Herkesin bahsettiği başarı bursuna başvuruyorum, eğer bunu alabilirsem sırf tatlı bir çocukla takıldığım için notlarımın düşmesini istemem. | Open Subtitles | اذا أردت ان أحصل عليها فلا يمكن ان تنخفض درجاتي من أجل الخروح مع ولد لطيف |
notlarımın çok iyi olmadığını biliyorum, ve yükseltmek için gerçekten çalışıyorum dolayısıyla sıklıkla sporla karşı karşıya geliyorlar, bu yaklaşımınla, pek çok seçeneğin olacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف أن درجاتي ليست الأفضل وأنا أعمل بجد لأحسن مستواي فهي تتعارض مع الرياضه أنا أخبركَ بتصرف كهذا |
Neden bu okulun yok olmasına izin verip notlarımın önemi olacağı bir okula kaydolmayayım? | Open Subtitles | لماذا لا أترك إحدى المدرستين تموت و ألتحق بالمدرسة التي تعني درجاتي فيها شيئاً |
Bu yüzden notlarımın olması, düşünme sürecimin bir parçası ve yazdıkça ne gördüğümü keşfediyorum. | TED | أن يكون لدي ملاحظاتي هو جزء من عمليتي الفكرية، كما أني أكتشف ما أشاهده خلال كتابتي. |
Ve bu da hukuk fakültesinde notlarımın nasıl göründüğü. | TED | وهذا مابدى عليه دفتر ملاحظاتي في كلية الحقوق |
notlarımın taklidi için sadece 10,000 dolar mı? | Open Subtitles | 10,000 آلاف فحسب لتزوير درجاتي |
Gündüz kızlarlayken söylediğin tüm o şeyler notlarımın bir değeri olmaması falan | Open Subtitles | وقت سابق مع الفتيات، كل الاشياء التي كنت تقولين حول درجاتي لا _ كونها أي شيء يستحق، |
notlarımın şey gibi düştüğünü söylüyorsun... | Open Subtitles | ...تقصدين لماذا درجاتي تسوء مثل |
Şu anda sorgu odasında. Hazır olunca notlarımın üstünden geçeriz. | Open Subtitles | لديه القليل من الوقت في غرفة الاستجواب، لذا عندما تكون مستعد سوف أراجع جميع ملاحظاتي معك |
Geçen hafta notlarımın fotokopilerini almak için Bilgi Alma Hakkı Yasası'nı kullandı. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي إستخدمت قانون حرية الحصول على المعلومات لتطلب نسخة من ملاحظاتي |
Söyleyecektim. notlarımın arasında vardı. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك أنها مدونة في ملاحظاتي |