"nefesinizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنفاسك
        
    • أنفاسكم
        
    • انفاسك
        
    • الزفير
        
    • الأنفاس
        
    • انفاسكم
        
    • تنفس ببطء
        
    • تنفسك
        
    Bir yemek programı sunuyorsunuz ve nefesinizi 30 saniye tutabiliyorsunuz demek. Open Subtitles ولديك صدفة الكعك الخاصة بك , وتحبس أنفاسك لمدة ثلاثون ثانية
    Ve eğer bir şey daha söyler isem, nefesinizi tutmak, su altıda olmak, su altı dünyasını bulmak-- kendinizle tekrar bağlantı kurmaktır. TED وإذا رغبت بقول كلمة الختام: أن تحبس أنفاسك تحت الماء، وتجد ذلك الوسط المائي، معناه أن تركّز.
    Tarihi, altında yatan fikirlerle nefesinizi kesecek biçimde sentezliyor. TED اتحدث بجدية هو يصنع التاريخ بأفكار أساسية بطريقة تأسر أنفاسكم
    nefesinizi tutmayın. Bir sonraki yarım saatte her an olabilir. Open Subtitles لا تحبسوا أنفاسكم قد يحصل الانفجار بعد نصف ساعة
    Oradaki tablolar nefesinizi keser. Open Subtitles اللوحات هناك تجعلك تحبس انفاسك
    nefesinizi verirken güneşe selam verme pozisyonuna geçin. Open Subtitles وبعد ذلك أثناء الزفير ـ ـ ـ يدور لتحية الشمس
    Bu da bir yerde durup nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutmak demek. TED وهو حبس أنفاسك لأطول مدة ممكنة في مكان واحد دون أن تتحرك
    İlk öğrendiğim şey, nefesinizi tutarken asla kımıldamalısınız bu enerji kaybına neden olur. TED الشيء الأول الذي تعلمته هو عندما تحبس أنفاسك يجب عليك أن لا تتحرك على الإطلاق لأن هذا يستهلك من طاقتك
    Onu ikna etmeye çalışmak, nefesinizi boşa harcamaktan öteye gitmez. Open Subtitles أنت تهدر أنفاسك في محاولة إقناعه بفعل شيء
    Wraith'in elinde ölmek. O çeşit bir kötülük ve garezin elinde son nefesinizi vermek. Open Subtitles عندما تموت بين يدى الريث و أن تلفظ أنفاسك الأخيرة بين هؤلاء
    Bazen insanlar nefesinizi bile kesebilir. Open Subtitles . . و من الحين للآخر الناس قد يخطفون أنفاسك
    Sizin iyiliğiniz için, nefesinizi tutabileceğinizi umuyorum benim çay suyum kaynayana kadar. Open Subtitles أتمنى فقط من أجل مصلحتك أن تحبس أنفاسك بقدر الفترة التي يحتاجها إبريقي ليسخن
    Bayanlar, baylar sakın siz de benim gibi nefesinizi tutmaya kalkmayın. Open Subtitles السيدات و السادة أنا أرجوكم عدم محاولة حبس أنفاسكم مثلي
    Yerinizi seçin, nefesinizi tutun ve birazcık hareket edin. Open Subtitles لذا اختاروا أماكنكم, خذوا أنفاسكم وتحركوا قليلاً
    Sulbin, akşam yemeği için dalgaların altında inanılmaz bir yolculuğa çıkıyor ve onun yetenekleri, kesinlikle nefesinizi kesecek. Open Subtitles بحْث سولبين عن العشاء أخذه الىرحلةٍمُذهِلةتحتالامواج، وقدراته سوف تحبس أنفاسكم.
    Siz de ona katılmak ve denemek isterseniz, nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutmaya hazırlanın. Open Subtitles وإن اردتم أن تجربوا وأن تنظموا إليه إستعدوا لحبس أنفاسكم... بقدر ما تستطيعون.
    Bir daha asla boğazınızı sıkıp nefesinizi keserek hayatınızı sizden alamayacak. Open Subtitles لن تشعروا بها مجددًا حول أعناقكم.. تسرق أنفاسكم وأرواحكم.
    bir kere daha, nefesinizi tutun. Open Subtitles مرة اخرى,احبسى انفاسك
    nefesinizi verirken güneşe selam verme pozisyonuna geçin. Open Subtitles وبعد ذلك أثناء الزفير ـ ـ ـ يدور لتحية الشمس
    Su altında nefesinizi tutmanız, kendinize ağırlıksızlığı deneyimleme şansını verilmesi anlamına gelir. TED أن تحبس الأنفاس في الماء، معناه أن تملك فرصة تذوق انعدام الجاذبية.
    Sağol, Scott. Kızlar, nefesinizi tutun. Open Subtitles شكراً , سكوت احبسوا انفاسكم يا آنسات
    nefesinizi iyi kullanın. Open Subtitles تنفس ببطء.
    Siz öyle otururken size dokunmadan nefesinizi anlayabiliyoruz. TED بل يمكننا أيضًا استشعار تنفسك بينما تجلس هكذا، ودون لمسك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more