"nehir kenarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • عند النهر
        
    • بجانب النهر
        
    • قرب النهر
        
    • بجوار النهر
        
    • على ضفة النهر
        
    Gün doğarken gider, ve tüm günü nehir kenarında geçirirdik. Open Subtitles كنا نخرج من المنزل عند الفجر، و نمضي كل اليوم عند النهر.
    Sence nehir kenarında bir kız öğrenciyle başbaşa içki içmemi hoş karşılayacaklar mı? Open Subtitles أتحسبيهم سيرضون عن إحتسائي الجعة مُنفرداً عند النهر مع طالبة جامعية؟
    nehir kenarında çamurdan yapılma evimin önünde, eşlerle konuşacak ve rıhtımdaki, hamallara balık pişireceğim. Open Subtitles و أتكلم مع الزوجات و هن يقلين السمك أمام أكواخهن الطينية بجانب النهر للعتالين فى أحواض السفن
    Tüm öğleden sonramı boşaltacağım parkta veya nehir kenarında yemek yeriz. Open Subtitles سأتفرّغ وقت الظهيرة, وسنتناول طعامنا في المنتزة أو بجانب النهر.
    Evet, güneş hala ısıtıyor. nehir kenarında yürüyüşe çıkmak için güzel bir akşam. Open Subtitles جيّد، الشمس لازالت دافئة والأمسية مناسبة للمشي قرب النهر
    Yemekten sonra köpeklerle birlikte nehir kenarında yürüyüşe çıkarız. Open Subtitles بعد العشاء، نخرج جميعا نتنزه بجوار النهر مع الكلاب
    Daha yeni nehir kenarında bir ev aldım. Senden ne haber? Open Subtitles و مؤخراً إشتريت منزلاً على ضفة النهر ، و أنت ؟
    Boğulduğu nehir kenarında yürürüm... şimdiyse geri geldi, Bu bir mucize. Open Subtitles ... أمشي عند النهر حيُث . عودته مجدداً ، أنها معجزه
    Pekala, oğlum,onu nehir kenarında bulursun. Open Subtitles حسنا ، يافتى ، إذهب إليها عند النهر.
    nehir kenarında piknik yaptık. Open Subtitles وقمنا بنزهة بالأسفل عند النهر
    nehir kenarında biraz gezinti yapabilirim diye düşündüm, beyefendi. Open Subtitles فكرت بالمشي عند النهر ، سيدي.
    Hem Ed'in motorsikleti vardı belki de Lisa'nın nehir kenarında gördüğü kişi de odur. Open Subtitles و كان لـ(إد) دراجة نارية, لذا ربما هذا هو الرجل الذي رأته (ليزا) عند النهر
    Lisa'nın kardeşinin sevgilisiyle nehir kenarında olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن يعلم أن (ليزا) عند النهر مع عشيق إختها
    O koca öküzü nehir kenarında bir görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تري ذلك الثور الكبير بجانب النهر
    Solan ay eşliğinde nehir kenarında yap. Open Subtitles إفعلي ذلك بجانب النهر في الليلة القمر الأحدب.
    Geceler boyunca, nehir kenarında kaldı. Open Subtitles ليلة بعد ليلة, بقيت بجانب النهر
    Evet, kımılda bakalım Ringo nehir kenarında ölü bir donanma subayı var. Open Subtitles أجل، حسناً، إمتطي حصانك، يا (رينجو)، لدينا ضابط بحري ميت بجانب النهر.
    nehir kenarında o siyah oğlanı da öldürdüm. Open Subtitles وأيضاً قتلت الصبي الاسود قرب النهر
    Eğer nehir kenarında yaşıyorsanız, çuval verebilirim. Open Subtitles إن كنتِ تعيشين قرب النهر لدي حقيبة
    Doğruca gidersen nehir kenarında bulursun. Open Subtitles هناك حق قرب النهر.
    Sıradaki gösteri Merritt'in ve nehir kenarında olacak. Open Subtitles العرض التالي هو عرض (ميريت) وسيكون بجوار النهر
    her şey nehir kenarında Dinah ile otururken başladı. Open Subtitles لقد بدأ كل شيء بينما كنت جالسة على ضفة النهر مع دينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more