Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. | Open Subtitles | لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال. |
Ama uzun sürmeyecek, borcunuzu ödeyin. Kımıldamaya niyetim yok. | Open Subtitles | ولكن ليس لأمد طويل، فادفعوا، فأنا لا أنوي التزحزح عن موقفي |
Gel de piçini al. Ona babalık yapmaya niyetim yok. | Open Subtitles | تعال وخذ هذا اللعين فأنا لا أحاول أن أكون أباه |
Ameliyat yapmaya pek de niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لا أخطط للقيام بالكثير من أمور الجراحة |
Burada ana caddenin ortasında dikilip... pis ayaklarına bakmaya hiç niyetim yok! | Open Subtitles | بالتأكيد لا أنوى الوقوف بمنتصف الشارع والنظر لرجلك القذرة |
Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
Hayatını bana göre değil, kendi keyfine göre ayarlıyor. Böyle yaşamaya niyetim yok. | Open Subtitles | انه قد رتب حياته لراحته هو وليس أنا انا لا انوي ان اعيش هكذا |
Bu davada jürinin verdiği kararı duyduktan sonra hiçbir jürili dava almadım almaya da niyetim yok. | Open Subtitles | وبعدها لم أكون قاضٍ في هذا المجال بسبب ما صدر من الحكم في هذه القضية و لا أنوي العودة لها |
Daha 50'lime gelmeden tekrar dul kalmaya niyetim yok. | Open Subtitles | لا أنوي بأن أكون أرملة مرة أخرى قبل الخمسين |
Ama bir saniye bile durmaya niyetim yok. | Open Subtitles | و لكنني لا أنوي أن أتوقف عن القتال للحظة |
Değeri olan herhangi bir şey ve bulana kadar burayı yaşlı adama bırakmaya niyetim yok. | Open Subtitles | أي شئ قيم ,ليس لا أنوي ترك العجوز حتى أجده |
Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك |
Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك |
Doktor gibi dünyayı değiştirmeye niyetim yok. | Open Subtitles | لا أحاول تغيير العالم ، مثلما تفعل الدكتورة |
- Öğrenmeye niyetim yok. - Avcı bu işi beceremiyor. | Open Subtitles | لا أخطط لذلك المبيدة لن تنهي المهمة |
Hiç niyetim yok. Tekrar açılmak için ne zaman hazır olabilirsiniz? | Open Subtitles | . لا أنوى ذلك متى يمكننا أن نكون جاهزين للأبحار مرة أخرى ؟ |
Bay Talbot'un odasına gitmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي نية للذهاب الي غرفة السيد تالبوت |
Hayat boyu bunu yapmaya niyetim yok. | Open Subtitles | انا لا انوي الجلوس وفعل هذا لبقية حياتي. |
Günlük üs operasyonlarına karışmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية للتدخل بالعمليات اليومية للقاعدة |
Savul, müzik kenti. Geliyorum ve gitmeye de hiç niyetim yok! | Open Subtitles | إنظري مدينة الموسيقى سبب وجودي هنا الآن وأنني لن أغادرك أبداً |
Bu doğru, böyle bir niyetim yok talep etmem de. | Open Subtitles | هذا صحيح أنا لا أطلب ولا أنوي أن أطلب شيئاً |
İkisine de bulaşma niyetim yok. | Open Subtitles | لا أعتزم أن أقوم بأي من هذه الأشياء |
Diğer kumandanlara benzemeye niyetim yok. | Open Subtitles | كل القادة الآخرين يعطون الأعلى رتبه مكان النوم الأقرب للباب حسنا, أنا لا أنتوي أن أكون مثل القادة الآخرين |
Avrupalı değilim, olmaya da niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لست أوروبيا و لا اخطط ان أكون أوروبيا |
Demir Taht'a oturmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي رغبة في الجلوس على العرش الحديدي |
- Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. | Open Subtitles | ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا |
Böyle bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدى كلمات لأقولها لِنهاية كهذه. |