| Makine ne aradığını tam olarak bilmiyor. Bu yüzden bana gördüklerini söylemelisin. | Open Subtitles | الآلة لا تعرف ما تبحث عنه بالضبط، لذا عليكِ إخباري بما ترينه. |
| Bazen bulana kadar ne aradığını bilmezsin. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أحياناً لا تعرف ما تبحث عنه حتى تجده , شكراً |
| Bu dosyayı silen her kimse, ne aradığını biliyormuş, orası kesin. | Open Subtitles | حسنا , من محو هذا الملف يعرف ما الذي تبحث عنه , وهذا أمر مؤكد. |
| Bana ne aradığını söyleseydin, belki de bulman için yardımcı olabilirdim. | Open Subtitles | ربما اذا اخبرتنى عما تبحث قد يمكننى مساعدتك لايجاده,. |
| Evet benim kamyonetim ama yemin ederim ki orada ne aradığını bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، هذا شاحنتي ،لكن أقسم أنني لا أعرف كيف وصلت لهذا النحو |
| Gözlerinin bende ne aradığını kim bilir? | Open Subtitles | " مالذي تبحث عنه عيناه بي " " من يدري ؟ " |
| Benim gibi insanlar, böyle insanların ne aradığını daha tanışmadan anlarlar. | Open Subtitles | شخص مثلى الناس يحبون ذلك سأخبرك عن ماذا تبحث بدون الحاجة الى مقابلته |
| Burada ne aradığını öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | نريد أن نعرف ما كان يفعله هنا |
| Çünkü adamım Ron'u eksiksiz yapmak istiyorum ve tam olarak ne aradığını biliyorum. | Open Subtitles | أودّ مساعدتك وحسب أعلم تماماً ما تبحث عنه |
| Tüm adaları bir şey arıyor gibi yıkıp geçiyor ve şimdi de Berk'e doğru gidiyor ama sanırım onun gerçekten ne aradığını biliyorum. | Open Subtitles | لقد كانت تحطم جزراً بالكامل بحثاً عن شيء ما والآن هي متوجهة نحو بيرك, لكن... أعتقد أنني ربما أعرف ما تبحث عنه فعلاُ |
| ne aradığını bilmiyorum, ama işte başlıyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما تبحث عنه لكن هيا بنا |
| Kim olduğunu biliyorum ve ne aradığını da. | Open Subtitles | أعرف من أنت، و أعرف ما تبحث عنه. |
| ne aradığını bilmiyorum, Malcolm ama sözleşmene bakarsan, bizim, iş süresine uyduğumuzu görürsün. | Open Subtitles | أنا غير واثق ما الذي تبحث عنه و لكن إن نظرت لعقدك |
| Yeni bir analizci vardiyası geliyor. ne aradığını onlara söylersen... | Open Subtitles | سيأتي محللوا المناوبة الثانية للعمل إن أردت إخبارهم ما الذي تبحث عنه |
| Eve geldiğinde zamanının tamamını kitaplarına ve haritalara bakarak geçirdin, şimdi de tv'ye bakıyorsun. Niye ne aradığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | ثم الخرائط ، والآن التلفاز لم لا تخبرنا عما تبحث ؟ |
| Hydra ne aradığını biliyorsa gizlenmek işe yaramaz. | Open Subtitles | الحجب لن يساعد إن علمت "هيدرا" عما تبحث. |
| Tek istediğim, parmak izinin orada ne aradığını açıklaman. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تخبرني كيف وصلت إلى هناك حسناً |
| Paranın orada ne aradığını bilmediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك لا تعرف كيف وصلت النقود إلى هناك |
| Gözlerinin bende ne aradığını kim bilir? | Open Subtitles | " مالذي تبحث عنه عيناه بي " " من يدري ؟ " |
| Bana ne aradığını söylersen, bulmanda yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | إذا أخبرتني بس عن ماذا تبحث أنا متأكده بأنه يمكننا مساعدتك في إيجادة |
| Bauer'ın burada ne aradığını bilseydim belki söyleyebilirdim, Renee. | Open Subtitles | حسناً، تعلمين، (رينيه) قد أقول ذلك لو علمت ما كان يفعله (باور) هنالك في المقام الأول |
| Şunu söyleyebilirim ki her kim yaptıysa ne aradığını biliyormuş. | Open Subtitles | الذي أستطيع أن أخبرك به أن أيّاً كان من فعل ذلك فهو كان يعرف ما كان يبحث عنه |
| edebilirdin, eğer o ne aradığını bilseydi yada nereye koyduğunu. | Open Subtitles | يمكنك ، إذا عَرف عن ماذا يبحث او أين وضعه |
| Bizde ne aradığını merak ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن بحاجة لمعرفة ما الذي يبحث عنه |
| ne aradığını bana söylemelisin... çünkü elimde mezuniyet balosu kraliçelerine göre bir iş olacağını sanmam. | Open Subtitles | بعض الأفكار عما تبحثين عنه لأني لا أستطيع عمل قائمة بما يمكن أن تعمله ملكة الحفلة الراقصة |
| Tabii içeriye ne aradığını bilen bir doktor sokmazsan. | Open Subtitles | ، إلّا لو وضعت طبيباً هناك شخص ما يعرف عما يبحث |