"nefeslerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنفاسهم
        
    • انفاسهم
        
    • أنفاسها
        
    • فسأقتل
        
    • الأنفس بالفناء
        
    • تنفسهم
        
    Annem bana kedilerin, bebekleri ve yaşlıları uykularında nefeslerini keserek halletmeyi sevdiklerini söylemişti. Open Subtitles والدتي أخبرتني، أن القطط تحب التسلل إلى الأطفال والعجزة، حين ينامون وتسرق أنفاسهم.
    Deniz komandoları, nefeslerini 3 ile 5 dakika arası tutmak üzere eğitilirler.. Open Subtitles القوات البحرية يتدربون على حبس أنفاسهم لثلاثة إلى خمس دقائق تحت الماء
    Balinaların davranış tarzlarını bozmamak için ekip, oksijen tüpleri olmadan dalmak ve nefeslerini olabildiğince uzun süre tutmak zorunda. Open Subtitles لتجنب التشويش على سلوك الحيتان، على الفريق إتّباع الغطس الحر من دون خزانات التنفس، يحبسون أنفاسهم قدر ما أمكنهم.
    Daha kötüsü ise seçtiğim kurbanların insan olarak son nefeslerini... aldıklarını anladıkları andaki yüzleri. Open Subtitles الأسوأ حتى الآن وجه الضحايا الذين انا إخترتهم عندما يدركون انهم اوشكوا على اخذ اخر انفاسهم البشرية
    Balık sürüleri, kasvetli suların 80 metre derinliklerindedir ve martılar nefeslerini yaklaşık 2 dakika tutmalıdır. Open Subtitles توجد الأسراب عند عمق 80 متراً في الأعماق المعتمة ويلزم الغلموت أن تحبس أنفاسها لدقيقتين تقريباً
    Eğer süre dolduğunda, koordinatların diğer yarısı elimde olmazsa LJ ve Sofia, son nefeslerini verir. Open Subtitles إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات فسأقتل (إل. جي) و"السيّدة"
    Umarım nefeslerini uzun süre tutabilirler. Open Subtitles أتمني أن يستطيعوا حبس أنفاسهم لفترة طويلة.
    Balinaların rutinlerini bozmamak için ekip oksijen tüpleri olmadan dalmak ve nefeslerini olabildiğince uzun süre tutmak zorunda. Open Subtitles على الفريق إتّباع الغطس الحر من دون خزانات التنفس، يحبسون أنفاسهم قدر ما أمكنهم.
    Kan kusuyorlar, daha sonra da kırk adım atıp... son nefeslerini veriyorlar. Open Subtitles من سيتناول شيئاً سيتقئ دماً وبعد اربعين خطوة سيلفظون آخر أنفاسهم
    Çalışanlar için ben bir sıkıntıyım sanırım çünkü iki hafta boyunca nefeslerini tutmak zorundalar çünkü yaptıkları bir hatayı bulmamamı umuyorlar, herkes için geçici birisiyim. Open Subtitles أحاول أن أقابل الناس في العمل و لكن كل مرّة نفس الشئ بالنسبة إلى قسم الحسابات أنا ألم لهم يجب أن يحبسوا أنفاسهم لمدة أسبوعين
    Muhasebedekiler için bir baş belasıyım çünkü iki hafta boyunca nefeslerini tutup hatalarını bulmamam için dua ediyorlar. Open Subtitles بالنسبة إلى قسم الحسابات أنا ألم لهم يجب أن يحبسوا أنفاسهم لمدة أسبوعين آملين ألاّ أكتشف أحد أخطائهم
    15 dakika boyunca nefeslerini tutabilir, 150 metreye kadar dalabilir ve saatte 45 kilometre hıza ulaşabilirler. Open Subtitles بوسعهم حبس أنفاسهم لـ15 دقيقة، الغوص لأكثر من 500 قدم، و تصل سرعته لــ25 ميل في الساعة
    Dünyanın dört bir yanında insanlar nefeslerini tutmuş durumda. Open Subtitles الناس في جميع أنحاء العالم يحبسون أنفاسهم
    Ama sanırım şimdi onlar için bir şişe su alıp ayaklarını uzatıp, nefeslerini düzene koyma vakti. Open Subtitles لكن الان هي فرصه لهم اعتقد لشرب الماء وتمديد عضلاتهم والتقاط انفاسهم
    nefeslerini kokusu geliyor be. Open Subtitles هل تعلم اني استطيع ان أشتمّ رائحة انفاسهم
    nefeslerini duyardım. Open Subtitles استطعت ان اسمع انفاسهم
    Küçük olduklarından dolayı bu su samurları nefeslerini sadece bir dakika kadar tutabilirler, bu da her dalışı zamana karşı bir yarış kılıyor. Open Subtitles كونهم صغار جداً، تستطيع هذه القضاعات أَن تحبسُ أنفاسها لمدة دقيقة تقريباً، مما يجعل كُلّ غطس تسابق مع الزّمن.
    Böcekler su altında nefeslerini uzun süre tutabilir. Open Subtitles الخنافس يمكنها حبس أنفاسها تحت الماء لفترة طويلة جدا
    Ama esas inanılmaz olan burdaki derinlik, imparator penguenler 500 metreden daha fazla derine inebilirler Ve nefeslerini 23 dakika tutabilirler. TED ولكن ماهو مدهش حقاً هو, و بسبب عمق المحيط هنا, أنه يمكن للبطريق الإمبراطوري أن ينزل إلى عمق يزيد عن 500 متر تحت الماء كما يمكنها أن تحبس أنفاسها لمدة 23 دقيقة
    Eğer süre dolduğunda, koordinatların diğer yarısı elimde olmazsa LJ ve küçük hanım, son nefeslerini verir. Open Subtitles إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات فسأقتل (إل. جيه) و"السيّدة"
    LJ ve sevgilin son nefeslerini almış olurlar. Open Subtitles فسأقتل (إل. جي) و"السيّدة"
    Ve bu ruhları, son nefeslerini yaşayanlar için verenlere adıyoruz. Open Subtitles و ها نحن هنا نحكم على هذه الأنفس بالفناء و الذين في آخرتهم أعطوا كل ما يمكن للأحياء
    Bu onlara nefeslerini kontrol etmeyi ve onu daha faydalı bir iş için kullanmayı öğretti: Open Subtitles وهذا قد أعطاهم سيطرة كبيرة على تنفسهم لتتحرر بذلك أجسادهم لتقوم بشيء مفيد بدرجة لا تصدق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more