"niyetim yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أنوي
        
    • لا أحاول
        
    • لا أخطط
        
    • لا أنوى
        
    • ليس لدي نية
        
    • لا انوي
        
    • ليس لدي أي نية
        
    • سبب وجودي
        
    • ولا أنوي
        
    • لا أعتزم
        
    • لا أنتوي
        
    • لا اخطط
        
    • لدي أي رغبة
        
    • لا نية
        
    • لا يوجد لدى كلمات
        
    Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. Open Subtitles لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال.
    Ama uzun sürmeyecek, borcunuzu ödeyin. Kımıldamaya niyetim yok. Open Subtitles ولكن ليس لأمد طويل، فادفعوا، فأنا لا أنوي التزحزح عن موقفي
    Gel de piçini al. Ona babalık yapmaya niyetim yok. Open Subtitles تعال وخذ هذا اللعين فأنا لا أحاول أن أكون أباه
    Ameliyat yapmaya pek de niyetim yok. Open Subtitles أنا لا أخطط للقيام بالكثير من أمور الجراحة
    Burada ana caddenin ortasında dikilip... pis ayaklarına bakmaya hiç niyetim yok! Open Subtitles بالتأكيد لا أنوى الوقوف بمنتصف الشارع والنظر لرجلك القذرة
    Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. Open Subtitles حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم
    Hayatını bana göre değil, kendi keyfine göre ayarlıyor. Böyle yaşamaya niyetim yok. Open Subtitles انه قد رتب حياته لراحته هو وليس أنا انا لا انوي ان اعيش هكذا
    Bu davada jürinin verdiği kararı duyduktan sonra hiçbir jürili dava almadım almaya da niyetim yok. Open Subtitles وبعدها لم أكون قاضٍ في هذا المجال بسبب ما صدر من الحكم في هذه القضية و لا أنوي العودة لها
    Daha 50'lime gelmeden tekrar dul kalmaya niyetim yok. Open Subtitles لا أنوي بأن أكون أرملة مرة أخرى قبل الخمسين
    Ama bir saniye bile durmaya niyetim yok. Open Subtitles و لكنني لا أنوي أن أتوقف عن القتال للحظة
    Değeri olan herhangi bir şey ve bulana kadar burayı yaşlı adama bırakmaya niyetim yok. Open Subtitles أي شئ قيم ,ليس لا أنوي ترك العجوز حتى أجده
    Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. Open Subtitles أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك
    Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. Open Subtitles أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك
    Doktor gibi dünyayı değiştirmeye niyetim yok. Open Subtitles لا أحاول تغيير العالم ، مثلما تفعل الدكتورة
    - Öğrenmeye niyetim yok. - Avcı bu işi beceremiyor. Open Subtitles لا أخطط لذلك المبيدة لن تنهي المهمة
    Hiç niyetim yok. Tekrar açılmak için ne zaman hazır olabilirsiniz? Open Subtitles . لا أنوى ذلك متى يمكننا أن نكون جاهزين للأبحار مرة أخرى ؟
    Bay Talbot'un odasına gitmek gibi bir niyetim yok. Open Subtitles ليس لدي نية للذهاب الي غرفة السيد تالبوت
    Hayat boyu bunu yapmaya niyetim yok. Open Subtitles انا لا انوي الجلوس وفعل هذا لبقية حياتي.
    Günlük üs operasyonlarına karışmak gibi bir niyetim yok. Open Subtitles ليس لدي أي نية للتدخل بالعمليات اليومية للقاعدة
    Savul, müzik kenti. Geliyorum ve gitmeye de hiç niyetim yok! Open Subtitles إنظري مدينة الموسيقى سبب وجودي هنا الآن وأنني لن أغادرك أبداً
    Bu doğru, böyle bir niyetim yok talep etmem de. Open Subtitles هذا صحيح أنا لا أطلب ولا أنوي أن أطلب شيئاً
    İkisine de bulaşma niyetim yok. Open Subtitles لا أعتزم أن أقوم بأي من هذه الأشياء
    Diğer kumandanlara benzemeye niyetim yok. Open Subtitles كل القادة الآخرين يعطون الأعلى رتبه مكان النوم الأقرب للباب حسنا, أنا لا أنتوي أن أكون مثل القادة الآخرين
    Avrupalı değilim, olmaya da niyetim yok. Open Subtitles أنا لست أوروبيا و لا اخطط ان أكون أوروبيا
    Demir Taht'a oturmak gibi bir niyetim yok. Open Subtitles ليس لدي أي رغبة في الجلوس على العرش الحديدي
    - Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. Open Subtitles ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا
    Böyle bir niyetim yok. Open Subtitles لا يوجد لدى كلمات لأقولها لِنهاية كهذه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more