"nefes alan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتنفس
        
    • يتنفّس
        
    • تتنفس
        
    • يتنفسون
        
    • ويتنفس
        
    • ويتنفسون
        
    Bu yaşayan şey, nefes alan canlı şey son nefesini alıyor. Open Subtitles ذلك الشيئ الحي ذلك الشيئ الذي يتنفس يأخذ اخر نفس له
    - Ölü bir ay yada gezegen yerine yaşayan, nefes alan bir yer halini alacak. Open Subtitles بدلاً من قمر عديم الحياة، سيكون كوكب يتنفس بالحياة قادر على الحفاظ على مظهر الحياة الذي نراه مناسباً للعيش عليه
    Yaşayan, nefes alan bir hayvanın etiydi, belki ismi bile vardı. Open Subtitles لقد كان كائنا حيا يتنفس وربما كان له اسم
    nefes alan veya batan şeylere delik açmak, hiç zekice değil. Open Subtitles لا أعتقد أنه من الذكاء وضع فتحات في شيء يغرق أو يتنفّس
    Bir çiçek gibi soluyorum. Çok terlemiş, zorla nefes alan, oldukça mide bulandırıcı bir adamdı. Open Subtitles إنّي أذبل كفراشة، متعرّق جدًّا، يتنفّس بثقل، مُقرف بعض الشّيء..
    Çok hızlı nefes alan, kırılgan, belli ki etkin ölümün son aşamasında olan yaşlı bir kadının yatağının kenarına iliştim. TED لقد سرت بقرب سرير لإمرأة عجوز والتي كانت تتنفس بصعوبة بالغة وكانت كما يبدو لي في مرحلة الحياة الاخيرة من الموت البطيء
    Sizin yaşınızda hala desteksiz nefes alan bir kadın bulmak zor efendim. Open Subtitles إنه من الصعب إيجاد من فى مثل عمرك يتنفسون
    Jonas bu koşulların bütün kentsel yaşamın işlevini nasıl yerine getirdiğinin yaşayan ve nefes alan önemli bir parçası olduğunu gördü. TED ولكنه نظر إلى المكان وكأنه مكان حيوي يعيش ويتنفس .. ونظر إلى الحياة المدنية التي تقطن تلك المنطقة بالكامل
    Seyirciler insanlardan oluşur, bizim gibi nefes alan ve yaşayan insanlardan. Tamam mı? Open Subtitles والجمهور يتكوّن من أشخاص والأشخاص من يعيشون ويتنفسون
    Çapkın bakışlarla göz kırpan yahut haram bir nefes alan hemen ölüme mahkum edildi. Open Subtitles الشباب الذي يغمز بعين هائمة أو يتنفس تنهيدة غير متزوجة كان يحكم عليه الموت مباشرةً
    Kesin sesinizi! nefes alan ilk kişiyi iki kaşının ortasından vururum! Open Subtitles اخرسو جميعا، أول شخص يتنفس سأضع رصاصة بين عينيه
    Düşünen, nefes alan bir hayat, kendi başına özgürce herşeyi yok edebilir. Open Subtitles مخلوق حي يفكر و يتنفس حياة تستطيع أن تدمر كل شيء بنفسها و بحرية تامـة
    Bildiğim tek şey var ki eğer işimi doğru yaparsam sizin canlı, nefes alan, ...kendini sakınmayan hayaliniz olabilirim. Open Subtitles كل ما أعرفه أنه إذا فعلتها بشكل صحيح قد أصبح حلم حي يعيش و يتنفس
    Yatağının altında nefes alan. Open Subtitles الشخص الذي يتنفس من فمه المختبئ تحت سريرك
    Onların ölümü, dünyadaki nefes alan her şeyi yok edecek sonsuz bir tükenme işlemine yol açacaktır. Open Subtitles و من شأنّ إنقارضهنَّ أنّ يتسبب بموت كل ما هو حي و يتنفس.
    O zaman hala nefes alan birini bul Sen söyle. Open Subtitles أعثري على واحد لا يزال يتنفّس - أخبريني عنه -
    Senin için nefes alan bir boru. İkilemin çok acı verici. Open Subtitles أنبوب يتنفّس نيابة عنك ياللهول، تبدو أزمتك مؤلمة
    O gemide nefes alan ne varsa almanızı... ve kalan her şeyi bırakmanızı istiyorum! Open Subtitles أريدك أن تمسك الذي يتنفّس على ذلك المركب وأنت تخرج كلّ شيء آخر وراء!
    Bu şekilde düşünüyorum, çünkü araştırmalarıma göre bilinçlilik saf zekâdansa, daha çok bizlerin doğamızdaki yaşayan ve nefes alan organizmalar olmamızla alakalı bir durum. TED وأنا أعتقد ذلك لأن بحثي يوضح لي أن الوعي لا يرتبط كثيراً بالذكاء المحض ولكنه يرتبط أكثر بطبيعتنا ككائنات حية تتنفس.
    Çatlaklar - ya da yollar - ...nefes alan hayvanlar için kullanışlı açık deniz yolları oluştururlar. Open Subtitles وتشكل الكسور أو الشقوق ممرات مائية مفتوحة مفيدة جدا للحيوانات التي تتنفس الهواء
    Bunlar nefes alan kumaşlardır. Open Subtitles أنسة تويد انها تتنفس مثل الرجال تماما .. . إن جاز التعبير
    Yaşayan, nefes alan, ciğerleri, teni olan, dokunup konuşabileceğin insanlar. Open Subtitles أشخاص أحياء يتنفسون ولديهم رئة و جلد، تستطيع أن تلمسهم وتتفاعل معهم، علينا ان نجد لك
    Gerçek David Williams'ın yaşayan, nefes alan satılık bir eşcinsel olması gerekiyordu. Open Subtitles بينما يبدو ديفيد وليامز الآخر يعيش ويتنفس في سوق الرجال الشواذ
    Kimse beni görmedi ve asla görmeyecek yaşayan ve nefes alan herkes bana güveniyor. Open Subtitles لم يرني أحدٌ أبداً ولا أح دسيفعل وحتى الآن إنني كلي ثقة بكل من يحيون ويتنفسون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more