"niyetler" - Translation from Turkish to Arabic

    • النوايا
        
    Açıkçası niyetler tek başına değildir. İşte burada, bu tarz uygulamalardan bir örnek daha. TED وبوضوح، فإن النوايا ليست هي الشيء الوحيد هنا، إذا، هنا مثال آخر لأحد هذه التطبيقات.
    Beni hasta eden şeytani niyetler değil. Jadoo toona. Open Subtitles النوايا الشريرة ليست هي ما يصيبني بالغثيان. أحد هؤلاء الفتيات تبزغ
    Bazıları kötü niyetler ile karşımızdaydı. Open Subtitles البعض منهم وجهوا بحزم ضدّنا بأسوأ النوايا
    Çünkü niyetler önemsizdir. Open Subtitles و لكن كل هذا هراء لأن النوايا ليس لها أهمية
    - Ama o niyetler hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Open Subtitles ولكن تلك النوايا لم يتم العمل بها أبدًا. ـ ولم ذلك؟
    İyi niyetler o yolun bir yerinde kaybolur. Open Subtitles النوايا الحسنة تضيع في مكان ما على ذلك الطريق
    Parçalanmış umutlar ve iyi niyetler. Open Subtitles لقد تبددت الآمال و النوايا الحسنة
    Doğrusu, en kötü şeyleri miras bırakıyoruz.İyi niyetler, tuğlayı ördü.Çok iyileriyse, bu ülkeyi inşa etti. Open Subtitles ربما يرثون شيئا أسوأ من النوايا الطيبه
    niyetler farklı şeyler doğurabilir. Open Subtitles النوايا يمكن أن تكون اعمال متقلبّـة.
    "yalnızca kusursuz niyetler vardır." Open Subtitles النوايا فقط هي الكامله
    Bazı kötü niyetler beslediğini hissettim. Open Subtitles لقد أحسست بعض النوايا السيئه
    "En iyi niyetler, hüsranla doludur." Open Subtitles أفضل النوايا مشحون بالإحباطِ.
    "niyetler biraz kötüleşsin." Open Subtitles ‎‏"دعي النوايا تكون سيئة قليلاً".
    İyi niyetler kaybolalı çok uzun zaman oldu, Peter. Open Subtitles (النوايا الحسنة قد تضل طريقها يا (بيتر
    Fakat günümüz eylemleri kısa sürede büyük ölçekli katılımdan daha öteye gitmeli ve birlikte kollektif düşünmeyi bulmalı, sağlam kanun teklifleri geliştirmeli, fikir birliği sağlamalı, siyasi adımlar keşfetmeli ve bunlara itibar etmeli çünkü tüm bu iyi niyetler ve cesaret ve fedakarlık tek başına yeterli olmayacak. TED ولكن الحركات اليوم يجب أن تتحرك بمنظور أبعد من التجمع بشكل كبير بسرعة فقط ويجب أن يجدوا طريقة ليفكروا بطريقة جماعية، ويقدموا سياسات مقترحة قوية ويكونوا رأى متفق عليه من الجميع، ويتوصلوا إلى الخطوات السياسية السليمة ويستغلوها كوسيلة للضغط لأن كل هذه النوايا الجيدة والشجاعة والتضحيات بمفردها لن تكفي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more