nefes borusu çevresindeki kıkırdak zarar görmüş, ölüm sebebi ise nefes borusu ezilmesi. | Open Subtitles | الغضروف حول القصبة الهوائية تضرر ولكن سبب الوفاة كان بالواقع سحق القصبة الهوائية |
Bir nefes borusu hücresi, zaten bir nefes borusu hücresi olduğunu bilir. | TED | خلية القصبة الهوائية تعلم بالفعل انها خلية قصبة هوائية |
Ama bu pozisyonda, nefes borusu ana kan damarlarına bazı korumalar sağlar. | Open Subtitles | ولكن بهذه الوضعية فإن القصبة الهوائية تقدم نوعاً ما من الحماية للتيجان الرئيسية للدم |
Sokamıyorum. nefes borusu çok dar. | Open Subtitles | لا أستطيع ان أدخله قصبته الهوائية ضيقة جدا |
nefes borusu kesik noktasının altında tıkanmış. | Open Subtitles | قصبته الهوائية مسدودة تحت نقطة الدخول |
nefes borusu neredeyse kapalı. Götürelim. | Open Subtitles | مجرى التنفس مغلق تقريباً لننقلها |
Şansı varmış ki nefes borusu zarar görmemiş doktor ağrıyı dindirmek için yatıştırıcı verdi. | Open Subtitles | لحسن الحظ، القصبة الهوائية لم تنهار وسكن الأطباء آلامه |
"...nefes borusu daralıp, oksijen girişini geciktiriyor... | Open Subtitles | القصبة الهوائية تنقبض فتعيق مسرب الأوكسجين |
nefes borusu ve şahdamarında problem yok. | Open Subtitles | القصبة الهوائية في خط الوسط الحبل الوريدي طبيعي |
Ayrıca, nefes borusu entübasyonu sabit olmadığı için çok tehlikeli. | Open Subtitles | أيضا، أنه أمر خطير جدا لنقل الطفل لأن مكان القصبة الهوائية غير مستقرة |
Ama kolun iç kısmında kalan nefes borusu ve gırtlak zarar görmez. | Open Subtitles | هنا، بهذا التحذيب في الذراع... القصبة الهوائية والحنجرة تبقى سالمة |
- Nefes borusunu kırdın. - nefes borusu kırılıyor muymuş? Bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد كسرت له قصبته الهوائيه - لم أكن أعلم أن القصبة الهوائية قد تنكسر - |
Sadece nefes borusu ameliyatı. | Open Subtitles | إنها فقط عملية فتح القصبة الهوائية |
, Jet gel. Onun nefes borusu oldu. | Open Subtitles | بربّك يا نفاثة لقد كانت قصبته الهوائية |
Ve nefes borusu parçalanmış. | Open Subtitles | ومزقت قصبته الهوائية |