| Eğer acılarını sana getiren O kadınlar olmasaydı, onlar... | Open Subtitles | إذا لم تكن تلك النساء السبب، وإحضارهم لألمهم إلى منزلك، لكانوا.. |
| Umarım O kadınlar da sana ayak uydurabilirler. | Open Subtitles | أمل أن تتمكن تلك النساء من مجاراتكِ |
| O kadınlar sadece bir öpücük için kendi kaidelerini hiçe sayarlar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء اللاتي قمن من قاعدة التمثال من أجل قبلة |
| O kadınlar sadece bir öpücük için kendi kaidelerini hiçe sayarlar. - Sadece fantezi kuruyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء اللاتي قمن من قاعدة التمثال من أجل قبلة |
| Ama ikimiz de biliyoruz O kadınlar beni orada istemeyecek. | Open Subtitles | ولكن كلتانا تعرف أن تلك النسوة لن يرغبن بوجودي هناك |
| Bence ikiniz bu işi yazının ötesine götürseydiniz O kadınlar hala hayatta olabilirlerdi. | Open Subtitles | اعني انا افكر انه لو صرحتما بحبكما ربما هؤلاء النسوة كن سيبقين على قيد الحياة |
| Belki O kadınlar hak ediyordur. Başlangıçta.. | Open Subtitles | ربما هذه النساء تستحق أن تؤذى هم كانوا غير آمنون للبدء معه |
| Her şey hakkında yalan söyledin, ikimiz bütün O kadınlar. | Open Subtitles | كذبتَ عليّ حيال كلّ شيء، حيال علاقتنا، حيال كلّ أولئك النساء. |
| Eğer genelevde yakalandığında bana güvenmeseydin O kadınlar yaratıcılığın bir daha asla kafana girmeyeceğinden emin olurlardı. | Open Subtitles | , إذا كنت لا تثق بي عندما تم إحتجازك في ذلك المبغى تلك النساء كُنّ سَيَتأكّدنَ بأن التفكيرَ بالإنجاب لن يحدث مرة أخرى مطلقاً دَاخل عقلك |
| O kadınlar Çinliydi, Japon değil. | Open Subtitles | تلك النساء من الصين وليستا من اليابان |
| O kadınlar sadece kuluçka makinesi olabilir. | Open Subtitles | تلك النساء بالداخل قد يكنّ حاضنات |
| 50 dolar karşılığında, O kadınlar eve kendilerini daha iyi hissederek gidiyorlar. | Open Subtitles | بـ50 دولاء، ذهبوا هؤلاء النساء إلى بيوتهم وهم بشعور أفضل |
| Peki ya O kadınlar gerçekten de cadı olsalardı? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو كانن هؤلاء النساء ساحرات حقاً؟ |
| O kadınlar sefil küçük hayatlarını aydınlatmam için bana güveniyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء الاعتماد علي لسطع حياة باهتة قليلا. |
| Senin de O kadınlar gibi farklı bir kokuya sahip olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | علمنا أنكِ واحدة من تلك النسوة اللاتي يمتلكن هذه الرائحة |
| O kadınlar buluşmaları parayla yapıyordur ama evet, buradaki biraz farklıymış. | Open Subtitles | أعتقد ان تلك النسوة يحاسبون على المواعدة لكن أجل , هذا مختلف |
| O kuyuyu birkaç kez O kadınlar için açtık, nehre kadar yürümesinler diye. | Open Subtitles | لقد حفرنا البئر عدة مرات من أجل تلك النسوة لكيلا يضطررن للسير إلى النهر |
| Eğer adamlar yaşıyorsa, O kadınlar cellat olmaktan kaçınacaklar. | Open Subtitles | إذا كان هؤلاء الرجال علي قيد الحياة، فلن تواجه هؤلاء النسوة عقوبه الإعدام |
| O kadınlar kim? | Open Subtitles | من هن هؤلاء النسوة ؟ |
| O kadınlar dünyayı iblislerden de koruyorlar mı? | Open Subtitles | هل هذه النساء تحاول إنقاذ العالم من الأشرار أيضاً ؟ |
| Merak ediyorum da acaba O kadınlar tamamen soyunurken hiç rahatsız olmuyorlar mı? | Open Subtitles | أتساءل إذا كان هناك البعض من هذه النساء لا يشعرون بالراحة حين التعرّي بالكامل |
| Şimdi şu inişi yap, evine git ve O kadınlar seviş! | Open Subtitles | الآن، انزل إلى الأرض واذهب للمنزل ! وأقم علاقة مع أولئك النساء |
| Bütün O kadınlar oradaydı. | Open Subtitles | و كل هذه النسوة كُن حاضرات |
| Neden O kadınlar karar veriyor? | Open Subtitles | لما تلك السيدات من بيدهنْ القرار؟ |