Bu hasarın gerçekten iki büyük hayvan tarafından yapıldığına inanmak için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب لاعتقادي أن سبب هذه الأضرار كان بسبب حيوانان ضخمان حقيقة |
Çünkü, kanıtlar nihai olarak incelenene kadar hatalı olduğuma ve istemeyerek Göçmen ve Gümrük Bürosunun masum bir anneyi çocuğundan kalıcı olarak ayırmasına neden olduğuma dair nedenlerim var. | Open Subtitles | لان, بعد فحص دقيق للحقائق لدي سبب لاعتقد اني كنت مخطئا و انني باتهامها, اجبرت دائرة الهجرة والجمارك |
nedenlerim var ve ortaya dökmek istemiyorum. | Open Subtitles | لدي أسبابي و لا أريد الإفصاح عنها. |
- Kendime gore nedenlerim var... | Open Subtitles | - لدي أسبابي ل... - أظن أنه لدي الحق لأعرف. |
- Onu alakadar etmeyen özel nedenlerim var. | Open Subtitles | لديّ أسبابي الخاصة التي لا تهمه |
Onun bir kadın olduğunu düşünmem için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي اسبابي للاعتقاد بانها امرأة |
Benim, yaşamak için nedenlerim var ne olduklarını öğrenmek için çok çabaladım. | Open Subtitles | لدي أسباب لأعيش من أجلها و لقد عملت جاهدًا لمعرفتهم |
Başka komplocular olduğuna inanmak için haklı nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب يدفعني للإعتقاد بأن هناك متآمرين آخرين |
Bu adamın geçen hafta sizi ezmeye çalışan kişi ile aynı kişi olduğuna inanmam için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب لأعتقد بأن هذا الرجل هو نفسه الذي حاول دهسك الأسبوع الماضي |
Demek istediğim, birinin onu öldürmüş olduğuna dair nedenlerim var. | Open Subtitles | أعني , لدي سبب يجعلني اعتقد أن احداً ما قام بقتله |
Konuşma ve görüşmelerime dayanarak Ginny'nin bu resmi öldürülmeden önceki birkaç gün içinde çizdiğine inanmamı sağlayacak nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب في تركيزي على المحادثاتوالإستجوابات... وإن جيني رسمت هذا قبل وفاتها بيوم واحد |
Elbette nedenlerim var. | Open Subtitles | بالطبع لدي أسبابي |
Kendimce nedenlerim var galiba. | Open Subtitles | يجب أن لدي أسبابي. |
Kendi nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي أسبابي الخاصة |
nedenlerim var; ancak anlatmak yerinde olmaz. | Open Subtitles | لديّ أسبابي, وقد تكون أسباب بليدة |
Kendi nedenlerim var. | Open Subtitles | لديّ أسبابي الخاصة |
Kendime gore nedenlerim var. | Open Subtitles | لديّ أسبابي |
Senden bir şey istedim. Sağlam nedenlerim var. | Open Subtitles | انا اطلب منك شيئاً لان لدي اسبابي |
O tarayıcıyı kullanmamak için çok geçerli nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي أسباب وجيهة جداً لعدم استخدام ذلك الماسح |
Katilin bu odada olduğunu düşünmek için nedenlerim var. | Open Subtitles | ثمة ما يدفعني للاعتقاد بأن القاتل موجود داخل هذه القاعة. |
Hayır. Sadece ona yardım için başka nedenlerim var. | Open Subtitles | لا، لكن لديّ أسباب أخرى للمساعدة |
Kral'ın İngiltere'ye çabuk dönmesini dilemek için kişisel nedenlerim var. | Open Subtitles | أنا لدى سبب خاص يجعلنى أتمنى رجوع . الملك مبكراً إلى إنجلترا |
Kendime göre nedenlerim var. | Open Subtitles | عندي أسبابي الخاصة |
- nedenlerim var. | Open Subtitles | - عِنْدي أسبابُي. |