Mahalle sakinlerini, gelecek nesiller için hikâyelerini kaydetmeleri için davet ettik. | TED | ودعونا السكان ليأتوا وقد تم تسجيل قصصهم للأجيال القادمة. |
Bu, yaptıklarınızı gelecekteki kullanımlar ya da gelecek nesiller için koruyor musunuz anlamına geliyor. | TED | بمعنى، هل ما تقوم به سوف يدوم للمستقبل؟ أو للأجيال القادمة؟ |
Gelecek nesiller için eserleri de koruyorlar. | TED | كما تحافظ على القطع الأثرية للأجيال القادمة. |
Bugün, tabii ki gelecek nesiller için tarafımızdan kaydedilen görülmemiş sayıda hikaye var. | TED | واليوم و بطبيعة الحال،عندنا كمٌ هائلٌ من القصص التي لا مثيل لها والتي يتم تصويرها الآن من أجل الأجيال القادمة. |
Ev cadılar 'güç tabanı olduğu, nesiller için olmuştur. | Open Subtitles | المنزل هو نقطة قوة الساحرات . و قد كان كذلك لأجيال |
Dijital çağda güvenilir bir imaj sahibi olmak kârlı ve değerli bir şey ve gelecek nesiller için daha da değerli olacak. | TED | يعتبر من المربح والقيّم أن تُعتبر جديرا بالثقة في العصر الرقمي، وسيكون أكثر من ذلك بالنسبة للأجيال المستقبلية القادمة. |
fakat kültürel miraslar, insanların hatıralarını gelecek nesiller için korumamızı sağlar. | TED | ولكن يقدمُ لنا التراث الثقافي وسيلة للحفاظ على ذاكرة الشعب للأجيال المستقبلية. |
Yaşım geçtikçe radikalliğim de artıyor, gelecek nesiller için biz yetişkinlerin yapması gereken bazı şeyler var. | TED | كلما تقدمت في العمر أصبحت أكثر تطرفًا، لأن هناك بعض الأمور التي يجب علينا نحن الراشدون فعلها للأجيال القادمة. |
Bizler ciddi bilim insanlarıyız, iyi gelecek nesiller için bir yazı eklemek zorunda kaldık. | TED | نحن علماء حقيقون لذا كان يتوجب علينا إدراج مخطوطة للأجيال القادمة. |
Bugün neyin önemli olduğunu anlamak veya gelecek nesiller için neyin önemli olacağını anlamak gerçekten zordur. | TED | من الصعب جداً معرفة ما هو مهم اليوم، أو معرفة ما سيكون مهماً للأجيال القادمة. |
DDT'ye maruz kalmanın, gelecek nesiller için bilinmeyen sonuçları olan genlerin yapısını değiştirebileceğini ileri sürdü. | TED | كما أفادت أنّ التعرض للدي دي تي قد يشوّه التركيبة الجينية، مع عواقب مجهولة للأجيال المقبلة. |
Bu kamera gelecek nesiller için. Hoşçakalın diyecek. | Open Subtitles | هذه الكاميرا للأجيال القادمه، أنني ألقي الوداع |
Yaptığım şeyi, gelecek nesiller için tarih kitaplarında yazacaklar. | Open Subtitles | ما قمت به سيكتب في كتب التاريخ للأجيال القادمة |
Kitabı sadece kuru bir bilimsel tez değil, gelecek nesiller için bir kılavuzdur da. | Open Subtitles | كتابه ليس أطروحة علمية بحتة وحسب لكنه دليل للأجيال القادمة |
Eğer işe doğru yol almışsanız gelecek nesiller için bir fotoğraf çekmelisiniz. | Open Subtitles | لو كنت تقود نحو العمل فعليك خطف صورة للأجيال القادمة |
1952 yılında, Kuzey Irak'ta Musul Müzesi açıldığında bu ve diğer heykeller, onları gelecek nesiller için korumak adına müzeye yerleştirildi. | TED | عندما تم افتتاح متحف الموصل الثقافي في عام 1952 في شمال العراق، هذا التمثال، إضافة إلى تماثيل أخرى، وُضعت هناك للحفاظ عليها من أجل الأجيال المستقبلية. |
Dünyayı değiştirebilecek merak gücüne sahip olduğunuza göre, bizden sonraki nesiller için dünyanın merakı destekleyeceği konusunda nasıl emin olacaksınız? | TED | والآن بعد أن تعرفتم على قوة الفضول في تغيير العالم، كيف يمكنكم التأكد من أن العالم يستثمر في الفضول من أجل الأجيال التي ستأتي بعدنا؟ |
Önümüzdeki nesiller için buna son vermeliyiz. | TED | لنوقف هذا من أجل الأجيال القادمة. |
Her bir ırkın ayrı ırksal merkezinden gelişmesine izin vermek yerine... şimdiki nesiller için standart budur. | Open Subtitles | بدل ترك كل عرق ليزدهر انطلاقًا من مبادئه العرقية المنفصلة كما جرت العادة لأجيال الآن. |
Bu gelecek nesiller için halkımıza ve ekonomimize büyük zarar verecektir. | Open Subtitles | سيقوموا بإيذاء شعبي وإقتصادي لأجيال قادمة |
Bu şeyler benim ailemin gelecek nesiller için savaştıkları şeylerdi maalesef Corona del Mar'a taşındığımızdan beri böyle değil. | Open Subtitles | هذه هي الأشياء التي كان على عائلتي التعامل معها لأجيال و مع هذا لحسن الحظ ليس منذ ان أنتقلنا إلى "كرونا ديل مار" |