"o çocuğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك الطفل
        
    • هذا الفتى
        
    • ذلك الصبي
        
    • ذلك الفتى
        
    • تلك الطفلة
        
    • ذلك الولد
        
    • هذا الطفل
        
    • ذاك الفتى
        
    • هذا الولد
        
    • هذا الصبي
        
    • ذلك الطفلِ
        
    • بذلك الفتى
        
    • ذلك الشاب
        
    • هذه الطفلة
        
    • هذه الطفله
        
    Bak. O çocuğu bana zorla aldıramazsın, değil mi? Open Subtitles لا يُمكنكِ أن تُجبريني بأخذ ذلك الطفل,أيُمكنكِ؟
    Elektrikli sandalyeye de oturtsalar O çocuğu öldüreceğim! Open Subtitles لا يهمني اذا كوني على كرسي كهربائي لكني سوف اقتل هذا الفتى
    İkinci bir olumsuz rapordan sonra, O çocuğu tekrar görürsen şanslısındır. Open Subtitles وبعد تقرير ناقض آخر ستكونين محظوظة لو رأيتي ذلك الصبي مجدداً
    Sokaklara çıkıp bulabildiğin kadar adam bulacak ve O çocuğu indireceksin. Open Subtitles فور خروجك ، إجمع ما استطعت من الرجال واقتل ذلك الفتى
    O çocuğu, dünyadaki her şeyden daha çok istiyordu. Open Subtitles لقد أرادت تلك الطفلة أكثر من أي شيء في العالم
    Ya O çocuğu ara sıra eve çağırsaydım ne olurdu? Open Subtitles وماذا إن أحضرت ذلك الولد إلى منزلي من آنٍ لآخر؟
    O adamlardan biri O çocuğu hastanelik etti ve arkadaşını öldürdü. Open Subtitles أحد هؤلاء الرجال أخذ هذا الطفل إلى المستشفى و قتل صديقه
    O çocuğu en son gördüğümde altı bezliydi. Open Subtitles أنا لم أر ذلك الطفل منذ أن كان في حفاضات له.
    O çocuğu Raymond Grin'e kadar takip etmezdim. Open Subtitles إذا لم يكن عندي الخاتم، لما لحقت ذلك الطفل إلى ريدي جرانت حسنا لقد تخلّيت عن ذلك المال
    O çocuğu okulda bir haftalığına rahat bırak. Ben de çocuklarının içeri girmemesini garanti edeyim. Open Subtitles إترك ذلك الطفل في المدرسة لشأنه لمدّة أسبوع، وسأتأكد بأن يخرج فتيانك.
    O çocuğu yensen iyi olur, yoksa fena döveriz seni. Open Subtitles يجب عليك أن تخرج هذا الفتى و إلا سنبرح مؤخرتك ضربا
    Bu yüzden O çocuğu karakola ben götüremem ama sen yapabilirsin. Open Subtitles لكى يمكننى ان احضر هذا الفتى و لكن انت يمكنك
    Eve O çocuğu getirene kadar oğlumun o insanları öldürdüğünü bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلمُ أن إبني قتل أولئكَ النّاس حتى أحضر هذا الفتى إلى البيت.
    O çocuğu 12 yaşından beri tanırdım. Open Subtitles كنت أعرف ذلك الصبي منذ أن كان بالثانية عشر من عمره
    O çocuğu raylardan öyle çekmek için baya cesaretiniz varmış. Open Subtitles لديك بعض الجرأة لسحبك ذلك الفتى من على السكة هكذا
    Biriyle çocuk sahibi oldunuz. O çocuğu terk ettiniz. Open Subtitles أنت وشخص ما حصلتم على طفلة ، وتخليتم عن تلك الطفلة
    James Wakeley'nin ortaya çıkacağını biliyordum tıpkı o kurşunun O çocuğu vurduğunda, yoluna devam edeceğini bildiğim gibi. Open Subtitles لقد عرفت ان جبمز ويكلي سيظهر مثلما عرفت عندما اصابت تلك الرصاصة ذلك الولد انها ستواصل رحلتها
    Hiç kimseyi incitmek istememiş O çocuğu, sadece şans istemiş O çocuğu. Open Subtitles الذي لم يتعمد إيذاء أي شخص هذا الطفل الذي أراد مجرد فرصه
    O çocuğu adeta dehşete düşürdünüz çünkü o, sizden farklıydı. Open Subtitles وأخذت أنت على عاتقك تعذيب ذاك الفتى بكل بساطة لأنه كان مختلفًا عنك
    O çocuğu bu dünyada hiçbir şey uğruna incitmem. Open Subtitles إنّني لن أضر هذا الولد من أجـل أيّ شيء في العـالم
    Ama O çocuğu tanımıyorsun. Bütün bunları ne için istediğini bilmiyorsun. Open Subtitles ولكنك لا تعرفين هذا الصبي لا تعرفين ما الذي يريده من كل هذا
    Bayan İblissel Gövde O çocuğu bir çeşit ruh klonlandı. Open Subtitles السيدة الشيطانة أعطت ذلك الطفلِ نوع من روح قولونية
    O çocuğu daha sonra halletti. Peki şimdi ne olacak? Open Subtitles لقد تم الاهتمام بذلك الفتى , لكن ماذا الآن ؟
    Oğlum, demeye çalıştığım şu, sana yapılanları düşünürsen belki O çocuğu rahat bırakırsın. Open Subtitles كل مااقصده يابني لو فكرت بما حدث لك لربما اعطيت ذلك الشاب فرصه لما تكون هذه مشكلتي ؟
    O çocuğu dünyadaki her şeyden daha çok istiyordu. Open Subtitles لقد أرادت هذه الطفلة أكثر من أي شيء أخر في العالم
    O çocuğu ilk bulan ben olacağım. Tekrar tekrar affetmesi için yalvaracağım. Open Subtitles انا سأجد هذه الطفله اولاً انا سأجده واكفر واكفر لها مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more