"neden olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • التي تسبب
        
    • الذي سبب
        
    • الذي يسبب
        
    • الذي جعلك
        
    • التي سببت
        
    • التي تسببت
        
    • الذي يجعل
        
    • الذي تسبب في
        
    • الذي دفعك
        
    • يسبب هذا
        
    • من تسبب
        
    • الذي أدى
        
    • التي ادت الى
        
    • تسببت في
        
    Bu stratejiyi, bu bireylerde otizme neden olan genleri anlamak ve tanımlamak için kullanabiliriz. TED و بإمكاننا الآن أن نستخدم تلك الاستراتيجية للفهم و التعرف الآن على هذه الجينات التي تسبب التوحد عند هؤلاء الأفراد.
    O zamandan beri, ölüme neden olan pek çok faktörü yöneterek uyum sağlamayı öğrendik, çevresel maruziyet ve beslenme gibi. TED ومنذ ذلك الحين، تعلمنا التكيّف عن طريق إدارة العديد من العوامل التي تسبب الوفيات، مثل التعرض البيئي والتغذية.
    Yani, sen Stark'ın paylaşılmış rüya görmeye neden olan cihazından bana bahsetmedin. Open Subtitles أقصد أنك قد حجبت المعلومات حول جهاز ستارك الذي سبب التشاطر بالأحلام
    Hastalığa neden olan şey hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. TED لم يكن لدينا أدنى فكرة ما الذي يسبب هذا المرض.
    O halde bu yemini vermene neden olan şeyi bana anlatabilir misin? Open Subtitles إذن فأنا أطلب منك أن تخبرني ما الذي جعلك تقسم هذا القسم؟
    Aynı kişi patlamaya neden olan işletimsel sorunlar hakkında detaya girmeyi reddetti. Open Subtitles رفض اعطاء تفاصيل عن العقبات المتعلقة بالعمليات الحربية . التي سببت الإنفجار
    Yaralanmasına neden olan şey düzgün kenarlı yassı bir objeye benziyor. Open Subtitles أياً كانت الآداة التي تسببت بأذيته,فهي على الأرجح غرضّ من الشقة,ذي حافة مُستقيمة
    Diğer bir uçmakta olduğunu düşündüğüm şey, yapmanın uçtuğunu düşünmeme neden olan şey dışarda bir yerlerde harika araçların bulunmasıdır. TED والشيء الاخر الذي اعتقد انه سيحتل الساحة لاحقا الشيء الاخر الذي يجعل الاختراعات تتكاثر بحدة هو اننا نملك الادوات الرائعة
    Sorunlara neden olan adam. Her şeyi o düzenledi. Open Subtitles الرجل الذي تسبب في مشاكلنضم كل شيء
    Trencrom'un teklifini kabul etmeye neden olan neydi? Open Subtitles ما الذي دفعك لقبول عرض ترينكروم؟
    Güneş ışığının güneş yanmasına neden olan ve cilt kanseri riskini artıran yüksek enerjili kısım budur. TED وهي الجزء ذو الطاقة العالية من ضوء الشمس التي تسبب الحروق وترفع من احتمال الإصابة بسرطان الجلد.
    Trombosit azalmasına neden olan ilaçlardan örnek alırsak... Open Subtitles لنركز الآن على العقاقير التي تسبب قلة في الصفيحات الدموية
    Radyodan kovulmana neden olan sebep Laos'ta iş bulmanı sağlayacak. Open Subtitles الشيء الذي سبب في طردك هنا يمكنك أن يعطيك زظيفة في لاوس
    Vorlix'e neden olan her neyse yokoldu, ama etkileri geneldi. Open Subtitles أيا كان العامل الذي سبب الفورليكس فأنة أنتهي و لكن أثرة الجائر واضح .
    Batılı ülkelere biyoyakıt sağlamak, özellikle palmiye yağı, için orman tahribatı bu problemlere neden olan şey. TED فإزالة الغابات، وخاصة نخيل الزيت، كى نوفر الوقود الحيوي للدول الغربية الذي يسبب هذه المشكلات.
    İş yerindeki stres, bu büyük etkiye neden olan stres, üretkenlik ve sağlık ile ilgilidir. TED إن التوتر في مكان العمل والتوتر الذي يسبب هذا التأثير الهائل، مُرتبط بالإنتاجية والعافية.
    Yani Lorrimer'dan şüphelenmene neden olan şey müzikaldi? Open Subtitles اذن فقد كان العرض المسرحي الموسيقي الذي جعلك تشك بـ "لوريمر" ؟
    Seni dün gece merdivenlere fırlamana neden olan nedir? Open Subtitles ما الذي جعلك تسرع على الدرجات ليلة أمس؟
    Yarasına neden olan mızrak çok güçlü büyülerle işlenmiş. Open Subtitles الأداة التي سببت جرحهُ أضيفَ إليها سحر قوي
    Temin ederim ki senin, Tower'ın, büyükelçinin ve onun ölmesine neden olan herkesin hayatını cehenneme çevireceğim. Open Subtitles سأقضيك يا فيل وتاور، والسفير، وكل من تسبب في موت ابني وسوف نجعلها قضية رأي عام، لدرجة أنك ستتمني لو كنت تعمل في القطب الجنوبي
    Bu, yatırımcıları kötü bir şekilde davranmaya yönelten, haciz krizine neden olan önyargıların üstesinden gelmenin gerçekten zor olduğu anlamına gelir. TED هذا يعني أن التحيز الذي قاد المستثمرين للإخفاق، الذي أدى إلى أزمة الرهن سيبقى من الصعب جدا التغلب عليه.
    O köstebek, Reddington'ın kaçırılmasına ve işkence görmesine neden olan istihbaratı sızdırdı. Open Subtitles التي ادت الى إختطاف و تعذيب (ريدينغتون) إنها عملية رياضية سهلة (هارولد)
    Şuna derinden inanıyorum ki terörizme neden olan şey mülteci hareketliliği değil. TED وأنا أؤمن كليّا بأنه ليست حركة اللاجئين هي من تسببت في الإرهاب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more