"o yüzden eğer" - Translation from Turkish to Arabic

    • لذا إن
        
    • لذا إذا
        
    O yüzden, eğer ondan korkuyorsan benden de korkmak zorundasın. Open Subtitles لذا إن كنت خائفاً منه، عليك أن تخاف مني أيضاً.
    O yüzden eğer yapacağın bir şey yoksa... Open Subtitles لذا إن لم يكن لديك شيء آخر وترغبين أن ..
    O yüzden eğer o kravatı takacaksan, elbisemi değiştirmem gerekecek. Open Subtitles لذا إن كنت مصرا على إرتداء رابطة العنق هذه لابد أن أبدل ملابسي
    O yüzden... Eğer onunla kavga edeceksen çok pis kavga etmelisin. Open Subtitles لذا إذا كنتي ستقاتليها,‏ يجب أن تقاتلي بقذارة
    Seni materyallere boğduğumu biliyorum, O yüzden eğer soracak bir şeyin varsa üzerinden geçmekten mutlu olurum. Open Subtitles أعلم بانني أثقلتك بالمواد لذا إذا لديكِ أسئلة يسعدني مساعدتك بأي شيء
    O yüzden eğer beni öldürürseniz onu da öldürmüş olursunuz. Open Subtitles لذا إذا تقتليني، فإنّكِ تقتليه هو أيضاً
    O yüzden, eğer yardımcı olabilecek bir şey biliyorsan... Open Subtitles لذا إن كنت تعلم أي شيء يمكنه مساعدتنا، أي شيء
    O yüzden eğer bunu yapmak insanların hayatını kurtarmak, sana bu evliliğin ya da bu ailenin veremediği bir şey veriyorsa öyleyse sanırım bunu anlamak ya da en azından anlamaya çalışmak zorundayım. Open Subtitles لذا إن كان قيامك بهذا.. إن كان انقاذ الناس يمنحك شعورًا.. لم يمنحك إياه زواجنا أو هذه العائلة، حسنًا..
    Artık yedinci sınıfta değiliz. O yüzden, eğer hoşlanıyorsan git söyle. Open Subtitles حسن ، لم نعد في الصف السابع بعد الآن لذا إن كنت معجب بها فاذهب إليها
    O yüzden eğer kılıcımla sana dokunursam o zaman sen de "tuş" dersin. Open Subtitles لذا إن تمكنت من لمسك بسيفي عندها ستقولين توشيه
    Benim gölgem benden daha iyi bir hayat sürüyor O yüzden eğer o ölümsüzlüğü almazsam ondan temelli kurtulmak zorunda kalabilirim. Open Subtitles صنيعة ظلّي تنعم بحياة أفضل منّي لذا إن لم أحظَ بالخلود فسأقتلها
    O yüzden eğer onu güvende tutmak istiyorsan gezginlerin ne iş çevirdiklerini öğrenmemde bana yardım etmelisin. Open Subtitles لذا إن وددت حمايتها، فساعدني لمعرفة ما يخطط له الرحّالة.
    Ama içlerinden biri benim en iyi arkadaşım O yüzden eğer Bobby Cobb dev bir katil denizanası gördüm diyorsa, görmüştür. Open Subtitles لكن واحد فقط هو صديقي المُقرب لذا إن قال بوبي كوب أنه رأى قنديل بحر عملاق قاتل إذا فقد رآه
    Parmak izlerim nakliyenin her yerinde. O yüzden eğer sen düşersen ben de peşinden düşüveririm. Open Subtitles أجل، بصماتي على كامل الشحنة، لذا إن سقطت، سأسقط معك.
    O yüzden eğer siz ve asistanlarınız onu gerçekten avlamak istiyorsanız beni arayın. Open Subtitles لذا إن كنت ومساعدك تودان أن تستخرجاها من جسد الطفل، اتصل بي
    Birbirimize yalan söylemeyeceğimize dair söz verdik o yüzden, eğer seni hayal kırıklığına uğrattıysam yani yatakta falan... Open Subtitles لقد وعدنا بعضنا البعض لا مزيد من الأكاذيب. لذا إذا كنت قد خيبت آمالِك. في أدائي الجنسي معكِ...
    Affediyorum, O yüzden eğer benim için içerideysen... Open Subtitles أنا أسامحك لذا إذا كنت تذهب إلى هناك من أجلي...
    O yüzden, eğer araştırmanın kendi kendini karşılamasını istiyorsan fon kaynağına ihtiyacın olacağı için yine çok ses çıkarman gerekecek. Open Subtitles لذا إذا كنت تريد للبحوث أنْ تكون ذاتية الدعم، وبالتأكيد أنت تُظهر ما تفكّر به دون أنْ تصرّح مباشرة، أنت تحتاج لمصدر تمويل مُتخصّص.
    O yüzden, eğer "ilerleme kaydetme" lafından kastın eksik beslenmiş, parasız, çok korkmuş bir yasadışı göçmenin bir iz bırakmadan gidebileceği yerlerin çoğunu eleyip elemediğimse o zaman evet, muazzam bir ilerleme kaydettim. Open Subtitles لذا إذا كنت تقصد بتقدم أنني أزلت تقريباً أيّ مكان... ستذهب إليه مهاجرة غير شرعية تعاني من سوء تغذية، مفلسة ومذعورة جدّاً دون أن يلاحظها أحد... فأجل، فقد حققتُ تقدماً هائلاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more