| Aynı zamanda, kullanıcının misyonu programlayabilmesi için bir yazılım da gerektirir, insansız hava aracına nereye gideceğini söylemek için. | TED | ويتطلب ذلك أيضا برنامج يسمح للمستخدم لعمل مهمة، لكي يخبر الطائرة إلى أين تذهب. |
| Oh, kesinlikle. insanlar nasıl giyineceğini nereye gideceğini söylerler. | Open Subtitles | أوه، بالتأكيد. أناس يخبرونك أين تذهب وماذا تلبس |
| Çünkü diğer adımımın nereye gideceğini bilmiyorum artık. | Open Subtitles | لأني لا أعلم بعد الآن أين ستذهب قدمي الأخرى |
| Odanın nereden başladığı, kaç hareket yaptığı ve nereye gideceğini gösteren bir harita gibi. | Open Subtitles | مثل خريطة تخبرك من أين بدأت الغرفة كم مرة تتحرك ، وإلي أين ستذهب |
| Ama nereye gideceğini düşünmeden önsezileri takip etmeyi öğrendim. | TED | ولكنني تعلمت أن أتبع الحدس، دون إفتراض أين سيذهب. |
| Temel olarak az bilgi ile yerleri arayarak nereye gideceğini biliyor. Ve bu haritayı nasıl oluşturduğudur. | TED | يعرف أين يذهب بشكلٍ أساسي للبحث عن أماكن فيها القليل من المعلومات. وتلك هي كيفية رسم هذه الخريطة. |
| nereye gideceğini, nasıI giyineceğini söyleyen insanlar. | Open Subtitles | بالتأكيد الناس الذين يخبرونك أين تذهب و كيف تلبس |
| Birisinin seni pataklamasını veya linç etmesini ve sana nereye gideceğini nasıl gözükeceğini söylemesini ve sonra sana ödeme yapmayı reddetmesini ister misin? | Open Subtitles | هل أطلب لك شخص ما لينش وأقول لك أين تذهب وكيف للنظر ، ثم رفض أن يدفع لك؟ |
| Yani yeni yılın sabahında evden çıkıyorsun ve nereye gideceğini söylemiyorsun. | Open Subtitles | أعني , أنك خرجت في صباح العيد ولم تخبر أحدا ً إلى أين تذهب |
| nereye gideceğini bilmek için omurgaya dokunabilmeliyim. | Open Subtitles | ماذا؟ يجب أن تتمكن من لمس العمود الفقري لتعرف أين تذهب |
| nereye gideceğini bilemeyeceksin bu yüzden gitmeye çalışma. | Open Subtitles | لن تعرف الى أين ستذهب لذلك أرجوك الاّ تحاول الرحيل |
| nereye gideceğini bilemeyeceksin bu yüzden gitmeye çalışma. | Open Subtitles | لن تعرف الى أين ستذهب لذلك أرجوك الاّ تحاول الرحيل |
| Ölesiye. nereye gideceğini söyledi mi? | Open Subtitles | على رسلك أيها الفتى هل قالت إلى أين ستذهب ؟ |
| Hangisinin nereye gideceğini anladığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكّد من إنك تَعْرفُ إلى أين سيذهب كل طلب؟ |
| Adam bir manyak ama onun nereye gideceğini sanırım biliyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل معتوه وأنا أعتقد أنني أعرف بالضبط أين سيذهب لاحقاً |
| Çünkü her seferinde birini zorlayarak Malcolm'a nereye gideceğini söylettiriyor. | Open Subtitles | لأنه يسيطر على شخصاً ما في آخر لحظة كي يخبره أين يذهب |
| Bu nereye gideceğini, bu nerede bulunduğunu, bu da geçmişteki yerini gösteriyor. | Open Subtitles | هذه تخبرك إلى أين أنت ذاهب, و هذه حيث أنت و هذه حيث كنت. |
| nereye gideceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | والآن , أنت تعرف اين ستذهب , صحيح ؟ |
| Hedefler çok önemli. eğer geminin rotasını değiştirmek istiyorsanız, yeni bir istikamete gitmek için, nereye gideceğini ve niye oraya gideceğini bilmek lazım. | TED | امتلاك الاهداف هو شيء مهم جدا فعندما ترييد تغيير ووجهة تطوّر المدينة في اتجاه جديد يجب عليك أن تعرف على الاقل وجهتك ولماذا هذه الوجهة |
| nereye gideceğini tahmin etmek için erken ama yere indiğinde bulunduğu yere ekip göndereceğiz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف وجهته الآن,ولكنه حينما يهبط سنرسل الفريق |
| Ama bunun nereye gideceğini biliyorsun. | Open Subtitles | لن أتجادل معك و لكنك تعلم إلى أين يتوجه ذلك |
| Bana nereye gideceğini söylememişti gerçi. | Open Subtitles | . هو لم يخبرنى أين سيكون مع ذلك |
| nereye gideceğini sana sorardım ama senin bir terapist olarak sınırların olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ سأسألكِ أين ستذهبين لكني أعرف أنّ لديكِ حدوداً كطبيبة نفسية |
| Şimdi nereye gideceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما هي وجهتُك القادمة ؟ |
| Onlara nereye gideceğini anlattın. | Open Subtitles | إذاً أخبرتهم إلى أين أنت كنت ذاهب ؟ |
| nereye gideceğini bile söylemedi. | Open Subtitles | لم تخبرني حتى إلى أين هي ذاهبة |