"noktadan" - Translation from Turkish to Arabic

    • النقطة
        
    • نقطة
        
    • مرحلة
        
    • المرحلة
        
    • النقاط
        
    • النقطه
        
    • المعدل
        
    • نقطةٍ
        
    • النقطةِ
        
    • مرحلةٍ
        
    O noktadan sonra Dünya'ya, patlamanın yoldan saptıramayacağı kadar çok yakın olacağız. Open Subtitles بعد هذة النقطة يكون قريبا من الأرض الإنفجار لن يحرفة بما يكفي
    Şimdi ise iki ay önce aynı noktadan çekilen başka bir resmi göstereceğim. TED الآن سأريكم الصور التي أخذتها لنفس النقطة قبل شهرين.
    Bu süreç, düşmeye başladığı noktadan yere kadar çok fazla tampon bölge gerektirir. TED هذه العملية تتطلب الكثير من مسافة الحماية بين نقطة بدء سقوطها و الأرض
    Kritik noktadan sonra, hafızadaki, dil ve kavramadaki hatalar farklıdır. TED بعد نقطة التحول، يكون الخلل في الذاكرة والإدراك واللغة مختلفًا.
    Bir noktadan sonra, komayı içermeyen bazı anları bir araya getirmeye ihtiyacım var. Open Subtitles في مرحلة مؤكدة لابد أن أتعافى لبعض لحظات حياتي التي لا تشمل الغبوبة
    Sanki, bu noktadan sonra sakin bir kariyer ve eşi ile çocukları için o yumuşacık çörekleri yapmanın hayalini kuran kadınların. Open Subtitles اللاتي في هذه المرحلة من حياتهنّ ، لايمتلكنّ سوى الحلم بمهنة عادية ، وتكوين أسرة وذلك بطبخ فطيرة التوت الأحمر كمثال
    Virgülden kuvvetli, noktadan zayıf. TED فهي أقوى من الفاصلة, وأقل إنتهاءً من النقطة.
    Ve o çizgi üzerinde olmayan bir nokta. Bu noktadan geçen, orjinal çizgiyi kesmeyen kaç doğru çizebilirim? TED ولدي نقطة خارج الخط هنا. كم عدد الخطوط المستقيمة التي أستطيع رسمها عبر النقطة لكنها لا تلتقي بتاتاً مع الخط الأصلي؟
    Bu noktadan, size bir firsattan yararlanmadığımızı açıklayayım, TED دعني اشرح النقطة اللتي لم نرتفع فيها الى مستوى الحدث.
    Ama bize sağladıklarını onurlandırıp bu noktadan devam edelim. TED ولكن دعونا نكرّم ما سمح لنا بهذا، والمضي قدما إنطلاقا من هذه النقطة.
    Aynı noktadan başlayan iki kişinin farklı yönlere gitmesi ne tuhaf. Open Subtitles إنه لشئ مضحك أن شخصين يمكنهما البدء من نفس النقطة و ينجرفان بعيداً
    Dönmek üzereler. Bu noktadan yarışın sonuna bir milin altında mesafe var. Open Subtitles يعيدون الدور باقي أقل من ميل للتسابق من عند هذة النقطة
    Kaza inceleme ekibi ilk noktadan son noktaya kadar hiç fren izine rastlamamış. Open Subtitles الفريق المسؤول عن التحقيق لم يجد أي علامات انزلاق تقود إلى نقطة النهاية
    Bu teoriye göre bütün evren tek bir noktadan doğmuştu. Open Subtitles و طِبقاً لتلك النظرية انبثق الكون برمته من نقطة مُفردة
    Dolayısıyla, daire çizen bir akbaba gördüğünüzde, ölü bir şeyin üzerinde daire çizmiyor; genellikle bir noktadan diğerine yolculuk ediyordur. TED لهذا السبب، عندما نرى نسراً محلقاً، هذا يعني إنه مسافر من نقطة أ إلى نقطة ب، وليس محلقاً فوق شيء ميت.
    Her şey bir noktadan çıkıyor; Sonsuz yoğunluğunuz var. Ve tüm denklemler işe yaramaz hale geliyor. TED كل شيئ يخرج من نقطة لديك كثافة لامتناهية . و كل المعادلات تنكسر
    İlk fikrim bir anamorfik eser tasarlamaktı, tek bir stratejik noktadan görebildiğiniz bir parça. TED إذًا فقد كانت فكرتي الأساسية أن أخلق قطعة بصرية متعددة القطع، قطعة يمكن أن تراها من نقطة معينة.
    Bir noktadan sonra bundan bir kurtuluş yolu göremiyorsunuz ve anlaşılması imkansız şeyler yapmaya başlıyorsunuz. Open Subtitles لقد وصلت إلى مرحلة ، بحيث لا تجدين مخرجاً و تفعلين أشياءاً لا تُفهم
    Çünkü belli bir noktadan sonra bütün bunları finanse eden öğrenci kredilerini kendin ödemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles في مرحلة ما لديك لسداد القروض لتمويل كل هذا. لن يكون هناك البراغماتية الليلة.
    Bütün ilginç şeyler bu noktadan sonra gerçekleşir. TED وتجري جميع الأمور المثيرة للاهتمام بعد تلك المرحلة.
    Çıplak kaslar, ışıkların binlerce noktadan oluşan tatlı yansımaları... Open Subtitles تموجات جميلة .. طيران أشبه بآلاف النقاط الضؤية
    - Peoples, bu noktadan sonra-- - Küçük kardeşime bak! Open Subtitles بيبولز الى هذه النقطه انظر الي اخي الصغير
    Bu noktadan sonra, artık güneş batmadan onu öper. Open Subtitles حسن, بهذا المعدل, هو سوف يُقبِّلها قبل مغيب الشمس بالتأكيد.
    Bir noktadan sonra "hayır" diyeceğim, farkındasın değil mi? Open Subtitles انت تدرك بالطبع انه عند نقطةٍ ما, سأقول لا.
    Şimdi, bu noktadan sonra stratejimiz; Open Subtitles الآن، إستراتيجيتنا مِنْ هذه النقطةِ على أَنْ تُعرّضَ إنتهاكاتَ الشرطةِ،
    İtiraf etmeliyim, bir noktadan sonra seni kıskandım. Open Subtitles علي الإعتراف أنه في مرحلةٍ ما شعرت بالحسد منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more