"nehirleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنهار
        
    • نهري
        
    • الانهار
        
    • الأنهار
        
    • والأنهار
        
    • بنهر
        
    • الأنهر
        
    Bu kocaman bölgede büyük lav tabakaları ve nehirleri binlerce yıl boyunca yandı. Open Subtitles عبر تلك المنطقة الشاسعة صفائح و أنهار هائلة من الحمم دامت لآلاف السنين
    Ve burada size bir şey takdim edeceğim, düzlem-dolduran eğri nehirleri kümesi. TED وهنا أودّ أن أعرض شيئا، مجموعة من أنهار منحنى تملأ مستوى.
    Zhangjiajie'nin nehirleri balık ve pirinç diyarı olarak bilinen kuzey doğudaki Yangtze sel havzasına dökülmektedir. Open Subtitles تتدفق أنهار الجيانجيزي إلى المنطقة الشمالية من مصب يانقتزي و التي تعرف بأرض السمك و الأرز
    1945'te Müttefikler, Oder ve Neisse nehirleri'ne değin olan Almanya'nın doğu eyaletlerini Polonya'nın ilhak etmesini onayladı. Open Subtitles في عام 1945، كان الحلفاء قد أقروا أن تضم بولندا المقاطعات الشرقية الألمانية إليها، حتى نهري أودر ونيسي
    Şehirliler ağaç ve nehirleri görüp.. Open Subtitles ابناء المدينة يرون البحار و الاشجار و الانهار
    Bu dereyi, başka nehirleri ve gölleri zehirleyerek geçiminizi sağlıyorsunuz. Open Subtitles إنكم تجنون قوت يومكم بتسميمكم هذا الجدول وباقي الأنهار والبحيرات.
    Ve orbital fotoğraflara göre bu su, nehirleri temsil ediyor. Open Subtitles والصور فى السهل المداري تشير إلى أن المياه والأنهار على الكوكب
    Akıtacağız sana doğru ruhlarla dolu olan nehirleri. Open Subtitles سنطفو بنهر القوة له ونتوالد مع الارواح للابد
    Atmosfer içindeki hava boşluklarında yoğunlaşmış nem vardı fakat okyanusları veya nehirleri oluşturmaya yeterli olmadı. Open Subtitles لقد كان هناك رطوبة في الهواء تتركز على شكل تجاويف، ولكنها ليست كافية لتشكيل محيطات أو أنهار.
    Ancak bu takım adaların hepsi 2.000 derecelik sıcaklıkta batıp çıkan ve kabarcıklar oluşturan ateş nehirleri sayesinde oluşmuştur. Open Subtitles لكن السلسلة تشكلت بالكامل من براكين أنهار حممها ارتفعت وطفحت بدرجات حرارة 2000 درجة مئوية.
    400 km genişliğindeki dev lav havuzlarının yanı sıra, yüzlerce kilometre boyunca akan lav nehirleri de vardır. Open Subtitles وبصرف النظر عن برك الحمم البركانية الضخمة التي يصل عرضها 250ميل هناك أيضا أنهار تدفق مئات الأميال من الحمم البركانية
    nehirleri, gölleri ve dağları ile küçük şirin bir kasabadır. Open Subtitles مدينة صغيرة لطيفة أنهار ، بحيرات و جبال
    Kan nehirleri asla barışın gelmesini sağlayamaz. Open Subtitles أنهار الدمّ لا يمكنها أبدا جلب السلام.
    Sığır çobanları süt nehirleri var. Open Subtitles ورعاة الماشية لديهم أنهار من الحليب
    Hindistandaki beş tane en önemli nehirleri söyle. Open Subtitles أذكر أسماء خمس أنهار هامة فى الهند
    Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki topraklarda, Open Subtitles وهناك نشأت في الاراضي بين نهري دجلة والفرات
    Burası Mezopotamya'nın bir parçasıdır ve Fırat ile Dicle nehirleri arasında uzanmaktadır. Open Subtitles إنها جزء من بلاد الرافدين الأرض الواقعة بين نهري دجلة والفرات
    Yani Carolina eyaletinde o kadar çok domuz var ki ve nehirleri kirletmekteler ama ne kadar duyarsınız bu konuda? Open Subtitles نتاجر بالخنازير الحية. أعني أن هناك الكثير من الخنازير في ولاية كارولينا وانهم يلوثون الانهار
    Şehir kaplamaları, geniş nehirleri kapsayan köprüler ve yeryüzündeki en yüksek gökdelenlerde bulunabilir. TED يمكن العثور عليها في مساحات من أرصفة المدينة، الجسور الممتدة على الأنهار الشاسعة، وأطول ناطحات سحاب على الأرض.
    Tam da o dünyayı kutsayan, bütün nehirleri karartan, tepeleri avuçlayıp sahilleri katlayan o gecenin gelişinden önce. Open Subtitles تماماً قبل ليلة كاملة ليبارك بها الأرض والأنهار الداكنة والأشبال بالقمم وينهي النهاية المؤكدة
    Akıtacağız sana doğru ruhlarla dolu olan nehirleri. Open Subtitles لذا سنطفو بنهر القوة لك ونتوالد مع الارواح للابد
    nehirleri meyveli gazozla doldurayım. Open Subtitles سأمليء الأنهر بمشروب باندا بوبس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more