Chingachgook beni iki Fransız avcının yanında bulmuş ve yanına alıp, öz oğlu gibi yetiştirmiş. | Open Subtitles | عثر عليّ تشنجاجوك مع صيادين فرنسيين وأنشأني كإبن له |
Tıpkı Senatör'ün oğlu gibi, sevdiğimiz insanlar hastalanır vücudumuzdaki her hücre onu kurtarmak ister. | Open Subtitles | عندما يمرض الأحبة، كإبن السيناتور. و تريد كل خلية من جسدنا مساعدتهم. |
Homurtu bağırmayı seviyor, ama derinlerde bir yerlerde Bambuş'u oğlu gibi seviyor. | Open Subtitles | "متذمّر" يحبّ الصياح، لكن في أعماقه يحبّ "منفعل" مثل ابن |
Aile dostumuzdur. Eli onu öz oğlu gibi sever. | Open Subtitles | إنه صديق العــائلة إنه مثل إبن لـ "ألي" |
Bir kaplan gibiydi, tıpkı oğlu gibi. | Open Subtitles | كان نمرا , مثل إبنه تمام |
O pisliğin yaptıklarının bedelini ödemesini isterdim, tıpkı oğlu gibi. | Open Subtitles | كنت أود رؤية ذلك الحثالثة يدفع مثل ولده |
Sana oğlu gibi davrandı, ve şimdi bu kadarı senin için çok fazla. | Open Subtitles | يضحى بحياته من اجل تلميذ مثلك لقد عاملك كابن له والان هو يحتاج شيئا منك وهو كثير عليك |
Seni sever, oğlu gibi görür. | Open Subtitles | هو دائم التحدث عنك إنه يحبك كإبن له |
Seni sever oğlu gibi görür. | Open Subtitles | هو دائم التحدث عنك إنه يحبك كإبن له |
Ama bu çocuk, asla onun oğlu gibi davranmıyordu. | Open Subtitles | لكن هذا الصبي ، لم يكن يتصرف أبداً كإبن |
Çünkü kutsal baba, sanki oğlu gibi kendime saklarım diye sırrını söyledi. | Open Subtitles | لأن ابانا المقدس يعتبرني كإبن له.. |
Sen de bir ejderin oğlu gibi savaştın. | Open Subtitles | وأنت قاتلت كإبن التنين |
Sanırım şuan birileri tarafından hedef alınıyorum. - Tıpkı Ari'nin oğlu gibi. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك هدفًا يزعجني الآن (تمامًا مثل ابن (آري |
"Sam'in Oğlu" gibi polisle alay ediyordu. | Open Subtitles | مثل "ابن سام" لقد عذب الشرطة |
Connerların oğlu gibi ve bayan Martindale gibi | Open Subtitles | مثل ابن (كونرس) والسيدة (مارتيندال) |
Özel derken, Kleinerman'ın oğlu gibi özürlü demek istemiyorum... | Open Subtitles | و بمميز, لا أقصد أنه مميز مثل إبن آل (كلاينيرمان) الذي يقطن في آخر الشارع |
Adam seni oğlu gibi seviyor be! | Open Subtitles | إنّه يحبك مثل إبنه |
Damadını severdi, onu oğlu gibi severdi. | Open Subtitles | لقد أحب زوج أبنته. أحبه مثل ولده. |
Babam onu yanına aldı ve öz oğlu gibi sevdi. | Open Subtitles | أبى أحضره وأحبه كابن له |