"nedeni vardır" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك سبب
        
    • لديه سبب
        
    • هناك سبباً
        
    • يحصل لسبب
        
    • فهناك سبب
        
    • تحدث لسبب
        
    Bakın Bay Dales, eminim bu paniğinizin haklı bir nedeni vardır. Open Subtitles النظرة، السّيد داليس، أنا متأكّد بأن هناك سبب جيد لجرس إنذارك.
    Eminim yanınızda olmadığı için çok geçerli bir nedeni vardır. Open Subtitles أنا متأكّد أن هناك سبب جيد جدا لعدم وجوده معك.
    Beni bu güzel yere çağırmanın iyi bir nedeni vardır umarım. Open Subtitles رجاءً أخبرني أن هناك سبب جيد لسحبي إلى هذه المؤسسة الساحرة
    Kambur seni vurmadıysa... kesin mühim bir nedeni vardır, hepsi bu. Open Subtitles لو لم يطلق الأحدب عليك النار لقد كان لديه سبب قوي هذا كل شيئ
    - Kambur seni vurmadıysa kesin mühim bir nedeni vardır, hepsi bu. Open Subtitles لو لم يطلق الأحدب عليك النار لقد كان لديه سبب قوي جداً هذا كل شيئ
    Umarım bu heriflerin hâlâ hayatta oluşunun geçerli bir nedeni vardır. Open Subtitles من الأفضل أن يكون هناك سبباً وجيهاً في أن هذين الأخوين ما زالوا أحياء
    Benim geldiğim yerde düğün günün hakkında yalan söylemenin tek bir nedeni vardır. Open Subtitles من المكان الذي جئت منه هناك سبب وحيد لكذب الناس حول تاريخ زواجهم
    Ajanların harekat sırasında sürat yapmamalarının geçerli bir nedeni vardır. Open Subtitles هناك سبب يجعل الجواسيس يلتزمون بالسرعة المحددة دائماً أثناء عملياتهم
    Çok geçerli bir nedeni vardır; büyük maymunların koltuk altları karakteristik özellikleridir. TED هناك سبب واحد جيد، وهو أن القردة العليا لديها إبطان كمميزات فريدة لها.
    Belki de eşeklerin konuşmamasının geçerli bir nedeni vardır. Open Subtitles قد يكون هناك سبب وجيه لمنع الحمير من الكلام
    Diğer yandan, mektup gerçekse ve onu aramamalarını söylediyse, bir nedeni vardır. Open Subtitles لكن لو كانت رسائلها حقيقيه , لقد أخبرتهم ان لايبحثوا عنها , هناك سبب لذلك
    Merhaba, ben Todd. Burada değilim. Okuldayım ve oranın numarası sizde yoksa bunun mutlaka iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles أنا تود أنا لست هنا إذا اتصلت فلا بد أن هناك سبب
    Neler olduğunu bilmiyoruz. Eminim iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles نحن لا نعلم ما الذى يحدث أنا واثقة أن هناك سبب جيد لكل هذا
    Muhtemelen sana o numarayı bırakmasının bir nedeni vardır ve muhtemelen de senin o numarayı aramanın bir nedeni vardır. Open Subtitles ولا بد ان هناك سبب جعلها تترك لك رقمه برسالة وربما هناك سبب جعلك تتصلين به
    Ailelerin iyi bir koz olmasının bir nedeni vardır, ...ona buna borcu olan bir kardeş, ...veya bagaja tıkılmış bir kardeş. Open Subtitles هناك سبب أن العائلة دائماً مصدر جيد للنفوذ، سواء أكان أَخّ يَدِينُ نقودا للناسِ دائماً
    Albay onu gönderdiyse bir nedeni vardır. Open Subtitles حسنا ، لو كان الكولونيل قد اعاد ارساله مجددا سوف يكون لديه سبب
    Onu zorlama. Eminim iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles . لا تدفعيه لذالك , انني متأكدة بأنه لديه سبب وجيه
    Eminim iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles حسنا، أنا متأكدةٌ من أنه لديه سبب وجيهاً
    Eminim acı çekmemizin iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles أنا متأكد أن هناك سبباً وجيهاً لهذه المعاناة
    "Her şeyin bir nedeni vardır." Open Subtitles قبل ان يطلق النار علي كانت كل شيء يحصل لسبب
    Bir altın yığınını koruyan bir ejderha hikâyesi size tanıdık geldiyse, iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles إن كانت قصة تنين يحرس ،خزائن من الذهب تبدو مألوفة فهناك سبب وجيه لذلك
    Dikkatli dinle. Çaylak. Her şeyin bir nedeni vardır. Open Subtitles أصغ إلي بحذر إن الأمور تحدث لسبب وجيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more