Onlara Lord Davenport'un adamlarını nişanlına asitle saldırttığını mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | أنت ستخبرهم أن اللورد دافينبورت أرسل رجله لمهاجمة خطيبتك بحامض؟ |
nişanlına yeni bir dans öğretmeye çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اعلم خطيبتك رقصة جديدة. |
nişanlına söyle seni Fransa'da istiridye yemeye götürsün. | Open Subtitles | اجعلي خطيبك يأخذك الى مطعم فرنسي ويطلب لك محار |
Bak Karen, nişanlına bir dergide yayınlanacak fotoğraf çekiminde olamayacağını söylemek benim işim değil. | Open Subtitles | اسمعي كارن, ليس من واجبي أن أخبر خطيبك أنه لايمكنه أن يكون في الصور الملتقطه لمجلة ازياء |
nişanlına bebeklik resimlerini gösteriyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أعرض على لخطيبتك صورك عندما كنت طفلاً |
Seninle ya da nişanlına ait olmayan uygunsuz birşey arıyorsun değil mi? | Open Subtitles | ,إبحثي عن أي شيء متناقض أي شيء لا يخصَكِ أنتِ و خطيبكِ |
Şöyle diyebilirim, ...telefon kayıtları nişanlına ait. | Open Subtitles | فلنقل جدلاً بأنّ هذه السجلات الهاتفية تعود لخطيبك |
Belki de avukatımın, nişanlına nasıl baktığını fark etmemişsindir. | Open Subtitles | ربما أنك لم تلاحظ الطريقة التي كان ينظر بها المحامي الخاص بي الى خطيبتك |
Belki de nişanlına nişan partisini ertelememiz gerektiğini söyleme konusunda endişe etmelisin. | Open Subtitles | ربما تقلق على إخبار خطيبتك أننا سندفع بحفلة الخطوبة |
Daha sonra da o tatlı nişanlına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | حتى يمكنك العودة إلى خطيبتك الصغيرة الجميلة تلك. |
Birlikte bu sorunu çözebiliriz ve sen de nişanlına kavuşabilirsin. | Open Subtitles | معا ربما بامكاننا انهاء هذه الاضطرابات وشملك مع خطيبتك |
nişanlına olup biteni anlatamıyorsun. | Open Subtitles | انت لا تستطيع اخبار خطيبتك عما حدث |
nişanlına neden yaşlı bir kadını kurtardığını söylediğini. | Open Subtitles | لم أخبرت خطيبتك أنك أنقذت سيدة عجوز؟ |
Evet dersen oraya gideceğim ve nişanlına ve konuklara evlere gitmelerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لو رأيت منك إماءة بذلك سأذهب إلى هناك وسأخبر خطيبك وضيوفك |
Yani nişanlına bile söyleyemeyecek kadar gizli olan şey ne? | Open Subtitles | أعني ما الشئ السري للغاية حتى أنه لا يمكنك إطلاع خطيبك عليه ؟ |
Ve sonra da kafasını vurdu. Bu nişanlına bahsedeceğin türde bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس النوع من الأمور التي تستطيعين أن تخبري بها خطيبك |
Baban nişanlına golf sopasıyla vurduktan sonra Peter'ı aradı. | Open Subtitles | أوالدك يدعا بيتر بعد أن ضُرب خطيبك بمضرب الغولف |
Demek istediğim... eski nişanlına düğün pastasını yapmak için izin vermek-- | Open Subtitles | السماح لخطيبتك السابقة بإعداد كعكة زفافك |
Demek istediğim... eski nişanlına düğün pastasını yapmak için izin vermek-- | Open Subtitles | السماح لخطيبتك السابقة بإعداد كعكة زفافك |
Senin olan bir şeyi paylaşma konusu açılmışken biz konuşurken nişanlına çiçek getiren bir ziyaretçi bey var. | Open Subtitles | وبموضوع التشارك بالأشياء التي ملكك هناك نبيل يحضر الزهور لخطيبتك عما نتحدث |
Bana inanmıyorsan, nişanlına sormalısın. | Open Subtitles | إن كُنتِ لا تصدّقينني، عليكِ أن تسألي خطيبكِ. |
Hindistan'a, nişanlına dönüyorsun. Ne yapmamı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت ستعودين إلى الهند لخطيبك ماذا تريدين منى أن أفعل؟ |