"o evin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك المنزل
        
    • هذا البيت
        
    • ذاك المنزل
        
    • ذلك البيت
        
    • هذا المنزل هو
        
    • هذا المنزل و
        
    O evin parası ilçe sağlık sigortasıyla anlaşmalı iş yaparak ödenmedi. Open Subtitles لم تُدفع مستحقات ذلك المنزل بتأدية أعمال العقود لمخطط المقاطعة الصحيّ
    O evin, o arabanın ve o karınla çocuğunun... senin için hiçbir değeri kalmayacak. Open Subtitles ذلك المنزل وتلك السيارة والطفلة والزوجة لن يكون لهم قيمة لك
    Tanrıya yemin ederim, bir daha O evin yakınına bile gitmek istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles أقسم أنا لا أريد أن أقترب من ذلك المنزل مرة أخرى أبدا . حسنا؟
    Lew the Jew'dan aldığımız O evin adresi ne? Open Subtitles ما هو عنوان هذا البيت سجلنا من ليو اليهودي؟
    Ceset burada olduğundan ve perde geri çekilmiş olduğundan gece ilk göreceğin, O evin ışıkları olurdu. Open Subtitles فـ لأن الجثة كانت هنا و كانت الستائر مسحوبة فكانت الأنوار من ذاك المنزل هي أول ما تراه في الليل
    O evin onlara armağan olduğunu söyler dururdu. Open Subtitles كان دائما يقول أن ذلك البيت الصغير هدية لهم
    O evin her yerinde kardeşlerimin anısının olması, o mutsuzluk ve mücadele. Open Subtitles العيش في ذلك المنزل بوجود روح اخواي فوق كل شيء الحزن و الصراع
    Herkes O evin pahalı bir alarm sistemiyle çevrili olduğunu bilir. Open Subtitles الجميع يعلم بأنّ ذلك المنزل مجهز بأنظمة إنذار ممتازة
    O evin satılmasını bir emlakçıya bırakman için hiçbir engel yok. Open Subtitles ليس هناك أي شيئ يمنع ذلك المنزل من أن يوضع في يدي وكيل
    Hepsi yalan değildi, biliyorsun. O evin güçlü olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنتَ تعلمُ أنّ ليس كلّ ما قلتهُ لك كان كذِبًا , أنت تعلمُ أنّ ذلك المنزل لديهِ قوّة.
    Aslında, O evin ışıkları hala yanıyor yani sanırım o belki endişelenmiştir. Open Subtitles في الحقيقة أضواء ذلك المنزل لا زالت مضاءة لذا ظننت أنه ربما قلق
    Yani O evin geçmişini düşününce insan orayı ellerinden çıkarmak için sevineceklerini düşünüyor ama... Open Subtitles ظننت أنه نظراً لتاريخ ذلك المنزل سيفرحون بالتخلص منه
    O evin içinde dönen her şeyi duyup görebilecektin. Open Subtitles تستطيعين رؤية و سماع كل شيء يحدث في ذلك المنزل.
    O evin hep bir pislik yığını olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles كنت اعتقد دوماً ان ذلك المنزل قطعة من الفضلات
    Para dolu çanta ile O evin içinde dolaşamazsın. Open Subtitles لا يمكنك دخول ذلك المنزل .حاملا حقيبة مليئة بالمال
    Elimde O evin ve arabalarının anahtarı var. Open Subtitles لدي مفاتيح هذا البيت, مفاتيح سيارتهم.
    Evet, O evin önünde önemsiz bir kaza oldu. Open Subtitles أجل حصل حادث صغير امام هذا البيت
    Bunu bilmiyorsun. O evin her yerini aradık. Open Subtitles أنت لا تعلم هذا , لقد فتشنا كل انش من ذاك المنزل
    O evin dışında oturunca veya bütün o seyahatler boyunca görmek istediğin kişi o değildi. Open Subtitles لم يكن هو من أردتي رؤيته عندما جلستي خارج ذاك المنزل عندما ذهبت لكل تلك الرحلات
    Evet tartışacaksın çünkü O evin yarısı bize ait ve bu konuda bir şey söylemek bizim de hakkımız. Open Subtitles نعم، ستفعل، لأن نصف ذلك البيت هو لنا، ولدينا الكلمة في ذلك أيضا.
    O evin sahiplerine kimin ne yaptığını bulun, böylece katilinizi de bulmuş olursunuz. Open Subtitles من قام بالتخلص من مالكين هذا المنزل هو قاتلكِ
    - Kim bu adam? O evin sahibi. Open Subtitles إنه الشخص الذي يمتلك هذا المنزل و هذه زوجتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more