"o hep" - Translation from Turkish to Arabic

    • هو دائما
        
    • إنه دائما
        
    • هو دائماً
        
    • لقد كان دائماً
        
    • كان دائما
        
    • لقد كانت دائما
        
    • انها دائما
        
    • إنها دائما
        
    • إنه دائماً
        
    • انه دائماً ما
        
    • دائماً كانت
        
    Ama aslanlar çok akıllıdırlar. (Kahkaha) İlk gün gelip korkuluğu gördüler ve geri döndüler, ama ikinci gün gelip şöyle dediler; bu şey hareket etmiyor, O hep burada. (Kahkaha) Ve çiti atlayıp hayvanları öldürdüler. TED لكن الأسود ذكية جدا. كانوا يأتون في اليوم الأول ويرون الفزاعة ، ويرجعون، لكن في اليوم الثاني ، يأتون ويقولون، أن هذا الشي لايتحرك، هو دائما في نفس المكان. لذا يقفزون داخل الحظيرة ويقتلون الحيوانات.
    Demek sitediğim, O hep seyahat ediyor, bilirsin, ve evdeyken de , burada değilmiş gibi. Open Subtitles هو دائما يسافر وحتى عندما يعود يكون كما لو كان غير موجود
    O hep şu şeyi çekiyor. Open Subtitles إنه دائما ما يسحب شيء بالخلف أولًا
    Ve O hep siste cinayet işler. Open Subtitles هو دائماً ما يقتل بالليالي الضبابية.
    Yıllardır şımartıyorsun. - O hep... Küçük o. Open Subtitles بل فعلتي، لقد قمتى بهذا لسنوات - لقد كان دائماً..
    Gerçek şu ki, O hep diğer türlüydü. Open Subtitles الحقيقة هي أنه كان دائما نوع آخر من الصبيان.
    O hep benim yanımda olmuştu ben de hep onunda yanında olacağım. Open Subtitles لقد كانت دائما بجانبي وسوف أكون دائما بجانبها
    İnanmayabilirsin ama Ariadne'yle yaşadım, kızım gibi davrandım ama O hep beni reddetti Open Subtitles أنت قد لا نعتقد ذلك، لكنني حاولت مع أريادن. أنا عاملتها مثل ابنتها. انها دائما استياء لي.
    O hep böyle sürer. Open Subtitles إذا ما أردت هذا- إنها دائما ما تقود هكذا-
    5 dakika sonra yemeğe çıkacağım. Evet,O hep böyledir seni vazgeçirmesine izin verme. Open Subtitles إنه دائماً هكذا لا تدعيه يرعبك
    O hep faturalandırılmamış akıllı telefonlar, bilgisayarlar için yongalar, korsan indirmeler, bu tür şeyler yapardı. Open Subtitles هو دائما يصنع هواتف ذكيه ,بحيث لا تحصل على فواتير ,و راقائق لاجهزة الكمبيوتر ,تحميلات مجانيه .شيء من هذا النوع
    O hep gülümsüyor. Open Subtitles هو دائما يجعلنا نضحك
    O hep kendi dünyasında yaşar. Open Subtitles هو دائما مغيب في عالمه الخاص
    O hep avlar, ilk kez seni rahatsız ediyor. Open Subtitles إنه دائما هنا، لم يزعجك ابداً من قبل
    O hep çılgın. Open Subtitles إنه دائما مجنون.
    O hep sessiz sakindir. Open Subtitles نعم، حَسناً، هو دائماً النوعَ الهادئَ.
    O hep benim tatlım olacak. Open Subtitles هو دائماً سَيَكُونُ طفلي الرضيعَ.
    Ben mutlu olduğumda O hep mutlu olurdu. Open Subtitles لقد كان دائماً سعيد حينما كنت سعيد
    O hep öyleydi. Open Subtitles لقد كان دائماً هكذا
    O hep gizli işlerin adamıydı. Open Subtitles المشاريع السريه كان دائما من النوع الكتوم
    Sanırım O hep benimdi yani bebekliğimden beri. Open Subtitles أعتقد أن ذلك كان دائما عندي منذ أن كنت طفلاً رضيعاً
    O hep buradaydı. Open Subtitles لقد كانت دائما هنا
    O hep oradadır. Orada görevli. Tamam. Open Subtitles انها دائما هناك انها مقيمه,حسنا
    O hep bunu yapmak istiyor. İlk önce, leydi gibi davranıyor, sonrasında-- - Nerede? Open Subtitles .إنها دائما تريد أن تفعل هذا
    Tanrım, O hep sorun çıkartıyor. Open Subtitles يا إلهي, إنه دائماً يدخل في مشاكل
    Bana göre O hep çok güzeldi. Open Subtitles بالنسبةِليّ، هي دائماً كانت رائعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more