"o listeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلك القائمة
        
    • لتلك القائمة
        
    • تلك القائمةِ
        
    • تلك اللائحة
        
    • هذه القائمة
        
    Bu şekilde sağa sola gönderilmekten bıktım. Oğlumun o listeye girmesi gerekiyor. Open Subtitles أنا تعبت من المراوغة أحتاج اسم إبني على تلك القائمة
    Aferin. Şimdi o listeye üç tane daha yol ekleyebilirsiniz. Open Subtitles أحسنت يمكنك الآن إضافة 3 طرق إلى تلك القائمة
    Babanıda o listeye eklemelisin. Anne, daha önce denedim... Open Subtitles عليك القيام بشيئ على تلك القائمة من أجل والدك
    o listeye film setini de dâhil edeceksin. Open Subtitles سيكون عليك أضافة مكان التصوير أيضا لتلك القائمة
    Sen küçük hanım şenin varlığın asla ama asla o listeye girmedi. Open Subtitles شخصكَ ووجودكَ لَيْسَ لهُما أبداً، لَيسَ حتى لمدّة ثانية مُتضمّن في تلك القائمةِ
    Benim de ailemsin o yüzden seni o listeye sokmadan gözüme uyku girmedi. Open Subtitles وأنتي من عائلتي أيضاً, ولم أنوي أن أنام الليلة الماضية حتى أستطيع وضع إسمك في تلك اللائحة
    o listeye çoktan baktık. İnsanları öldürmüyordu. Open Subtitles لقد راجعنا هذه القائمة وهو لا يقوم بقتلهم
    Evet. Bu yüzden o listeye beni değil de kendini yazman gerekiyor. Open Subtitles لذا، أفترض أنني لست من يجب وضعه على تلك القائمة
    Çünkü o listeye girmemi takıntı hâline getiren sensin. Open Subtitles لأنك انت الشخص الذي كان مهووس بوضعي في تلك القائمة
    Kız arkadaşına değiştiğini göstermek için o listeye adını yazdırdı. Open Subtitles إنه يضع نفسه على تلك القائمة لكي يبين لصديقته بإنه جاد حيال تغيير طرقه.
    Yani Hannah ile Jessica'yı o listeye sen mi koydun? Open Subtitles أعني ، هل وضعت هانا و جسيكا على تلك القائمة ؟
    Başına gelenlerin hepsi sana ve o listeye mi bağlanıyor? Open Subtitles هل كل ما حدث لها كان بسببك أنت و تلك القائمة ؟
    Men's Fitness magazinin lobisine gittim 5 yıl önce bizi o listeye koyan derginin kendisi. TED وذهبت إلى ردهة مجلة مينز فيتنس [صحة الرجال]، المجلة نفسها التي وضعتنا على تلك القائمة خمسة سنوات مضت.
    o listeye bir pişmanlık daha eklemek istemiyorum çünkü o defter doldu. Open Subtitles حسنا ، لا أريد أن أضيف " عدم طلب الخروج معك " على تلك القائمة -لأن بطائة الإئتمان تلك قد إنتهت
    Çünkü adımı o listeye ekleyerek beni hedef tahtası yaptın sadece kıçımı değil. Open Subtitles لأنك عندما وضعت اسمي على تلك القائمة فقدوضعتهدفاًعلى ... حسناً ، لم تكن مؤخرتي فسب
    o listeye ihtiyacım yok. Zaten çoktan değişti liste. Open Subtitles أنا لستُ بحاجة لتلك القائمة لقد تم إستبدالها بالفعل
    Robin Hood'u idam edeceğiniz zaman, bayan Marian'ı da o listeye ekleyin. Open Subtitles حينما تعدم " روبن " أضف الخادكة " ماريان " لتلك القائمة
    Eh, beni de o listeye ekleyiver! Open Subtitles حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُضيفَني إلى تلك القائمةِ.
    - o listeye ihtiyacımız var. Open Subtitles نريد تلك اللائحة أرسلها لكم
    Tabii bu güzel birşey değil ama 18 yaşından küçük olduğum için onu benimle yasadışı seks yapmakla suçladılar ve bu da onu bir seks suçlusu olarak yaftaladı ve o listeye girmesini sağladı ki şu ana dek bilmiyordum. Open Subtitles بسبب أنني كنت تحت السن القانوني, قاموا باتهامه أيضاً بالجنس الغير مشروع مع طفل وذلك جعله يُصنف مرتكباً للجرائم الجنسية ويوضع على تلك اللائحة والتي لم اعلم عنها مطلقاً...
    Şimdi o listeye Cinayeti de ekleyebiliriz. Open Subtitles حسناً، الأن يمكننا إضافة القتل الى هذه القائمة
    Korkarım o listeye gerçekten inanan biri yok. Open Subtitles أخشى أنه ولا مؤمن حقيقي واحد على هذه القائمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more