| Bana, neden olduğun bu sorunu nasıl durduracağımı söyle yeter. | Open Subtitles | أخبرني عن كيفية حلّ هذا الإضطراب . الذي سببته فحسب |
| Onlar senin neden olduğun hapşırma yüzünden oldu. | Open Subtitles | المخاط كان بسبب العطس الذى سببته أنت |
| Tüm suçlamalardan muaf olacaksın ve birkaç yüzyıl içerisinde, neden olduğun... | Open Subtitles | وستتم تبرئتك من كل التهم، وفي خلال... مئة سنة، قد نقدر على إصلاح التلف الذي سببته |
| Belfast'te neden olduğun hasar bir Tanrı adamının ve en yakın dostlarımdan birinin ölümüne neden oldu. | Open Subtitles | (الخراب الذي سببته في (بيلفاست تسببت في مقتل رجل صالح ومن أعز أصدقائي |
| Senin neden olduğun acı. | Open Subtitles | الألم الذي سببته |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 