Ama bunların hepsi Normal hayat yaşıyorlardı. | Open Subtitles | ولكنهم جميعاً , كانوا يعيشون حياة طبيعية |
Denemeye devam ettik, aramaya. Normal hayat değil. | Open Subtitles | تواصلنا في البحث عن حياة طبيعية |
Normal hayat sürebileceğim, çocuklarım olabilecek birini hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق شخص أقضي معها حياة طبيعية. |
Çocuklarım tamamen Normal hayat olamaz, ama ben ve bir denemek lazım. | Open Subtitles | لا يمكن لأطفالي أن يحظوا بحياة طبيعية كلياً ، لكن يمكنني أن أحاول |
- Çocuklarla iyi. - Bütün Normal hayat bir şey alır. | Open Subtitles | جيد مع الأطفال لديه تلك الحياة الطبيعية |
Herkes gibi Normal hayat yaşamasına izin vererek mi? | Open Subtitles | تدعينه يعيش حياة طبيعية كالآخرين ؟ |
Normal hayat yoktur, Wyatt. | Open Subtitles | ليس هناك حياة طبيعية.. |
Normal hayat bu. | Open Subtitles | هذا * * حياة طبيعية. |
Normal hayat? | Open Subtitles | حياة طبيعية! |
En azından Normal hayat tecrübesi olabilir. | Open Subtitles | والتّمتع على الأقل بحياة طبيعية |
- Kızlarım Normal hayat sürsün istedim. | Open Subtitles | أريد أن تحظي فتياتي بحياة طبيعية. |
"Normal hayat" dediğin ne ki? | Open Subtitles | البقاء في الحياة الطبيعية مجدداً تعريف "الحياة الطبيعية" بالنسبة لي |
- Normal hayat umurumda değil. | Open Subtitles | -أنا لا أعير إهتمام حول الحياة الطبيعية |
Normal hayat şeyleri yüzünden. | Open Subtitles | مثل, أمور الحياة الطبيعية. |