| Kurumlara ve benden büyük insanlara, benden daha güçlü her tür duruma karşı konuştuğum her gün o uçaktan düştüğümü hissediyorum. | TED | وأشعر في كل يوم أقول فيه الحقيقة في وجه المؤسسات والأشخاص الأكبر مني، وما هو أقوى مني، أشعر كأنني أسقط من تلك الطائرة. |
| Ama ben o uçaktan 6 hayat kurtardım. | Open Subtitles | ولكني قمت بإنقاذ ستة أرواح من على تلك الطائرة ستة أرواح |
| Adamların o uçaktan indirdiğin için inşallah iyi bir nedenin vardır. | Open Subtitles | من الافضل أن يكون لديك سبب مقنع جدّا لجعل رجالي ينزلون من تلك الطائرة. |
| Ve gerçek şu ki 7 insanın uçak düşmeden önce o uçaktan çıkması... Onlar için yeterince tuhaf değil mi? | Open Subtitles | و حقيقة أن سبعة أشخاص خرجوا من الطائرة غريبة بما فيه الكفاية |
| Alex Browning diğer kurtulanları da yanına alıp o uçaktan indiği zaman "Ölüm" ün planlarını bozmuş oldu. | Open Subtitles | إذا عندما نزل أليكس من الطائرة وأخذ عدد من الأحياء معه في الحقيقة, هذا أزعج إله الموت |
| İşin bittiğinde, o uçaktan tek duymak istediğim cümle "Evet, efendim" olmalı. | Open Subtitles | كل ما أريد سماعه من الطائرة هو حاضر سيدي |
| Kemali'yi o uçaktan indiremezsek belki de aşıyı hiç bulamayız ve hastalanmış adamlarınızın şansı olmaz. | Open Subtitles | اذا لم نخرج كامالى من تلك الطائرة ربما لن تجد العلاج ابداً و اناسك المصابين لن يحصلوا على فرصة |
| o uçaktan çıkmak güzel olsa gerek. | Open Subtitles | لابد أنه من الجيد أن تكون بعيداً عن تلك الطائرة. |
| Onu o uçaktan kurtarmak için elimizden geleni yapmamız şart. | Open Subtitles | علينا بذل ما في وسعنا لإنزاله من تلك الطائرة. |
| Tango-8, o uçaktan çıkan her çantaya GPS yerleştirilecek. | Open Subtitles | "تانغو-8" أريد كل حقيبة تنزل من تلك الطائرة أن تعلّم بجهاز لتحديد المواقع |
| Onu, beni o uçaktan kurtarmaya çalışırken gördüm. | Open Subtitles | رأيتها تحاول إنقاذي من تلك الطائرة |
| o uçaktan mı indin sen? | Open Subtitles | هل خرجتي من تلك الطائرة ؟ |
| ! o uçaktan indiği anda onu tutuklayın. | Open Subtitles | أليس كذلك؟ اقبض عليها في الثانية التي تخرج فيها من الطائرة |
| Bahse varım... ... o uçaktan geldi. | Open Subtitles | جاء من الطائرة كنت أضع المال على ذلك |
| o uçaktan inmen lazım. - İçimden bir ses bir arızası olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ـ أن تنزلي من الطائرة ـ ماذا؟ |
| o uçaktan inmen lazım. | Open Subtitles | عليك أن تنزلي من الطائرة |
| o uçaktan atladı. | Open Subtitles | لقد قفز من الطائرة |