Bu sorular beni ve ekibimi duygularımızı okuyup cevap verecek teknolojiler yaratmaya götürdü ve başlangıç noktamız insan yüzüydü. | TED | وقد قادتني هذه الأسئلة وفريقي إلى ابتكار تقنية قادرة على قراءة مشاعرنا والتفاعل معها، وكانت نقطة انطلاقنا من الوجه. |
Gerçekten çok yol katettik fakat çok zorlu bir çalışma, bizim zayıf noktamız da bu olacak. | TED | ولقد أحرزنا تقدمًا حقيقيا، ولكنه عمل صعب، وسيكون نقطة ضعفنا. |
O zaman sanırım düşündüğümden de çok ortak noktamız var. | Open Subtitles | ثم أعتقد لدينا الكثير من القواسم المشتركة مما كنت اعتقد. |
Onunla çok fazla ilgilenmedim, ortak noktamız pek yoktu. | Open Subtitles | ، لم يكن لدىّ تعامل كبير معه قط . القليل من القواسم المشتركة |
Şansa bak. Sandığımızdan daha fazla ortak noktamız var. Doğru. | Open Subtitles | لا اصدق , لدينا اشياء مشتركة اكثر مما كنت اعتقد |
Ortak bir noktamız daha olduğunu bulmak güzel, sen ve ben. Değil mi? | Open Subtitles | ,من الجيد أن يكون بيننا شئ مشترك أنا و أنت, أليس كذلك ؟ |
Soyadımız ve anormal derecede gelişmiş baldırlarımız dışında adamla ortak noktamız yok. | Open Subtitles | باستثناء اسم العائلة,نحن لانملك اي قاسم مشتركا مع ابي |
Ortak bir odak noktamız ve hedefimiz var, arabalar ilişkimizin tam ortasında duruyor. | TED | نحن لدينا نقطة التقاء مشتركة, و لدينا أيضاً تركيز مشترك, أن السيارة يجب أن تبقى محور كل علاقاتنا. |
Ama milyarlarca yıllık evrimin sayesinde biyolojik bakteri türleriyle hali hazırda bir başlangıç noktamız olabilir. | TED | لكن بفضل مليارات السنين من التطور قد يكون لدينا بالفعل نقطة انطلاق في الشكل البيولوجي غير المتوقع للبكتيريا. |
Ortadaki sarı nokta bizim başlangıç noktamız, endüstri öncesi noktası, güvenli faaliyet alanında çok güvende olduğumuz nokta. | TED | النقطة الصفراء في المنتصف هنا تُمثّل نقطة البداية لنا، مرحلة ما قبل الصناعة، حيث نحن آمنين في مساحة عمل آمنة. |
Sızma noktamız ADH'nin yaklaşık 20 km güneyinde başlıyor. | Open Subtitles | نقطة الانزال ستكون بعيدة حوالي 20 كم جنوب الطريق الرئيسي |
Bu bizim ortak noktamız, hatırladın mı? | Open Subtitles | انها شيء واحد لدينا من القواسم المشتركة. تتذكر؟ |
Benden hoşlandığını biliyorum. Ortak noktamız da yok değil. | Open Subtitles | أنت تشبهينني، بيننا الكثير من القواسم المشتركة |
Ama bir sürü ortak noktamız var, biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن كما تعلمون، لدينا الكثير من القواسم المشتركة، هل تعلم؟ أم، يلعب البيانو. |
Karşılıklı oturup konuştuğumuzda ne kadar çok ortak noktamız olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | إذا جلسنا وتحدّثنا، أعتقد أنكِ ستدركين كم لدينا من قواسم مشتركة |
Gerçekten bunun hiç gereği yok. Birçok ortak noktamız var. | Open Subtitles | حقًّا لا داعٍ لذلك، أنت وإياي بيننا قواسم مشتركة كثيرة. |
Dr. Adler'le yıllar yılı ortak bir noktamız vardı çocuklarımızı kaybetmiştik. | Open Subtitles | لسنوات عديدة، والدكتور أدلر وأنا مشتركة في رباط مشترك: فقدان طفل. |
Bu ortak noktamız ve evet gerçekten de daha temiz olabilir ama Ken merhametli bir adam ve işte bu yüzden onunla evleniyorum. | Open Subtitles | و ذلك شيء مشترك بيننا و نعم , هذه حقيقة, نظافته يمكن أن تكون أحسن من ذلك بكثير و لكنه تماما مليئ بالشفقة |
Ortak bir noktamız olduğunu biliyordum çok fazla şey olduğundan şüphelenmiştim. | Open Subtitles | انظر، كنت أعرف انه كان لدينا شيء مشترك. أشياء كثيرة، وأظن. |
Jeannie ile bu anlamda çok ortak noktamız var. | Open Subtitles | أنا و جينى لدينا قاسم مشترك في هذه النقطة |
Konuştukça, birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | كما تحدث أكثر كلما أدركت أن بيننا شيئاً مشتركاً |
Seks olmadan geçen birkaç gün ve sanki Gina ve benim hiç ortak noktamız yok. | Open Subtitles | أيام قليله بدون جنس .. إكتشفت أننا أنا وجينا ليس لدينا أي اهداف مشتركه |
Charlie, onunla hâlâ birçok ortak noktamız olduğu gerçeğini göz ardı edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التغاضي عن حقيقة أن لازال بيننا الكثير من الأمور المشتركة |
Acaba başka ne ortak noktamız var. | Open Subtitles | أتساءل ماذا يجمعنا أيضاً من قواسم مشتركة |
Neredeyse ortak bir noktamız olacaktı. | Open Subtitles | كنا على وشك ان يكون بيننا شيئ مُشترك |
Bu istikamete doğru gitmemiz lazım. Kaçış noktamız hemen sınırın ötesinde. | Open Subtitles | علينا ان نذهب لذلك المكان هناك مخيم فيه مخرج بالقرب من الحدود |
Galiba ortak olmayan tek noktamız bu. | Open Subtitles | أَحْزرُ ذلك الشيءُ الواحد نحن ما عِنْدَنا مشتركُ. |
Bu ağaçla ortak bir noktamız var. | Open Subtitles | بيني و بين الشجرة قاسمٌ مشترك. |
Bu çok kolay olmalı. Yani bir sürü ortak noktamız var. | Open Subtitles | حسنًا ، هذا أمر بسيط أعني ، لدينا العديد من الإهتمامات المشتركة |
Bir çok ortak noktamız var,... ..artı, kendi anlaşmazlıklarımızı çözecek sağlıklı ve yapıcı bir kapasitemiz var. | Open Subtitles | انت تعلم ,لدينا العديد من الامور المشتركه, بالاضافة بانه لدينا المهارات للعمل على خلافتنا بصورة صحية وبناءة. |