"o bilgiyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه المعلومات
        
    • تلك المعلومات
        
    • هذه المعلومة
        
    • تلك المعلوماتِ
        
    • المعلومات من
        
    • المعلومات مع
        
    Anladım ama o bilgiyi size öylece veremem. Open Subtitles لقد فهمت، لكنني لا أستطيع إعطائكم هذه المعلومات
    Yazılı ve imzalı bir belge olmadan size o bilgiyi vermeye yetkim yok. Open Subtitles ليس مسموح لي إخراج هذه المعلومات دون إقرار موقع
    Eyalet savcısı o bilgiyi çok iyi saklıyor. Open Subtitles النيابة العامة تضع هذه المعلومات في عمق متجمد
    Tam aksine, karalama yapmak, tam da bilgi yoğunluğunun ve ve o bilgiyi alma ihtiyacının çok yüksek olduğu o durumlarda kullanılması için teşvik edilmeli. TED بل على العكس من ذلك ، ينبغي التشجيع على الخربشة في تلكم الأماكن حيث كثافة المعلومات عالية جدا وضرورة معالجة تلك المعلومات تكون عالية أيضاً
    Eğer bilseydi o bilgiyi de atlası aldığı şekilde polise verirdi. Open Subtitles لكان قال هذه المعلومة للشرطة لقد اشترى هذه الخرائط بشكل مجهول
    Dış İşleri Bakanlığı, bize o bilgiyi vermekten mutluluk duydu. Open Subtitles وزارة الخارجية كَانتْ سعيدةَ لتَزويد تلك المعلوماتِ...
    Çavuş Korsak o bilgiyi devlet tarafından tanınmış birinden (muhbirden) aldı. Open Subtitles لقد صرح بأنه حصل على المعلومات من شخص معروف " في الجمعية الخيرية " الكومونولث
    o bilgiyi hastamdan saklamak ayıp bana göre. Open Subtitles حالة غير أخلاقية بين بين بالنسبة لي لإخفاء هذه المعلومات عن مرضاي.
    Evet, şimdi o bilgiyi kontrol ediyoruz. Open Subtitles نحن نتأكد من هذه المعلومات الآن
    Sana o bilgiyi verirsem ,ölü bir adam olurum. Open Subtitles إن أعطيتك هذه المعلومات سينتهي أمري
    Sana o bilgiyi verirsem, ölü bir adam olurum. Open Subtitles إن أعطيتك هذه المعلومات سينتهي أمري
    Sana o bilgiyi verirsem ölü bir adam olurum. Open Subtitles إن أعطيتك هذه المعلومات سينتهي أمري
    Sana o bilgiyi verirsem ölü bir adam olurum. Open Subtitles إن أعطيتك هذه المعلومات سينتهي أمري
    Siz o bilgiyi herhangi emniyet teşkilatına sunsaydınız haklarınız sağlam kalacaktı ama siz onun yerine New York Bulletin gazetesine gittiniz ki kendisi özel mülkiyete ait gazetedir. Open Subtitles وعليك أخذ هذه المعلومات إلى أي وكالة قانونية، حينها قد تكون حقوقك محمية، وبدلاً من ذلك ذهبتِ إلى صحيفة "نيويورك بولتين"
    O zaman o bilgiyi mümkün olduğunca çabuk almamızı sağla. Open Subtitles إذاً ، سنحصل علي تلك المعلومات وقتما نستطيع
    o bilgiyi almak için ne gerekiyorsa yapsın. Open Subtitles أخبره بأن يفعل أي شئ للحصول على تلك المعلومات
    o bilgiyi morga göndermek sana düşmezdi. Open Subtitles لم يكن لديك الحقّ في إرسال تلك المعلومات إلى المشرحة
    Hiç çalıştığın bir davada sağlam bilgiye sahip olduğun ama o bilgiyi yasal yoldan edinmediğin oldu mu? Open Subtitles هل سبق لك ِ و أن عملت ِ على قضية و حصلتِ على معلومة جيدة لكن الطريقه التي حصلت ِ فيها على هذه المعلومة غير قانونية بالضبط ؟
    o bilgiyi şimdi kullanma. Open Subtitles لاتستعمل هذه المعلومة الان
    Gizliliğine başlatma, o bilgiyi istiyorum. Open Subtitles لفّْ سريّتَكَ، أَحتاجُ تلك المعلوماتِ.
    Darya, Ray Hastings'in sekreterinden o bilgiyi aldı mı? Open Subtitles ‫(داريا)، هل حصل (راي) ‫على المعلومات من سكرتيرة (هايستينغز)؟
    o bilgiyi öldüremediğin rakibin ile paylaşacağım. Open Subtitles سأشارك المعلومات مع المنافسين الذين لم أقتلهم بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more