"oğlu'" - Translation from Turkish to Arabic

    • لابن
        
    Üstelik Manhattan'da. Sosyeteden birinin Oğlu için yaptığı ilk doğum günü partisi. Open Subtitles كما انها في منهاتن , انها اول عيد ميلاد لابن شخص اجتماعي
    Montanalı bir papazın Oğlu için Dartmouth eğitimin ötesinde bir şeydi. Open Subtitles لابن وزير ولايه مونتانا كان دارتموث أكثر من التعليم.
    - Damada bak. Bir Yakuza patronunun Oğlu. Open Subtitles ان حفل الزفاف لابن زعيم احدى اكبر العصابات فى الشمال
    Kastettiğin şey, seçkin bir anaokulun orta sınıf bir balıkçının Oğlu için fazla olduğu. Open Subtitles معنى نخبة مرحلة ما قبل المدرسة ليست المكان لابن صياد الطبقة المتوسطة.
    Başka bir Dul'un Oğlu iskeleti bulduk. Bu seferki tamamlanmıştı. Open Subtitles وجدنا هيكلاً عظميّاً آخر لابن الأرملة هذا الهيكل مكتمل
    Onsuz büyüyen bir Oğlu olabileceğini öğrenirse eğer yıkılır resmen. Open Subtitles لو عرف أنه قد يكون والداً لابن تربى بعيداً عنه فإن ذلك سيحطمه
    Tüm dünya, vaizin Oğlu için bir sahneydi ben de oyun kurucuydum. Open Subtitles العالم كله منصة لابن المبشر, وكنت أنا ظهيراً ربعياً.
    Sanırım patronumun patronunun Oğlu için vaktim var. Open Subtitles أعتقد أن لدي بعض الوقت لابن مدير مديري المباشر
    Ve şimdi oğlum için taht benim kardeşimin Oğlu için vasiyetiymiş gibi veriliyor! Open Subtitles والآن العرش مقدر لابني ويتم اعطاؤه لابن اخي
    Müvekkilinin Oğlu için üzgünüm ama mahkeme kararı çok açık yapabileceğim başka bir şey yok. Open Subtitles لدي عمل أقوم به. الآن, أنا آسفة لابن موكلتك, ولكن المحكمة كانت واضحة جدا,
    Pekala öyleyse ben de gider Bay G ile annesini cinayetten tutuklatmadan saatler önce sanığın Oğlu ile yattığın hakkında bir düet yapmama ne dersin? Open Subtitles ماذا عن قيامي بعمل دويتو موسيقي مع السيّد جي.. عن كيفية معاشرتك لابن المتهمة.. قبل اعتقالك لأمك بساعات متّمة بجريمة قتل؟
    Bayan Merdle'ın önceki evliliğinden olan Oğlu, Sparkler. Open Subtitles لابن السيدة "ميردل" بزواجها السابق ، اسمه "سباركلر".
    Sizin gibi değersiz bir cariyeden olma bir velet nasıl Büyük Kral Sukjong'un Oğlu olabilir? Open Subtitles كيف يمكن لابن عبد المحكمة المتواضع تنجح Sukjong الكبير؟
    Akitanya Kraliçe'si Eleanor'un Oğlu için bir şeyler uydurabilir. Open Subtitles قد يتمكن من إيجاد وسيلة لابن (إليانور الأكويتانية)
    Sideway'ler zaman diliminde, Jack bir doktordu, ama baba olmuş, bir Oğlu vardı. Open Subtitles فيالزمنالجانبي،جاكهوطبيب، - وهو أيضاً أب لابن مراهق .
    Valinin Oğlu Emil ile aramızda bir şeyler olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles "أذكر ميلي العاطفيّ لابن الحاكم (إيميل)"
    - Cheryl'in Oğlu için kaykay. Open Subtitles انه لوح تزلج لابن شيريل
    Cheryl'ın Oğlu için bir kaykay. Open Subtitles انه لوح تزلج لابن شيريل
    Oleg'in Oğlu Vadim'in cinsel hayatını renklendiriyor. Open Subtitles إنّها أيضاً تجلب النقود لابن (أوليغ)، (فاديم).
    Bir kasabın Oğlu için hiç fena değil. Open Subtitles ليس سيئا لابن الجزار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more