerinde, bekliyor dumanlı tepelerde. Open Subtitles و الصباح المرح يقف على رؤوس أصابعه على قمم الجبال الضبابية
    Benim dünyamda ışıltılı hayaller ve neşeli icatlara ayıracak zaman yoktu. Open Subtitles ... فى عالمى , لم يوجد وقت للألعاب الخيالية والأختراعات السعيدة
    Bugün burada, iki genç kişinin evliliğin kutsal ve neşeli... ..bağı ile bir araya gelişi için toplandık. Open Subtitles نشهد اليوم ارتباط شابين فى الرابطة السعيدة من الزواج المقدّس
    Uğraşmayın, neşeli Çiftlik'in tekrarı var. Open Subtitles برنامج مزرعة جولي .. إنه أحدث برنامج تافه لتلقين الأطفال الذين ليس لديهم شيء لفعله
    neşeli tutun, neşeli tutun, neşeli tutun Open Subtitles إجعلها منحرفة، إجعلها منحرفة، إجعلها منحرفة
    Ama her zaman mutlu ve neşeli bir ev istediğini söylersin. Open Subtitles لكنك دائما تقول أنك تريد العائلة مبتهجة ولطيفة
    Geçmişe bakınca keşke diyorum, sadece neşeli etkinlikler değil, daha fazla dinleme seansları düzenleseydik. TED في وقت لاحق، أتمنى لو كنا عقدنا المزيد من جلسات الاستماع، ليس وحسب تلك اللقائات المرحة.
    Sence de hayatın şampanya gibi neşeli, fıkır fıkır olması gerekmez mi? Open Subtitles ألا تعتقدين أن الحياة يجب أن تكون أكثر مرحاً وتألقاً وفوراناً .. مثل الشامبانيا
    Ama "neşeli"nin içinde "E" var. Open Subtitles ولكن يوجد حرف يو فى كلمة مبتهج
    Böylece, bu neşeli ve kutlu günde tüm krallık uzun zamandır beklenen doğumu kutladı. Open Subtitles وبهذا، في هذا اليوم العظيم السعيد احتفلت كل المملكة بالأميرة المنتظرة
    Mmm-hmm. Sevgilimle tanışmak için ormanda yürürken bu gün neşeli dağlarda. Open Subtitles أسيرُ في الغابة لأقابل حبيبي في هذا اليوم على جبل البهجة
    Benimle hayatını neşeli ve heyecanlı yapacağım çünkü onsuz hayat yaşamaya değmez. Open Subtitles انا سافعل كل شئ استطيع فعله لاجعل حياتى معها ممتعة و مثيرة لانها بدونها لا تساوى حياة
    Onların tek yiyecek kaynağı da olan tamamen hayvan yaşamına dayalıydı.Burada tüm dünyanın en neşeli insanları yaşardı. Open Subtitles و التي هي مصدر غذائهم الوحيد يعيش الناس الأكثر بهجة في العالم أجمع الإسكيمو الجسورين، المحبوبين و المرتاحي البال.
    Takibinde ısrarcı da olsa neşeli bir şarkı tutturmuş Open Subtitles مع ذلك اثناء عمله يعزف لحنا مرحا ليبعد تزمره
    Evet, 30 yıl önceki neşeli ve sempatik ünlü değilim artık. Open Subtitles اجل، أنا لست ذلك المبتهج المحبوب من المشاهير قبل 30 عاماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more