Bu şekilde sağa sola gönderilmekten bıktım. Oğlumun o listeye girmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أنا تعبت من المراوغة أحتاج اسم إبني على تلك القائمة |
Aferin. Şimdi o listeye üç tane daha yol ekleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أحسنت يمكنك الآن إضافة 3 طرق إلى تلك القائمة |
Babanıda o listeye eklemelisin. Anne, daha önce denedim... | Open Subtitles | عليك القيام بشيئ على تلك القائمة من أجل والدك |
o listeye film setini de dâhil edeceksin. | Open Subtitles | سيكون عليك أضافة مكان التصوير أيضا لتلك القائمة |
Sen küçük hanım şenin varlığın asla ama asla o listeye girmedi. | Open Subtitles | شخصكَ ووجودكَ لَيْسَ لهُما أبداً، لَيسَ حتى لمدّة ثانية مُتضمّن في تلك القائمةِ |
Benim de ailemsin o yüzden seni o listeye sokmadan gözüme uyku girmedi. | Open Subtitles | وأنتي من عائلتي أيضاً, ولم أنوي أن أنام الليلة الماضية حتى أستطيع وضع إسمك في تلك اللائحة |
o listeye çoktan baktık. İnsanları öldürmüyordu. | Open Subtitles | لقد راجعنا هذه القائمة وهو لا يقوم بقتلهم |
Evet. Bu yüzden o listeye beni değil de kendini yazman gerekiyor. | Open Subtitles | لذا، أفترض أنني لست من يجب وضعه على تلك القائمة |
Çünkü o listeye girmemi takıntı hâline getiren sensin. | Open Subtitles | لأنك انت الشخص الذي كان مهووس بوضعي في تلك القائمة |
Kız arkadaşına değiştiğini göstermek için o listeye adını yazdırdı. | Open Subtitles | إنه يضع نفسه على تلك القائمة لكي يبين لصديقته بإنه جاد حيال تغيير طرقه. |
Yani Hannah ile Jessica'yı o listeye sen mi koydun? | Open Subtitles | أعني ، هل وضعت هانا و جسيكا على تلك القائمة ؟ |
Başına gelenlerin hepsi sana ve o listeye mi bağlanıyor? | Open Subtitles | هل كل ما حدث لها كان بسببك أنت و تلك القائمة ؟ |
Men's Fitness magazinin lobisine gittim 5 yıl önce bizi o listeye koyan derginin kendisi. | TED | وذهبت إلى ردهة مجلة مينز فيتنس [صحة الرجال]، المجلة نفسها التي وضعتنا على تلك القائمة خمسة سنوات مضت. |
o listeye bir pişmanlık daha eklemek istemiyorum çünkü o defter doldu. | Open Subtitles | حسنا ، لا أريد أن أضيف " عدم طلب الخروج معك " على تلك القائمة -لأن بطائة الإئتمان تلك قد إنتهت |
Çünkü adımı o listeye ekleyerek beni hedef tahtası yaptın sadece kıçımı değil. | Open Subtitles | لأنك عندما وضعت اسمي على تلك القائمة فقدوضعتهدفاًعلى ... حسناً ، لم تكن مؤخرتي فسب |
o listeye ihtiyacım yok. Zaten çoktan değişti liste. | Open Subtitles | أنا لستُ بحاجة لتلك القائمة لقد تم إستبدالها بالفعل |
Robin Hood'u idam edeceğiniz zaman, bayan Marian'ı da o listeye ekleyin. | Open Subtitles | حينما تعدم " روبن " أضف الخادكة " ماريان " لتلك القائمة |
Eh, beni de o listeye ekleyiver! | Open Subtitles | حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُضيفَني إلى تلك القائمةِ. |
- o listeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نريد تلك اللائحة أرسلها لكم |
Tabii bu güzel birşey değil ama 18 yaşından küçük olduğum için onu benimle yasadışı seks yapmakla suçladılar ve bu da onu bir seks suçlusu olarak yaftaladı ve o listeye girmesini sağladı ki şu ana dek bilmiyordum. | Open Subtitles | بسبب أنني كنت تحت السن القانوني, قاموا باتهامه أيضاً بالجنس الغير مشروع مع طفل وذلك جعله يُصنف مرتكباً للجرائم الجنسية ويوضع على تلك اللائحة والتي لم اعلم عنها مطلقاً... |
Şimdi o listeye Cinayeti de ekleyebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، الأن يمكننا إضافة القتل الى هذه القائمة |
Korkarım o listeye gerçekten inanan biri yok. | Open Subtitles | أخشى أنه ولا مؤمن حقيقي واحد على هذه القائمة. |